Anmada güvenlik sendromu!
 
İbrahim Kaypakkaya için yapılmak istenen anma ‘güvenlik’ sendromuna sahne oldu. Anmaya katılanların, ayakabıları ve şapkaları dahi arandı

Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan ile birlikte ‘68 kuşağının sembol isimlerinden, 18 Mayıs 1973’te Diyarbakır zindanlarında işkencede katledilen İbrahim Kaypakkaya, ölümünün 35. yılında mezarı başında anıldı. Tepeden tırnağa aranan kurum temsilcileri ve avukatların, ayakkabı ve şapkalarına kadar bakıldı. Katılımcılar, ‘önlemleri’ “insan hakkı ihlali” olarak nitelendirdi. Katılımcıların fotoğraflanması ve kimlik bilgilerinin tek tek alınmasından sonra İbrahim Kaypakkaya mezarı başında anıldı.

Devrimci 78’liler Federasyonu öncülüğünde, Ankara, Mersin, Samsun, Niğde 78’liler Derneği üye ve yöneticileri, DTP, Partizan, DHP, ESP, KÖZ, Ankara 78’liler Birlik ve Dayanışma Derneği, 68’liler Derneği üyeleri, EMEP Çorum İl Başkanı Muharrem Özünel ve bir grup EMEP’li, Kaypakkaya’yı anmak için bir araya geldi.

Anma için gelenleri önce Sungurlu girişinde, Sungurlu Sulh Ceza Mahkemesi’nin arama kararı ile başlarında bir üsteğmen bulunan jandarma durdurdu. Araçta arama yapan jandarma, bir gün önce Ankara Yüksel Caddesi’ndeki anmada kullanılan, “Şehitlere devrim sözümüz var. Belki biz olmayacağız ama bu çelik aldığı suyu unutmayacak” yazılı, Kaypakkaya’nın resminin bulunduğu pankarta el koymak istedi. 78’liler Federasyon yöneticileri gazetemizde çıkan haber ve fotoğrafı göstererek, Ankara’da açılan bir pankartın Çorum’da nasıl yasak olacağını sorup itiraz ettiler. Bir süre sonra pankart “özgürlüğüne” kavuştu.

Mezarlıkta abluka

Jandarma kontrolünde hareket ettikten sonra birkaç yüz metre ötede, Karakaya Mezarlığı’nın girişinde jandarma ve polisin ablukasını görenler şaşkınlığa uğradı. Savaşa hazırlanır gibi panzerler ve uydu kameralı araçlarla mezarlık girişi abluka altına alınmıştı. Polisin demir parmaklıklı bariyerleri arasından kadın ve erkekler ayrı ayrı geçirildi. Kimlikler çıkartılıp ileride subay ve askerlerin başında oturduğu masaya bırakıldı. Masadaki askerler kimlikleri tek tek kayda geçip tutanaklar hazırlarken, kimlik sahipleri de didik didik arandılar. Şapkaların bile çıkartılıp içine bakıldığı arama sırasında, erkeklerin ayakkabıları da tek tek çıkarılıp ‘kontrol’ edildi.

Avukatlar İmdat Balkoca ve Ömer Öneren, ayakkabıların dahi çıkartılarak aranmasına “Bu bir insan hakları ihlalidir” diye tepki gösterdiler. Öneren, bu uygulamaya karşı hukuki bir mücadele vereceklerini ve gerekirse bunu AİHM’e taşıyacaklarını söyledi. Ancak tepkilere rağmen arama, kimlik yazımı ve tutanakların imzalatılması saatlerce sürdü. Bu sırada etkinliğe katılanlar tek tek fotoğraflandı. İşkenceye dönüşen aramanın ardından kortej oluşturulup mezarlığa yüründü. Mezarı karanfiller, kendi fotoğrafları ve pankartlarla süslenen Kaypakkaya, kardeşi Ali Ekber Kaypakkaya ve yakınlarının da bulunduğu 150’ye yakın kişi tarafından mezarı başında anıldı.

‘68 magazinleştirilmemeli

Anma saygı duruşu ile başladı. Tüm katılımcılar adına yapılan ortak açıklamada, Denizlerden Mahirlere, İbrahimlere kadar ‘68’in yaktığı mücadele ateşinin sürdüğü vurgulandı. Kürt halkının mücadelesinde yaşamlarını yitiren Haki Karer, Ferhat Kurtay, Necmi Önder, Eşref Anyık ve Mahmut Zengin’in de anıldığı açıklamada, “Bizler onların bıraktığı mirasa sahip çıkıyoruz, ‘68’in dayanışma ruhunu ‘71 devrimci çıkışının militanlığı ve kararlılığı ile birleştirerek yola devam edeceğiz” denildi. Devrimci 78’liler Federasyonu Başkanı Ruşen Sümbüloğlu da Kaypakkaya’nın mücadelesini örnek aldıklarını belirterek, Kaypakkaya’nın “sosyalizme giden aydınlık bir dünya savaşının unutulmaz önderlerinden olduğunu” söyledi.

Kaypakkaya’nın sınıf arkadaşı, eski Milletvekili Salman Kaya da ‘68 Hareketi’nin magazinleştirilmemesi ve o kuşağın sembol olmuş isimlerinin kesinlikle ilahlaştırılmaması gerektiğini belirtti.

(Çorum/EVRENSEL) - Sultan Özer / Taner Şimşek
EVRENSEL - 20 Mayıs 2008 FOTOĞRAF : ATILIM