Aşık İhsani yaşamını yitirdi
Aşık İhsani yaşamını yitirdi68 kuşağının militan ruhlu halk ozanıydıKamuoyunda ‘Aşık İhsani’ olarak bilinen Diyarbakırlı halk ozanı...
Aşık İhsani yaşamını yitirdi
68 kuşağının militan ruhlu halk ozanıydı
Kamuoyunda ‘Aşık İhsani’ olarak bilinen Diyarbakırlı halk ozanı İhsan Sırlıoğlu, aşırı tansiyona bağlı beyin kanaması sonucu tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Beyin ve Cerrahi Servisi yoğun bakım ünitesinde bu sabah saatlerinde yaşamını yitirdi.
Diyarbakırlı halk ozanı 77 yaşındaki İhsan Sırlıoğlu, geçen Cuma günü evinde özel bir prodüksiyon şirketi tarafından yapılan belgesel çekimleri sırasında aniden fenalaştı. Şirket görevlileri ve eşi tarafından Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahi Servisi’ne yatırılan Aşık İhsani'nin, aşırı heyecan nedeniyle tansiyonunun yükselmesi sonucu beyin kanaması geçirdiği belirlendi. Yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Aşık İhsani, bugün sabah saatlerinde yaşamını yitirdi. Aşık İhsani bugün yakınları ve sevenleri tarafından Diyarbakır’ın Şehitlik semtindeki mezarlıkta toprağa verildi.
AŞIK İHSANİ KİMDİR?
68 kuşağının ‘Militan ruhlu halk ozanı’ olarak adından söz ettiren Aşık İhsani, Türkiye Komünist Partisi ve Türkiye İşçi Partisi’nin 1970’li yıllardaki tüm etkinliklerine katılarak sazıyla ve sözüyle kalabalık halk kitlelerini coşturdu. 12 Eylül 1980 tarihindeki askeri harekatın ardından yurtdışına giden ve uzun yıllar Fransa’da yaşayan Aşık İhsani, 1995 yılında memleketi Diyarbakır’a döndü. Diyarbakır’daki yerel TV kanallarında da zaman zaman sazıyla ve bestelediği türküleriyle programlara çıkan Aşık İhsani, 1932 yılında Diyarbakır’da doğdu. Küçük yaşlarda beste ve söz yazarlığına başlayan Aşık İhsani kısa sürede aldığı bağlama eğitimiyle bir anda aşıklık unvanını alarak sol çevrelerin gönlünde taht kurdu. Aşıklığın yanı sıra Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde değişik işlerde de çalışan İhsan Sırlıoğlu, 1957 yılında Uşak Şeker Fabrikasında çalıştığı dönemde burada tanıştığı ve sonradan ‘Güllüşah’ adını verdiği eşi Sevim hanımla tanışıp evlendi. Anadolu’nun çeşitli yörelerini dolaşan ve ilk kez 1958 yılında radyoda türkü söylemeye başlayan Aşık İhsani, 1963 yılına kadar geleneksel halk türlülerini okumayı tercih etti. Sonraki yıllarda siyasi ve politik içerikli türküleri okumaya ağırlık verdi.
HAPİS YATTI
1970’li yıllarda tutuklanıp bir süre cezaevinde kaldıktan sonra Türkiye ve yurtdışında sayısız konser verdi. Fransa Cumhurbaşkanı ile İngiltere Kraliçesi başta olmak üzere dünya liderleri tarafından devlet konuğu olarak ağırlandı. Değişik halk hikayelerini derleyen Aşık İhsani’nin, Kerem ile Aslı, Aşık İhsani ve Güllüşah gibi birçok türkülü hikayesi bulunmaktadır. Şiirlerini 2 cilt olarak Ağalı Dünya, Yazacağım, Bakalım Hele, Bak Tarlanın Taşına Vur Ağanın Başına adlı kitaplarda topladı. Dünden Bugüne Aşık İhsani, Düş Değil Bu, ve tüm şiirlerini topladığı Bıçak Kemikte adlı kitapları yayımlandı. Ayrıca Ozan Dolu Anadolu adlı antoloji ile gezi izlenimlerinden oluşan Beyaz Köle adında kitapları da bulunmaktadır.
Özgür CEBE/DİYARBAKIR, (DHA) - MİLLİYET / 21 Nisan 2009
Aşık İhsani'yi yitirdik...
Yüksek tansiyon sonucu fenalaşarak Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahi Servisi’ne kaldırılan Aşık İhsani dün gece hayatını kaybetti.
Aşık İhsani, Türkiye’nin önde gelen protest müzik temsilcilerinden…Özellikle 1960’lı ve 70’li yıllarda konserleri, albümleri milyonlara ulaştı. Türkiye İşçi Partisi’ne üye oldu.
Sosyalist Gençliğin ve önderlerinin mücadelesini eserleriyle kitlelerle buluşturdu.İşte Bir döneme damgasını vuran Aşık İhsani’nin yaşamından bir kesit…
Azeri Kökenli bir aileye mensup olan İhsan Sırlıoğlu, (Aşık İhsani) 1932 yılında Diyarbakır’da doğdu.
İki yaşında iken babasını kaybeder ve annesi tarafından sıkıntılı ve yoksul bir ortamda büyütülür.
17 yaşındayken İstanbul Büyükçekmece Mimarsinan Köyü’nde maden ocağında çalışmaya başlar. Maden kapanınca lastik fabrikalarında çalışır daha sonra Erzurum’a askere gönderilir. Askerlik sonrası kendi kendine saz çalmaya başlar. Sazı ile Anadolu’yu dolaşmaya başlar. Bu seyahatlerinin birinde Manisa Tarzanı ile tanışır ve bir müddet yanında kalır.
