Bikini keneleri ve Sabah Gazetesi!
Bikini keneleri ve Sabah Gazetesi!Atilla Yeşilada / medyafaresi.comSABAH mı KABAH mı? SABAH Basın Bülteni'ne döndü, hayatta en keyif...
Bikini keneleri ve Sabah Gazetesi!
Atilla Yeşilada / medyafaresi.com
SABAH mı KABAH mı?
SABAH Basın Bülteni'ne döndü, hayatta en keyif duyduğum şeylerden biri sabah kahvesinin yanında SABAH.com.tr'ye girip o eşsiz yazar zenginliğinden doya doya içmek olurdu. Şimdi Resmi Gazeteyi okuyorum. Çünkü e gazete AKP'nin basın bülteni ve suikast timine döndü ya. Yazarlar arasında HSYK üyelerinin yarısının Alevi ve solcu olduğunu konu eden Samanyolu Haber Programı'na moderatörlük yapacak, aynı yalanı köşesine taşıyıp, tepkiden "Aman Allah" deyince sırıta sırta "Ben aslında Alevileri severim" diyecek kadar bikini kenesi gibi yaşam tarzı seçenler var.
Yani, tenkit etmiyorum. Para için İran'dan TIR'la kaçak döviz sokanlara göz yuman bir hükümetin devrinde yaşıyoruz, ona tapan bir gazetenin de basın ahlakı denen o safsatayı bırakıp, kedine verilen göreve canla başla ve büyük maaş çekleriyle sarılması tabiidir. SABAH'ta işlerin nasıl yürüdüğünü bugün Sn Büyüğüm Erdal Şafak bizlerle paylaşmış. Ben satır aralarını doldurarak size nakledeceğim.
Erdal Şafak: Her gün SABAH Yazıişleri'nin ilk gündem toplantısını saat 10.30'da yaparız. O toplantıda haberler sayfalara dağıtılır.
Söylemediği: Partiden haber gelir, kimlere saldırılacağı, hangi belge ve başlıkların kullanılacağı yazdırılır. Arkadaşlar, konuları aralarında paylaşır.
E Ş.: Daha sonra saat 14.00'te tüm servis şefleriyle bir araya gelip, gelişmeleri, yeni haberleri bir daha değerlendirir, gerekiyorsa sayfalarda değişiklik yaparız.
Söylemediği: Parti temsilcisi gelir, yazılanlara bakar, istemediklerini çıkartır. Direnen olursa, işten atar. Yazar veya muhabir "düşmana" karşı insaflı davranmışsa, uyarı alır.
E. Ş.: Dün de bu çalışma programını aynen uyguladık. Ama bir farkla: Yazıişleri toplantısına katılanların yarısı yine İstanbul'daki yerlerine otururken, biz dahil öbür yarısı da İzmir'de, Swissotel Grand Efes'in bahçesinde, palmiye ağaçlarının altında kurulan bir çadırda buluştuk.
Söylemediği: İktidarın Pravda'sı olunca, yağlı davet de çok olur. Aylardır yemeğe-içmeye para vermiyorum. Mabad yeri yalayarak hükümete şirin gözükmek isteyenler hergün bizi çağıryor.
E. Ş.: Turkcell'in konuğu olarak. İstanbul'daki toplantıya o çadırdan 3G teknolojinin sağladığı hızla görüntülü mobil telefonla bağlandık. Akşam da ikinci kalıp için gerekli değişiklikleri birlikte tamamladık. Hep görüntülü mobil telefon aracılığıyla.Yadırgadık mı, zorlandık mı? Hayır. Çünkü SABAH Yazıişleri olarak biz zaten aylardır bu imkânı kullanıyoruz.
Söylemediği: Muhabir arkadaşlar polis, muhbir, parti teşkilatı ve politburo üyeleriyle zaten HSYK üyeleri, generaller ve muhalifler, hepsinin peşinden dolaşıp görüntü alıyruz. İşte bu yüznde yeni teknolojiyi yadırgamadık. 3G teknolojisi bize EK kolaylık sağlyacak, orda cep telefonuna alıp, anında gazetye geçeceğiz görüntüyü.
E.Ş.: Açık toplum bilgiye dayanır. Yenilikleri seven ve çabuk uyum sağlayan bir ekip olarak, 3G teknolojisinin getireceği imkânlardan en çok SABAH'ın yararlanacağına inanıyoruz.
Söylemediği: Artık anında "bastığımız" muhalifleri websitesinde deşifre edeceğiz, yazılı baskıyı beklemeyeceğiz. Sahiplerimize daha kaliteli, daha hızlı ve daha güvenilir hizmet vereceğiz. Yaptığımız işle gurur duyuyoruz, düşmanalra çamur atmada Star ve Yeni Şafak'ı bir kaç adım geride bırakacağımızı umuyoruz.
E. Ş.: Daha geniş kitlelerin daha çok bilgiye ulaşabilmeleri ve daha çok bilginin daha hızlı üretilebilmesi, toplumların açıklık düzeyini yükseltir. Bu da demokrasiyi pekiştirir. Dahası, temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye geçilmesini sağlar.
Biz o nedenle 3G teknolojisini ve getirdiği imkânları çok önemsiyoruz. Biraz sabredin; bu teknolojinin yaşamınızı ve alışkanlıklarınızı nasıl değiştirdiğini yakında göreceksiniz.
Söylemedikleri: Geniş toplum kitlelerine tek ağızdan ve Parti Politbüro'sı tarafından dikte ettirilen bilgilerin hızla verilmesi, TEK PARTİ SULTASINI pekiştirir. Dahası, temsili demokrasi denen o ucubude asker, hakim, bürokrat geriye Cumhuriyet'i koruyan kim kaldıysa çabucak tasviye etmemizi sağlar. Bekleyin, bu teknolojinin yaşamınızı nasıl değiştirdiğiin göreceksiniz. BİZ size göstereceğiz.
Atilla Yeşilada'nın diğer faşizan-paranoid yazıları için www.bilgeyatirimci.com her zaman kafanızı karıştırmaya hazırdır.
Atilla Yeşilada
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy644 = 'atilla' + '@';
addy644 = addy644 + 'istanbulanalytics' + '.' + 'com';
var addy_text644 = 'atilla' + '@' + 'istanbulanalytics' + '.' + 'com';
( '' );
644 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
Medyafaresi.com - 2 Ağustos 2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.