Ateşte Semaha Dönmek!

"İnsanlık tarihinde din adına böyle işlenmiş bir vahşet görülmemiştir. Bu vahşet olalı 16 yıl oldu, her yıl bu katliamı lanetledik, katliamın yaratıcıları ortaya çıkarılıp yargılana kadar da Sivas katliamı unutulmayacaktır."

İhsan KOCA / Gaziantep 

33 gül çatlamış susuzluktan Sivas’ın içinde Döne döne semaha dönenler tutuştu önce

Sonra türküler

Sonrada şiir çığlıksız düştü türkülerin yanı başına

"Sivas Katliamı unutulmayacak, unutturulmayacaktır", "2 Temmuz 1993 yılında Sivas’a Kültür Şenliği ve Pir Sultan Abdal’ı anmak amacı ile giden şair, yazar, sanatçı ve semah yürüyen gencecik canlar önceden planlanmış, gerici, şeriatçı güçler tarafından Madımak Oteli’nde abluka altına alındılar. “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” diyerek ve cumhuriyetimizin temel değerlerine saldırmak sureti ile yazarımızı, sanatçımızı ve aydınımızı göz göre göre yaktılar. Bu katliam, televizyonlarda sekiz saat boyunca canlı olarak yayınlandı. Devletin güvenlik kuvvetleri, saldırgan gerici, şeriatçı güçlere yerinde ve zamanında gerekli müdahaleleri ve engellemeleri yapmayarak aydınlarımızın yakılmasına seyirci kaldılar. Dünya tarihinde eşi ve benzeri görülmemiş bu katliam, Türkiye Cumhuriyeti’nden, üniter devletten, tam bağımsızlıktan ve laiklikten, dünyada insan hakları ve temel özgürlüklerden yana olan, inanç ve ibadet özgürlüğünü temel bir insan hakları ilkesi sayan inancı ve felsefesi düşüncesi ne olursa olsun her insanın vicdanını yaraladı.

Bakın iki çocuğunu kayıp eden annenin feryadı; “hiç öyle sakinleştirici sözler söylemeyeceğim kimseye; o gün madımak oteli önünde, maksadı ne olursa olsun bulunan herkes 14 yaşında Menekşe’m ile 12 yaşında Koray’ımın ölümünden sorumlulardır. Benim yüreğim yanıyor, umarım onların vicdanı sızlıyordur. Ama hiç birinin evlatlarını kayıp etmesini istemem yinede evlat acısı başka…”

Halk ozanı Muhlis Akarsu bakın türküsünde ne diyor

Akarsuyum yansımda / kül olup savrulmamda / bazı bazı gülsümde / yine gönlüm hoş değil. ikisi de yanmadan önce yanmanın, türküsünü söylemişlerdir.

Bu olay Alevi Suni çatışması, sol sağ çatışması değildir… Şeriat isteyenlerin Atatürk’ün kurduğu laik düzene karşı başkaldırısıdır. Dün Menemen de Kubilay’ı kesenlerin devamıdır. Bugünkü AKP iktidarı ve karanlık zihniyetinin temelidir. ABD’nin Irak’a girme bahanesidir. ABD ve AB emperyalistlerinin bu bölgedeki emellerini gerçekleştirmenin ön adımıdır. Yoksa

Hangi dinde vardır ki insanları ateşe verip yakmak

Ulus devlet yapımızı bozarak parça parça bölünmemizi isteyenler (ABD ve AB) günümüz emperyalistleridir. Onlar parçaları yutmanın kolay olacağını çok iyi biliyorlar. Ama Anadolu insanının kolay lokma olmamak için nasıl direndiğini de çok iyi biliyorlar. O nedenle oyunları sinsi, planları haincedir. Sivas katliamının da oyunlardan biri olduğunu görmemiz ve yönümüzü ortak düşmanımıza dönmemiz gerekiyor. İşte o zaman mücadelemiz bilinçli ve sonuç alıcı olur.

Hükümete ve onun sonradan olma kültür bakanına düşen Madımak Otelini müze yapmak, Sahte Alevi açılımlarıyla kafa karışıklığı yaratmak değil. Kültür Bakanı Madımakta et pişirilmesinden utanıyormuş. Utanma sayın bakan gereğini yap, Madımak Otelini müze yap, bakanlığına bağlı Döner Sermaye işletmesi değil!

İnsanlık tarihinde din adına böyle işlenmiş bir vahşet görülmemiştir. Bu vahşet olalı 16 yıl oldu, her yıl bu katliamı lanetledik, katliamın yaratıcıları ortaya çıkarılıp yargılana kadar da Sivas katliamı unutulmayacaktır. Katliamı gerçekleştiren faşist ve şeriatçı güçlerdir. Orta çağ karanlığı, emperyalizmin uşağı bu güçleri bir daha lanetliyoruz.

Sivas Katliamı demokrasiye, laikliğe, Özgürlüğe ve insanlığa yönelik planlı ve amaçlı bir katliamdır.

Sözlerimi büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleriyle bitirmek istiyorum

“Arkadaşlar, efendiler ve Ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.”

KAYNAK : Gaziantep - guncelgazete.com - 06 Temmuz 2009