Asimilasyon ve istismara hayır!

Asimilasyon ve istismara hayır!

Asimilasyon ve istismara hayır! Dersim, yine binlerin öfkesine tanık oldu. Cumartesi hava güneşli. Dersimliler ilçelerden köylerden akın...

A+A-

Asimilasyon ve istismara hayır! Asimilasyon ve istismara hayır!

Dersim, yine binlerin öfkesine tanık oldu. Cumartesi hava güneşli. Dersimliler ilçelerden köylerden akın akın gelmişler. Muhtarlar, Belediye Başkanları, dernek yöneticileri siyasi parti ve gruplar var. Aileler çocukları ile dikkat çekiyor. Saat 12.00’de hastane kavşağında birleşen kitle binler ile yürüyüşe başlarken, etraftan koşar adım katılanların yüzlerinden heyecanları okunabiliyor.

Mitingin birinci teması, Tarihimize Kültürümüze ve Dilimize Sahip Çıkıyoruz. ‘Kürt, Komünist ve kızılbaş’ kimliği ile tarihin değişik evrelerinde baskı ve katliamlara maruz kalmıştır Dersim halkı. Bu 3K formülü sistemin hakim odaklarını rahatsız etmeye devam ediyor ki, şimdi de asimilasyon, yozlaştırma ve yabancılaştırmanın değişik yöntemleri ile yine tehlikeli gelişmeler yaşanıyor. Bu defa eğitim kurumları (!) kanalı ile beynimiz kuşatılmak isteniyor. Son bir kaç yıldır finansörlüğü cemaatlerden yapıldığı iddia edilen dersane ve özel okullar açılıyor. “Haydar dersanesi, Munzur Koleji, Erenler Okul Öncesi Kreş” gibi okul isimleri ise istismarın daniskası.

Binlerin bu duruma cevabı ise ‘cemaat dışarı, bilim içeri ve cemaat Dersim’den elini çek’ sloganları ile Dündül Dağı’nın eteklerinde yankılanıyordu önceki gün.

Dersim 37-38 katliamı ve sürgünler, 80’lerde halka işkence tezgahlarında yaşatılan acılar, 90’larda zorla köy boşaltmalar, gıda ambargolarıı, dağlarda siyanürle doğanın ve börtü böceğin zehirlenmesi, barajlar projesi ile vadiler, yerleşim yerleri, inaç ve ibadet yerlerinin sular altında bırakılması projeleri ile istediklerini yapamamışlardır. Şimdi ise yeni bir plan ile projelerini hayata geçirmek istiyorlar. Beyinleri yıkayarak hedefe varmak... Halkın isyanı bunadır. Kararlıca atılan “Dersim bê wair niyo” sloganı ise umut ve isyanı birleştiriyor.

Mitingin ikinci teması ise Zorunlu Din derslerinin kaldırılmasıydı.

Yapılmak istenen Dersim halkı tarafından dikkatle izleniyor. Dersimliler biliyorki kendi Alevisini ve kendi Kürdünü yaratmaktan başka bir şey ifade etmiyor açılım denen ucube. Zaten demokratik bir anayasa(!) ise, halkın seçimde AKP’ye oy verme koşuluna bağlanarak haziran seçimleri sonrasına ertelenmiş durumdadır.

Halk soruyor; yeni açılan Tunceli Üniversitesi, üniversite mi yoksa cemaat yuvası mı? Yine halk soruyor Rektör Durmuş Boztuğ’a; semah düzenlenecek olan ‘uluslararası sema etkinliği’ ile bir gösteri bir şenlik ya da şölene vesile edilebilir mi? Bu, alevilik inaç rituellerinin istismarı değilse nedir. Ama Dersimlilerin bu gelişmelere cevabı nettir; “Bilimsel parasız eğitim. Bilim içeri cemaat dışarı. Asimilasyon ve Alevilik istismarına hayır. Cem evlerine yasal statü. Din dersinin zorunlu olmaması ve diyanetin kaldırılması.”

Dersim; binlerin katılımı ile kapitalist burjuva egemen anlayışın doğasında var olan ötekileştirme, yozlaştırma ve her türden asimilasyon politikalarına karşı, yapılması gereken konusunda yol göstermeye devam ediyor. Halk, işçi ve emekçiler, 25 Ocak’ta ‘torba yasaya hayır’ eyleminde buluşmak üzere coşkulu ve kararlı bir eylemi daha geride brakıyor.

Mazlum DOĞAN/DERSİM
EVRENSEL - 24 Ocak 2011

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.