Bir ileri, üç geri!
A+A-
Bir çoğumuzun bildiği gördüğü duyduğu,
"Sarı Sendika" yada "Sarı Sendikacı"
Terimlerini, üzerine anlatılanları duymuşsunuzdur.
Göbekleri şişmiş koca koca adamlar 20 yıldır, 30 yıldır sendikaların tepesine çökmüş, kendilerince kurdukları düzen sonucunda örgütlenme içindeki muhalefete sorana sorguluyana, çevresinde oluşturdukları dalkavuk duvarı ile aman vermezler.
Hura, yaşa bizim başkan diye diye başkanında kendini bir bulunmaz şey sanmasına neden olacağa kadar gider.
Bu durum neredeyse Ülkemizde ve elbette diğer ülkelerdeki
benzerlerinde nüans farklılıkları ile birlikte genel bir hal almıştır.
Kurulma aşamaları taleplerin berakklığı, amaçları
Mücadele dolu bir süreçler sonunda sistem örgütlenme içerisinde, bağımsız çizgiyi yavaş yavaş deforme ederek, kendine en yakın adamlar profilini inşa etmiş, bulmuş yükseltmiş her yere bunun gibi adamları hakim kılmıştır.
Elbette açık olmamakla birlikte sistemin tam desteği ile koltuğun ehemmiyeti,rant vs. bireysel çıkarların koltukta şekil bulduğu yayılma, yağlanma devam etmektedir.
Dernekler kanunu, Sendikalar kanunu vs. prosedürler sistemin dayatmaları ile çevrelenen yapılar
Artık tabelasına, yada üstüne yazılan tüzüklerde adlar ve içerikleri görmezden gelen yapı kurumsalaşmıştır.
Artık hak arama örgütleri değil, hakkı önleme, durağanlaştırma hak talebinde bulunanları birinci elden kontrol etme merkezleri olmuştur.
Gelinen süreçte Alevi hareketinin içinde bulunduğu durumda böyledir.
Vaadler, direkt dolaylı devlet ilişkileri, belediye siyasi kurumlar vs. sonucunda hak talepleri durma durağanlaşma halini almıştır.
Ülkede Alevilerin hak istem taleplerini yüksek sesle söylediği en son büyük miting 2013 Kadıköy mitinginden günümüze 8 Yıl geride kaldı.
Bunca hak gaspı, saldırı yoksulaştırma, işe dahi almama durumu katmerleşerek üzerine eklendi.
Gericilik faşizm alabildiğine örgütlenirken, Alevilerin belediye kapılarından sağ siyaset tuzaklarından teslimiyetçi davranışları ciddi oranda gelişti norm haline geldi.
Alevilerin kendi başına iradesi gelişemedi.
Kendi kolektif aklı oluşamadı.
Alevi örgütlerinde her türlü adamın cirit attığı ortamlar hazırlandı.
Alevilerin Aleviye güveni kalmadı.
Rant alanları oluştu, düşmanlaştırma ötekileştirme üst seviyelere tırmandı.
Alevi düşünce davranış ve söylemlerin altı oyuldu.
İnançsal olarak sisteme entegre gidişatın son aşamalarına gelindi.
Mücadele insanlarının, dik duranların şartları ağırlaştı, bedeli çoğaldı.
Bütün bunlar olurken güya birlik oluşturan Alevi örgütlerinde birliği temel unsuru güçlenme, hak istemlerinin daha güçlü ifadesi olması gerekirken, benzeşme vasat durağanlığın birer parçası olarak aynılaşma yaşanıyor.
Devlet protokolleri, VIP uygulamaları ile üst yönetici sınıf oluşturdukları topluma, örgütlenme üyelerine tepeden bakan şirket CEO, su havasındalar.
Ortada Alevilik yok...!!!
Bilimsel bir araştırma anektodu diyorki
"Araştırmacılar Uzun süreli Koltuklarda oturan yöneticilerin vb durumdaki bütün katılımcıların orta temporal lobunu ayrıntılı olarak inceleyerek bu bölgedeki kalınlıkla katılımcıların fiziksel aktivite seviyeleri ve oturma sıklıkları arasından ilişkiler kurdu.
Araştırma sonuçlarına göre uzun süreli oturmak orta temporal lobun incelmesine sebep olabilir ve fiziksel aktiviteler, ne sıklıkla yapılıyor olursa olsun, uzun süreli oturmanın zararlı etkilerini ortadan kaldırmaya yetmiyor.
Orta temboral Lob İnsan beynindeki 4 beyin lobundan biridir. Konuşma, hafıza ve işitmenin de dahil olduğu birçok görevi yerine getirir. Hareketsiz yaşam tarzının azaltılması , koltuktan kalkmamaları halinde Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin yüksek olduğu söyleniyor "
Yani sözün kısası beyler efendiler üstlük hastalığına tutulanlar verdikleri sözleri atıkları nutukları kullandığı değerleri unutmaları nedeni koltuklarda geçen uzun zamandır.
Onları arada bir silkelemek daha verimli ve sağlıklı olmalarına yardımcı olmak gerekiyor.
Aleviler bunu yapamaz ise sarı sarı örgütleri olur.
Sağlıksız ortamlar herkesi zehirler.
Mücadelesini her şartta yürüten zalimlerin karşısında YOL, u cümleden üstün tutan cümle Canlara...
Gerçeklerin demine devranına..
Aşk ile..
20.10.2021
Binali İpek
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.