Ankara Adı Kara

"Ankara adı kara
Bu yara başka yara
17 yaşındaydı
Kıyılır mı Erdal’a"

30 Ocak 1980'de ODTÜ öğrencisi ve Yurtsever Gençlik Derneği üyesi Sinan Suner MHP'li bir bakanın koruması tarafından vahşice öldürülüp sokağa atılıyor.

2 Şubat 1980 Hoşdere Caddesi'nde olayı protesto eden devrimci grup ile sıkıyönetim askerleri arasında çatışma çıkıyor.

Bir asker yakın mesafeden vuruluyor.

Erdal ile birlikte 24 kişi tutuklanıyor.

Devreye giren Sıkıyönetim Mahkemesi jet hızıyla 19 Mart 1980'de Erdal'a idam cezası veriyor.

İtiraz, yeniden yargılama onay, tekrar itiraz derken o kara gün geliyor 12 Eylül 1980…

***

Yıl 1980 13 Aralık

Katil henüz üç aylık

Faşist cunta kendisine kurban arıyor.

17 yaşında bir körpe kuzu bulunuyor.

“Asılmayı hak etmiyor. Suçu sabit değil.” Yakarışları.

“Asmayalım da besleyelim mi?”

Yalakalardan alkış.

Basın sessiz.

Manşetlerde methiyeler.

Anlı şanlı köşeciler “ama” ile başlayan sözlerle yazıyor da yazıyor.

Daha sonra nasıl olsa inkar edecekler ya yazdıklarını.

Karşı duracak sesler zindanlarda.

Dünyadan tepkiler, imza kampanyaları kim dinler.

Katilin gözleri kapalı, kulakları tıpalı.

***

Erdal ‘ın yaşı olay gününde 18'den küçük. Mahkeme karar veriyor.

“Hayır 18 yaşından büyük.” Kemik testi yapılsın istekleri dikkate bile alınmıyor.

Katil karar vermiş bir kere.

Mahkeme Sıkıyönetim Mahkemesi emir kulu.

Olay yerinde keşif yaptırılmıyor.

Olaylarda kaybedilen askerin derisinde yanık izleri bulunuyor kurşun yakın bir yerden gelmiş.

Balistik raporları bir tüfek mermisi ile vurulmuştur diyor. “Siz ne bilirsiniz diyorlar”

Hiçbir eylemcinin elinde tüfek yok.

Asker Zekerya Önge arkasından yakın mesafeden vuruluyor.

Erdal askerlerin önünde.

Askerlerin geldiğini görünce korkuyla rastgele bir el ateş ediyor.

Kaçıp saklanıyor.

Mahkemede defalarca “Ben vurmadım suçsuzum ama asker kardeşim benim kurşunumla ölmüşse çok üzülürüm” diyor.

Kim dinler?

Yargıtay idam kararını iki kez bozuyor. Yargıtay Daireler Kurulu onaylıyor.

Cunta karar veriyor.

“Tez asıla”

İşte size kara bir leke daha.

Ankara bir daha kararıyor.

Erdal içimizde, ya onu asanlar?...

Ankara adı kara
Bu yara başka yara
17 yaşındaydı
Kıyılır mı Erdal’a

Ali KAİM

14 Aralık 2010