Aşık Daimi’nin aramızdan ayrılışının 38. yılı
“Ne ağlarsın benim zülfü siyahım, Bu da gelir, bu da geçer ağlama. Göklere erişti figanım, ahım, Bu da gelir, bu da geçer ağlama. Bir gülün çevresi dikendir, hardır, Bülbül har elinden ah ile zardır, Ne olsa da kışın sonu bahardır, Bu da gelir, bu da geç
1932 yılında İstanbul’da dünyaya gelen ve gerçek adı İsmail Aydın olan Aşık Daimi’nin babası Musa Dede, annesi Selvi Ana’dır.
Aşık Daimi’de Davut Sulari gibi Dede ocağından gelen bir ailenin çocuğudur. İmam Rıza Ocağı’ndan olan Aşık Daimi, iki dedesinin de saz şairi olmasının etkisiyle küçük yaşta bağlama çalmayı ve aşıklık geleneğini öğrenmiştir.
İlk derslerini Aşık Dursun Dede, Potik Dede ve Eyüp Dede’den alır. Bu eğitimle beraber, Davut Sulari onun asıl ustasıdır. Yaklaşık 10 yaşında Davut Sulari’ nin yanında çıraklığa başlayan Daimi, 2.5 yıl kadar birlikte dolaşarak geleneğe, şiire ve türküye ilişkin bilgisini pekiştirmiştir.
Aşık Daimi,1951 yılında sevdiği bir kız olan Gülsüm Ana ile dünyalarını birleştirmiş, yedi çocuğu dünyaya gelmiştir. 1960’lı yıllarda kendinden söz ettirmeye başlayan Aşık Daimi, Erzincan’da iki yıl kaldıktan sonra İstanbul’a yerleşir.
AŞIK DAİMİ ÇOK SAYIDA ÖĞRENCİYE SAZ VE AŞIKLIK DERSİ VERMİŞTİR
Önceleri usta malı türküler söyleyen Âşık Daimi daha sonra kendi deyişlerine ağırlık verdi. 1948 yılında “Bir seher vaktinde indim bağlara” dizesiyle başlayan ilk şiiriyle yüzlerce türkü kazandıran Âşık Daimi, TRT tarafından açılan sınavı kazanarak TRT belgeli halk sanatçısı olmuştur. İstanbul radyosunda sözleşmeli sanatçı olarak çalışırken aynı zamanda bir saz evi açmış bu saz evinde çok sayıda öğrenciye saz ve aşıklık dersi vermiştir.
“HERKES AY’A GİDİYOR BİZİM HALİMİZ NE OLACAK”
Türkiye ve Avrupa’nın çeşitli kentlerinde konserler vermiş, onlarca kaset ve plak doldurmuştur. “Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahım, Bir Seher Vaktinde, Gezip Şu Alemi Seyran Ederken” gibi dilden dile dolaşan eserlerinde olduğu gibi şiirlerinde sevgi, doğa ve her türden ayrımcılığı eleştiren, insan öğesini öne çıkaran konuları işlemiştir.
“Ne zaman kalkınır Doğu Elleri, seçim gelir oyumuz yok / biz vatandaş değil miyiz, ezilen ezenden hakkın alacak, her geçene soruyorum nerde bizim demokrasi, herkes Ay’a gidiyor bizim halimiz ne olacak” ayrımcılığa ve eşitsizliğe ve adaletsizliğe de eserlerinde dikkat çeken Aşık Daimi’nin kızı Yadigar Aydın Orhan tarafından hazırlanan Daimi’nin tüm şiirleri ve deyişlerinin toplandığı kitap “Aşık Daimi, Hayatı ve Eserleri” (1999) adıyla yayınlanmıştır.
17 Nisan 1983 tarihinde aramızdan ayrılmıştır. Mezarı İstanbul, Karacaahmet Türbesi yanındadır.
“ÂŞIK DAİMİ; KEMALET SAHİBİ ARİF BİR ÖNCÜ OLMASIYLA DA HAFIZALARDA DERİN İZLER BIRAKMIŞ BİR BÜYÜK AŞIĞIMIZDIR”
Yazar Ayhan Aydın, Aşık Daimi için şu cümleleri kaleme aldı:
“Âşık Daimi; çok erkenden ünlenmiş, sesiyle olduğu kadar olgunluğu ve Aleviliğin olmazsa olmazı olan kemalet sahibi arif bir öncü olmasıyla da hafızalarda derin izler bırakmış bir büyük aşığımızdır. Âşık Daimi; Aleviliğin olmazsa olmazı olan gönül kırmamayı, meclis insanı olmayı, senlikten / benlikten arınmayı, dost ve kardeş olmayı, paylaşmayı, ulu erenlere / pirlere bağlılığı, sevgi, saygı duygularını hemen tüm ürünlerinde işlemiştir. O elbette sevdaya, doğaya, insanın türlü hallerine dair şiirler de yazmıştır. Ama Âşık Daimi’yi Âşık Daimi yapan temel unsur, temel başat fark onun Alevi Yolu’nun temel değerlerini hiç ara vermeden, sürekli bir şekilde şiirlerinde / eserlerinde işlemesi, sazını Alevi Yolu’nun inançsal değerleri için çalmasıdır.
Aldığı sahneleri sonuna kadar dolduran, yerelden evrensele ulaşabilmede türlü türküler söyleyen, Alevi – Bektaşi halkının duygu ve düşüncelerini, hislerini benzersiz bir şekilde dile getirmesiyle Âşık Daimi, sazıyla / ölümsüz dizeleriyle halkının bağrında, yurdunun kültür ekininde sonsuza kadar yaşamaya devam edecektir.”
(HABER MERKEZİ)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.