Bir kez daha 'Alevi Mitingi'
Bir kez daha 'Alevi Mitingi' Ekrem DUMANLI / Zaman Kibar bir kalemle tartışmak güzel bir duygu; en azından taraflar daha doğru bir analiz...
Bir kez daha 'Alevi Mitingi'
Ekrem DUMANLI / Zaman
Kibar bir kalemle tartışmak güzel bir duygu; en azından taraflar daha doğru bir analiz yapmak için iyi niyetle yaklaşıyor hadiseye. Oral Çalışlar ile birkaç yazıdır sürdürdüğümüz Alevilik tartışması da böyle bir şey.
Yalnız itiraz edilen bazı noktalarda neredeyse aynı düşündüğümüzü görmek ilginç bir sonuç çıkarıyor ortaya. Mesela Çalışlar soruyor: "Sivas katliamını ve Gazi Mahallesi cinayetlerini Aleviler mi planlamıştı?" Cevabım çok net: Hayır. Ama organize edenler Alevi-Sünni kavgası istiyordu. Radikal yazarının bu olayları tertip edenler hakkındaki kanaati şöyle: "Bu tezgâhın arkasında Özel Harekât Timi polislerinin olduğu, Susurluk Çetesi ile bağlantıları bulunduğu anlaşıldı. Biraz daha üstü eşelenebilse 'Ergenekon'la olan ilişkileri de açığa çıkabilir." Aynen katılıyorum. Endişemiz de bu yüzden. 'Sivas'taki olayları Aleviler yaptı' diyen yok ki! Tam tersine, olay yerinin Sivas seçilmesi ya da Gazi Mahallesi olarak belirlenmesi, derin bir planın sonucuydu. Mezhep kavgası çıksın isteniyordu.
'Aman dikkat!' diyoruz; çünkü yüreğimiz yanıyor ve Alevi-Sünni çatışmasına yol açabilecek bir komploya dikkat çekiyoruz. Tabii ki mitingler düzenlenecek, talepler dile getirilecek; ancak araya sızacak provokatörlere de dikkat edilecek. Bir endişeyi dile getirmeyi 'Alevilerin miting düzenlemesine karşı mı çıkıyorsunuz?' diyerek susturmak, bu ülkeye fayda sağlamaz. Alevilerin demokratik taleplerine yardımcı olmamız ayrı; bir toplantıda muhtemel bir provokasyon endişesini dile getirmemiz ayrı. Ne yapmalıydık; derin kokuların geldiği bir yerden burnumuzu tıkayarak mı geçmeliydik? Üzerimize tarihî sorumluluk düşmüyor mu?
Özellikle Avrupa'daki bazı örgütlerin, Türkiye'deki Alevilere baskı yaptığı söyleniyor. İddialara göre 'Kürtler şehirleri ateşe veriyor, siz neden duruyorsunuz?' deniyormuş. Bunların kullandığı keskin söylem 'Eline, beline, diline sahip ol' öğretisine uymuyor. Lastik yakmayı, polis taşlamayı vs. hiçbir Alevi örnek almaz; tabii sinsi bir kışkırtma yoksa. Ancak tarih şahit ki bazen bu tür kışkırtmalar başarılı oldu ve şu anda bu havayı yeniden oluşturmak isteyenler var. Son dönemdeki kışkırtıcı propagandaya Avrupa'daki gazete muhabirleri de vâkıf; Alevi örgütleri de...
Cem Vakfı, Ehl-i Beyt Vakfı, Hasandede Alevi Bektaşi Kültür Derneği gibi kuruluşların başkanları açıklama yaptı, son mitinge karşı çıktı. Bu endişelere yer vermeyi, değerli meslektaşım 'iyi Alevi, kötü Alevi' ayrımı yapmak olarak algılamış. Yanlış. Alevilerin önemli bir kısmının taşıdığı endişeye dikkat çekmek niçin ayrımcılık olsun? Aleviler bu sorgulamayı açıkça ve dürüstçe yapıyor zaten. Nitekim dün Meclis'te konuşan Alevi milletvekili Reha Çamuroğlu, mitingin siyasî amacını şöyle sorguluyordu: "Hükümeti Ankara Çayı'na süpürmek mi, oturup sorunların çözümü için konuşmak mı? Mitingi yerel seçimleri hedefleyerek mi düzenlediniz; yoksa muradınız Alevilerin sorunlarının çözümlenmesi mi?"
Kabul edelim ya da etmeyelim; geçen haftaki mitingden Alevilerin çok önemli bir kısmı rahatsız oldu. Biz de bu endişeyi manşete taşıdık. İyi de oldu. Allah'tan ki üzücü bir olay yaşanmadı. Oraya iyi niyetle gelmiş Alevi kardeşlerimizi 'Ergenekon benzeri' bir yapının başka bir alana çekmeye çalışmasından endişe ediyoruz. Bu endişeyi görmezden gelmeyi anlamak mümkün değil. PKK'ya yakın olmakla suçlanan DTP'lilerin mitinge gösterdiği yoğun ilgi de bazı kuşkuları artırdı.
Yazıyı kaleme alırken mitingin düzenleyicilerinden Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız aradı. Eylemin barışçı, demokratik ve özgürlükçü olduğunu söyledi. Bizim de arzu ettiğimiz bu zaten. Alevilerin demokratik talepleri en güzel şekilde dile getirilsin, aman provokatörlere müsaade edilmesin.
Daha önce de dediğimiz gibi; Alevilerin ve diğer grupların demokratik hakları için her desteğe hazırız; ancak ülkeyi sosyal çatışmalara taşıyacak provokasyonlara dikkat etmek kaydıyla. Bu milletin yeni Sivas senaryolarına da tahammülü kalmadı; Kahramanmaraş olaylarına da...
Ekrem DUMANLI
ZAMAN - 13 Kasım 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.