Ardahan - Hanak ilçesine bağlı bir Türkmen Alevi köyü olarak Koyunpınar (Saskara)
1950’lili yıllarda cami yapılmış. 2014’te ise gurbette yaşayan köylülerce cemevi yapılmış. Şimdi ise yıllardır asimile edilen köylüler, camiciler...
1950’lili yıllarda cami yapılmış. 2014’te ise gurbette yaşayan köylülerce cemevi yapılmış. Şimdi ise yıllardır asimile edilen köylüler, camiciler ve cemeviciler şeklinde ikiye ayrılmış. Koyunpınarlı yurttaş Şinasi Karaca, caminin yapılmasından sonra köyde yaşanan problemleri ve asimilasyonu anlattı.
Koyunpınar Köyü Ardahan’ın Hanak ilçesine bağlı bir Türkmen Alevi köyü. Eski ismi Saskara olan Koyunpınar Köyü geçim sıkıntısından dolayı İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlere göç vermiş olmasına rağmen şu an köyde bini aşkın nüfus yaşamakta. Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selim’in kırımında kaçan, dağlara ve ormanlara sığınan Türkmen Alevilerinin oluşturduğu Koyunpınar Köyü’nde okuma yazma oranı da hayli yüksek.
1950’li yıllarda köye yol, su, sağlık ocağı, okul gibi hizmetlerin gelmesi için cami yapılmış.
ÇOCUKLARA SÜNNİLİK ÖĞRETİLDİ
Gurbette yaşayan Koyunpınarlı yurttaş Şinasi Karaca, caminin yapılmasından sonra köyde yaşanan problemleri ve asimilasyonu PİRHA’ya anlattı.
Caminin yapıldığı dönemde birkaç kişi camiye gitse de köyün genelinin pek sıcak bakmadığını kaydeden Karaca, 1980 askeri darbesinin yarattığı korku atmosferiyle birlikte caminin köyün yaşlıları tarafından kullanılmaya başlandığını belirtti.
Yine 1980’lerde camiye bir imamın atandığını söyleyen Karaca, giderek köy halkının imama alıştığını ve imamın köydeki bazı ailelerin çocuklarına Kuran öğretmeye başladığını böylelikle çocuklara giderek Sünniliğin öğretildiğini ifade etti.
CAMİCİLER VE CEMEVİCİLER OLARAK İKİYE AYRILDI
Gurbette yaşayan Koyunpınarlıların köye bir cemevi yaptırmak için köy derneğiyle birlikte bir gece düzenlediklerini belirten Karaca, 2014 yılında köye cemevi yapıldığını ve İstanbul’dan dedelerin gelerek köyde cem tuttuklarını ancak köyün şu an camiciler ve cemeviciler olarak ikiye bölünmüş durumda olduklarını vurguladı.
Köyün ikiye bölünmüş durumundan kaynaklı olarak cenazelerin bir kısmının camiden bir kısmının da cemevinden kaldırıldığını söyleyen Karaca, “Cenazesini cemevinden kaldıranlar daha çok gurbette yaşayanlar” dedi.
DEDELERİN DE KABAHATİ VAR
Köy halkından bazılarının hükümetle iş birliği içinde çalıştıklarını, şu an köyde bulunan imamın köy halkını Sünniliğin Hanefi mezhebine yöneltmek için birçok adım attığını ifade eden Karaca, “Bunda dedelerin de çok suçu var. Bir toplum ne zaman başsız kalırsa o zaman asimilasyona zemin hazırlamış olur” şeklinde konuştu.
ÇEŞİTLİ VAKIFLARA KÖYLERDE ÖĞRENCİ TOPLUYOR
Çeşitli muhafazakar ve sağ ideolojik vakıfların Türkmen Alevi köylerindeki fakir çocuklarını yatılı okullarda okutarak kendi ideolojilerini benimsettiklerini vurgulayan Karaca, Koyunpınar Köyü’nde de böyle durumların yaşandığına dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Bu vakıflarda okuyan çocuklara okullarını bitirdikten sonra devlet kademelerinde iş veriliyor. Söylenenlere göre bu vakıflarda okuyan çocuklara ‘Sizi biz okuttuk, ekmeğinizi verdik, işinizi verdik. Şimdi her biriniz bulunduğunuz köylerinizde veya yakın köylerde fakir çocukları toplayıp bizim okullarda okumalarını sağlayacaksınız’ gibi görevler veriliyor.”
TÜRKMEN KÖYLERİNDE BENZER YÖNTEMLER İZLENİYOR
Kendi köylerinde görev yapan bir memurun, fakir çocukları okuyup meslek sahibi olma sözleriyle kandırarak çocukları ve aileleri bu vakıflara yönlendirdiğini söyleyen Karaca, hemen hemen tüm Türkmen köylerinde buna benzer yol ve yöntemlerin izlendiğini de ekledi.
Karaca, son olarak köyde AKP’den milletvekili aday adayı olan bir kişinin, köyde bulunan camiye minare yaptırmak istemesine karşı çıktığı için mahkemelik olduklarını kaydetti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.