Aşık İhsani türkülerini Güllüşah ismindeki hayali bir kıza söylemektedir. 1957 yılında Uşak Şeker Fabrikası’nda çalışmaya başlar. Uşakta bir hapisane müdürü ona senin Güllüşah’ı bulduk der, kız her ne kadar İhsani'nin hayallerindeki Güllüşah değilse de bu kızla evlenir.
İhsani ona da saz çalmayı öğretir ve Aşık İhsani ve Güllüşah olarak şehir şehir dolaşmaya başlarlar. Bu ikili halk tarafından oldukça ilgi görmeye başlar. Aşık İhsani ve Güllüşah adlı kitapları yapılır.
1958’de Ankara Radyosu Yurttan Sesler programının şefi Muzaffer Sarısözen tarafından programa davet edilir. Her hafta Çarşamba günleri Güllüşah ile birlikte radyoda türkü söylemeye başlarlar.
Fransızlar tarafından yapılan bir Türkiye tanıtım filminde karısı ve oğlu Garip ile birlikte yer alır.
Fransız Le Monde Gazetesinde İhsani hakkında çıkan bir haberde şöyle yazılır:
"... İhsani ile söz konusu olan başka şey. Bunu söylerken Bob Dylan'ı, Joan Baez'i, Gospels'in politik olmuş kara derili şarkılarını düşünüyorum. Ray Charles'ın ya da John Holiday'in çığlık türküsü, Charlie Mingus'un yakarı türküsü, Bob Dylan ya da Joan Baez'in yakınma türküsü,Leo Ferre, Branssens'in taşlama türküleri, İhsani sözlerindeki şiddetle karşılaştırıldıklarında adeta çekinden kalırlar. Yalnızca Vietnam Savaşı'na karşı koyan dünya ozanlarında görülen açık sözlü sertlik, İhsani şiirinin ilk göze çarpan özelliğidir. İhsani bu öfkeyi, bu sertliği halkına karşı olan her şeyi yermekte kullanıyor. Kibarlar belki bu tondan inciniyorlar ama bu akım, bu hakaret rayına oturmuştur..."
1962’de milletvekilleri maaşlarına yapılması istenen zam ile ilgili kararın görüşüldüğü günlerde meclise giderek protesto gösterilerinde bulunur.
Türkiye İşçi Partisi'nin kuruluşu birlikte sol hareketlere ilgi duymaya başlar. İlk yazdığı devrimci şiir "Korkuyorlar, korkacaklar, korksunlar Geliyoruz, geleceğiz, yakındır" Şiiridir.
1967'de öğrenci örgütlerinin düzenlediği Kıbrıs mitingi sırasında Deniz Gezmiş ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri bayrağını yakarlar. Şiirleri bir çok dergide yayınlanmaya başlar.
Türkiye ve Türkiye dışında birçok konser verdi. Fransa cumhurbaşkanından İngiltere kraliçesine dek çeşitli ülkelerin yöneticileri tarafından devlet konuğu olarak çağrıldı.
Değişik halk hikayelerini de toplayıp anlatan Aşık İhsani’nin »Kerem ile Aslı«, »Aşık İhsani ve Güllüşah« gibi birçok türkülü hikayesi bulunmaktadır.
Şiirlerini, »Ağalı Dünya« (1964-65, 2 cilt), »Yazacağım« (1966), »Bakalım Hele« (1967), »Bak Tarlanın Taşına« (1974), »Vur Ağanın Başına« (1975) adlı kitaplarda topladı. »Dünden Bugüne Aşık İhsani« (1976), »Düş Değil Bu« (1993) ve tüm şiirlerini topladığı »Bıçak Kemikte« (2002) adlı kitapları yayımlandı.
Ayrıca 1973 yılında çıkardığı »Ozan Dolu Anadolu« adlı antoloji ile gezi izlenimlerinden oluşan »Beyaz Köle« (1985), adında kitapları bulunmaktadır.
Yazacağım
Yazacağım bu can tende
Durana dek yazacağım
Eşitsizlik zincirini
Kırana dek yazacağım
Günüm çıkasıya dardan
Haber gelesiye yardan
Vurguncuyu şahdamardan
Vurana dek yazacağım
Ağalığın çöküşünü
Gür suların akışını
Fakirliğin kalkışını
Görene dek yazacağım
Sorumluyum ben çağımdan
Düz ovamdan dik dağımdan
Sömürgeni toprağımdan
Sürene dek yazacağım
Halkım uyanmasın diye
Gerçekler gizlenir niye
Anayasam raftan köye
Girene dek yazacağım
Git Efendi
Git efendi hançerlenmiş yaramı
Eşeleyip tazeleme bu sıra
Köyüm yolsuz ben kanunsuz yaşarım
Utan da şu asıra bak asıra
Demek vekilimsin vay benim başım
Yediğin her yemek bir yıllık aşım
İçtiğin her kadeh dolu göz yaşım
İşlediğin kusura bak kusura
Alemin fezaya gittiği günde
Dermanı alınmış dert dolu bende
Başkasının toprağının üstünde
Sarındığım hasıra bak hasıra
De şimdi yaşamak denir mi buna
Ahırda doğurur gelinim Suna
Ağaların çıkarları uğruna
Köy dolusu esire bak esire
Ne demek oluyor bilginiz çoksa
Binimiz aç ölür birimiz toksa
İstemem değişsin bu gidiş yoksa
Elimdeki nasıra bak nasıra
YÖN RADYO / 21 Nisan 2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.