"Balon patladı" "Maske düştü"...!

"Balon patladı" "Maske düştü"...!

"Balon patladı" "Maske düştü"...! Ali Ekber Pektaş / Alevi.comBüyük! "alevi çalıştayı", AKP hükümetinin...

A+A-

"Balon patladı" "Maske düştü"...! "Balon patladı" "Maske düştü"...!

Ali Ekber Pektaş / Alevi.com

Büyük! "alevi çalıştayı", AKP hükümetinin büyük şaşaa’larla başlattığı, "alevi açılımı"’ sessiz sedasız, "rafa kaldırılmak" isteniyor. Türkiye gibi ülkelerin, "kaderimi" bilemem ama Türkiye Cumhuriyeti yönetimini "gasp" eden tüm yöneticiler alabildiğince yalan ve şaşaa’larla ayakta durma çabası içine girmektedirler. Bu geleneği AKP ve Tayyip Erdoğan hükümeti bozmadı. Hatta daha çok yalanlar ve şaşaa, AKP hükümetinin temel politikası halini aldı.

Ben bu makalemde bir tek konuyu, karınca kararınca irdelemek istiyorum. Bu konu, "alevi çalıştayı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve devleti önemli derecede kuşatmış, "gasp" etmiş olan, AKP hükümetinin, Alevi’lere bakış açıları nelerdir.

Yalnız bir gerçeğin altını çizerek, konuyu irdelemek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve mevcut yöneticilerinin zihniyetinin kökleri çoooook eskilere dayanmaktadır. Sadece hafızalarınızı kısaca bir yoklayın, Yavuz Sultan Selim'i ve yapmış olduğu mezalimlikleri. Yoklayın hafızalarınızı, Hızır Paşaları. Dersim'de "özel yetkili" valileri. Malatya’da sadece alevi olduğu için cinsel organı kesilerek katledilen öğretmeni. Maraş’ta anne karnındaki cenin’leri parçalanarak duvarda iz bırakmasını. Çorum’u, Sivas’ta yakılan 35 can’ı, Gazi mahallesinde, "suçu" sadece kıraathane’de oturmak olan Halil dedeyi. Ve arkasından Gazi ve Ümraniye’de düzenlenen katliamı. Aslında yazılacak daha çok vakalar var ama bu kadarı yeterlidir kanaatimce.

Peki, bütün bu gerçeklikler orta yerde dururken, bu gerçekleri "hasıraltı" ederek Alevi sorunu çözülebilir mi? "Hasıraltı" etmek yetmiyor ki, mevcut zihniyet, Alevileri, "kimliksizleştirmek" için elinden gelen bütün çabayı harcamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Aleviler ve farklı kimlikler, inançlar konusunda sürekli olarak tarihten kalma inkârcılığını sürdürmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin geleneksel politikasında ana tema, Türk ve Sünni, kısacası Türk - İslam sentezine dayanmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin temel kuruluş felsefesi bundan başkası değildir. Bu ise siyasal İslamla beslenmiş ırkçılığı, yani faşizm’i hortlatmaktadır.

Peki, böyle bir felsefenin üzerine oturmuş bir devlet politikası, ne kadar "çalıştaylar" organize ederse etsin, sonuç hep aynı kalacaktır. Yani, inkâr ve yok sayma sürekli olarak gündemde olacaktır. Be gerçeklik ise, "çalıştaylarla" Türk ve Sünni olmayan Türkiye ve Anadolu nun toplumsal dinamiklerinin gözlerini boyamaya yönelik "beyhude" çabadan başkası olamaz.

AKP Hükümeti, Anadolu da Alevilerin sorunlarına yönelik olarak bir kaç ‘’çalıştay’’ düzenledi. Birincisi bu ‘’çalıştayların’’ amacı ve hedefi neydi? Bilinmemektedir. İkincisi, aleviler söz konusu ‘’çalıştaylarda’’ neden temsil gücüyle yer almamaktadırlar. En önemlisi bu ‘’çalıştaylara’’ kimler hangi amaçlarla davet ediliyorlar. Yeterince açık değil. Örneğin, alevi kanına elini bulamış ve 1978 Maraş katliamının katillerinden olan, bir faşist ‘davet edilebilmektedir’. Örneğin Ökkeş Şendiller. Aslında Türkiye Cumhuriyeti devleti, ‘’çalıştay’’ yerine, Alevilerle katillerini, ‘’barıştırmak’’ çalışması olarak ilan ‘’etse’’ belkide yerinde olurdu..!

TC ve onun mevcut AKP hükümetinin hazırladıkları ‘’çalıştay’’ balonu patlamıştır. Maske artık düşmüştür ve takke düşmüş kel görünmüştür. AKP, onun ve çalıştaylardan sorumlu bakanı Faruk Çelik, samimi değildir. Samimi olsalar alevi sorunun çözümünde, alevi örgütlerini ve alevi örgütlerinin temsilcilerini muhatap alırlardı.

Dünyanın en büyük alevi örgütlenmesi olan AABK, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu neden devre dışı bırakılmaktadır. Aynı şekilde ABF, Alevi Birlikleri Federasyonu Türkiye, kurum olarak neden devre dışı bırakılmaktadır. Çünkü fetva kurumu olan Diyanet böyle ‘’buyurmaktadır’’. Çünkü diyanet, Alevilerin ibadet yeri olan Cem evlerini içine sindirememektedir. Çünkü Diyanet Alevileri Sünnileştirmek istemektedir. Çünkü Diyanet, Sünni İslam dışında hiçbir inanca tahammül etmemektedir. Çünkü Diyanet Türkiye’de ‘’laik’’ devleti bütün benliği ile kuşatmıştır. Bütün benliğiyle kuşatılmış bu devlet’te, başka inançlara yaşam hakkı tanınmamaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde, adı konmamış ama aslında Reel olarak yer alan, bir Ruhban ve Mollalar grubu yer almaktadır. Bu ruhban ve mollalar grubu kimlerin nasıl ibadet edeceklerine veya nerde ibadet etmelerine gerektiğine karar verebilmektedirler. Hatta bazen de Türkiye Cumhuriyetinin ‘’laik’’ ve ‘’bağımsız’’ mahkemelerinde, kimlerin nerde nasıl ibadet edeceklerine, bu fetva gruplarının talepleri doğrultusunda karar verilebilmektedir. İşte size ‘’laik’’ Türkiye Cumhuriyeti manzaraları !

Artık gelinen aşamada ‘’çalıştay’’ başta aleviler olmak üzere, toplumun gözünü boyamaya yönelik aldatmacadan başka bir şey değildir. TC. ve AKP gerçekten Samimi bir girişimde bulunmak istiyorsa, tabi ki yapılacak birçok şey vardır. Alevilerin içinden geçtiğimiz süreçte beş önemli ivedilikle çözülmesi gereken talepleri vardır. İlk planda bu taleplere cevap verilmelidir. Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. Cem evleri yasal statüye kavuşturularak, Türkiye Cumhuriyeti Devletince ibadet hane olarak kabul edilmelidir. Zaten Alevilerce binlerce yıldır Cem evleri ibadet merkezidir. Ve Türkiye toplumunun vicdanında da bu böyledir. Madımak müze olmalıdır. Alevi dergâhları Alevilere devredilmelidir. Tarihteki Alevilere yönelik katliamlar dolayısıyla, Alevilerden özür dilenmelidir.

Samimiyet sınavıdır! Buyurun yüreğiniz yetecekse yapın ve samimiyetinizi kanıtlayın!

Biliyoruz, samimi değilsiniz. Yüreğiniz yetmeyecek. Çünkü zihniyetiz buna elverişli değildir.

Bu ülkede, Türkiye’de Alevilerin ve diğer toplumsal katmanların, taleplerine cevap verecek ve bu realiteyi yaşama geçirecek güçlerde vardır. Bu güçler ülkenin gerçek demokratik ve laik güçleridir. Bu güçler bağımsız ve demokratik bir Türkiye’nin yaratılmasının dinamik güçleridir.

İşte ozaman gerçekten çalış taylar düzenlenecek ve toplumun sorunları masaya yatırılarak çözüm yolları aranacaktır.

O günler uzak değildir! Özlemle bekliyoruz, O günleri!

Bir daha ki yazımda buluşmak üzere!

Kritikleriniz için:

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy63246 = 'aliekber.pektas' + '@';

addy63246 = addy63246 + 'yoltv' + '.' + 'eu';

var addy_text63246 = 'aliekber.pektas' + '@' + 'yoltv' + '.' + 'eu';

( '' );

63246 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

KAYNAK : Alevi.com - 14.02.2010

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.