ANF, Yol Tv'yi Cuntacı İlan Etti

ANF, Yol Tv'yi Cuntacı İlan Etti

ANF Yol Tv'yi Cuntacı İlan EttiKürt Haber Ajansı olarak nitelendirilen ANF (ANF NEWS AGENCY) Doç.Dr İbrahim Öztürk'ün Alevi...

A+A-

ANF Yol Tv'yi Cuntacı İlan EttiANF Yol Tv'yi Cuntacı İlan Etti

Kürt Haber Ajansı olarak nitelendirilen ANF (ANF NEWS AGENCY) Doç.Dr İbrahim Öztürk'ün Alevi kadınlarına karşı hakaret iddiasını kamuoyuna ilk duyuran YOL TV'yi cuntacı ilan etti. Konuyu haberleştiren, kamuoyunu bilgilendiren ve açıklama isteyen tüm basın yayın organlarını ve dolayısıyla hakaret iddiasına tepki gösteren Alevi Kuruluşlarını hedef alan bu ifade şaşkınlık yarattı. İşte ANF'nin haberi:

Hedefteki doçent konuştu: Alevi ve Kürt dostuyum 

İSTANBUL (22.03.2008)- Cuntacı medyanın sözlerini çarpıtarak siyasi çekişmelere alet yapmak istediği Doç. Dr. İbrahim Öztürk, "15 senedir Kürt ve Alevi bayanla evliyim. Alevilerin ve Kürtlerin haklarını savunurken kendi eşimin yüzüne bakamaz hale düşürüldüm" dedi.

İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde ’Uluslararası Ekonomik Kuruluşlar’ adlı derste "Benim ailemin düşüncesine göre Alevi kadınları orospudur" dediği iddia edilen Doç. Dr. İbrahim Öztürk, iddiaların gerçekliği yansıtmadığını açıkladı. Çesitli medya organlarında Alevi kadınlarla ilgili yakışıksız, mesnetsiz ve suç teskil eden, toplumsal barışı zedeleyecek tarzda ağır bir takım sözler kullandığının iddia edildiğini hatırlatan Öztürk, 1944 yılından bu yana Alevi ve Kürt bir bayanla evli olduğunu, bu evlilikten mutlu bir yuvası ve iki çocuğu olduğunu belirtti.

Kendisi hakkında ortaya atılan iftiralardan sonra iftiraların doğruluğu konusunda kendisiyle iletişime geçilmediğini kaydeden Öztürk, bu kişi ve kesimlerle yargıda hesaplaşacağını anlattı. Hala İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Uluslararası Iliskiler Bölümünde ders verdiğini belirten İbrahim Öztürk, 18 Mart Salı günü yapılan derste Gümrük Birligi ve AB konusunun işlendiğini, derste farklılıklara yönelik önyargılı olunmaması gerektiği yönünde örnekler verdiğini belirterek, şöyle devam etti:

ALEVİLERE KARŞI ÖNYARGI VAR

Türkiye'nin komşu devletlerle ve hatta kendi vatandasları ile sorunları vardır. Örnegin 1980'lere kadar ülkemizde bir Kürt sorunu yoktu. Belki bazı yerel sorunlar vardı ancak bunlar iyi idare edilerek kangren olmadan ortadan kaldırılabilirdi. Şimdi ise sorun katlanarak büyüdü ve çözmek istendiği halde nereden nasıl başlanacağı kestirilememektedir. Bu meyanda farklılıklarımıza "bölücülük" ve "ayrımcılık özlemi" odaklı değil, zenginliğimiz olarak bakıp, sorun çözmek odaklı yaklasmalıyız. Empati yapamama, iletişim kurmama, tanımama sorununu ortadan kaldırmak için ön yargısız olmalıyız. Birçok insan bilirim gerçek şehrini söylemekten çekiniyor, bazı yakışıksız yakıştırmalara muhatap olmamak için. Örnegin benim kendi ailemde de yasadigim çok üzücü, kaygı verici tecrübelerim var. Bazıları ne yazik ki tabir yerinde ise Alevi deyince adeta 'orospu' damgasını vurabiliyor. Türkiye bu vahim cehaletten, aymazlıktan ve karşı tarafi kaynaksız ve önyargıyla sürekli etekileştermekten biran önce kurtulmalıdır. Konuşmanın kapsamlı özeti bu şekildedir."

ÖĞRENCİ BENİ ANLADI

İbrahim Öztürk, sözlerinden sonra bir bayan öğrencinin "Bu dedikleriniz kabul edilemez hareketler içeriyor" dediğini belirterek, şöyle devam etti: "Hemen şefkatle ve üzüntüyle kendisine yanlış anladığını ifade ettim. Hatta 'madem şu ya da bu sekilde üzüldünüz, ben derhal sizden ve sınıftan özür dilerim, keşke yaşadığım ve acısını çektiğim bu örnegi vermeseydim' dedim. O sınıfta 40'tan fazla öğrenci var. Tekrar tekrar açıkladım. Buna rağmen dersten çıktı. Dersin sonunda tekrar çağırdım. Tekrar açıklama yaptım. "Alevi oldugunuzu siz söylediğimiz için öğrendim, sizi ve sizin gibi hırpalanan insanları savunurken lütfen tam tersini nasıl anlarsınız, dedim. İkna oldu, ‘peki hocam’ dedi ve ayrıldı."

BAZI ÇEVRELER KAMPANYA BAŞLATTI

Olaydan sonra bazı çevrelerin devreye girdiğini, bir araya gelerek imza toplayıp üniversite rektörlügüne, bazı basin-yayın organlarına kadar olayı iftira kampanyası şeklinde yansıttıklarını kaydeden Öztürk, "Bu kişileri tespit edip, arkalarında bu kişileri yönlendiren çeşitli kişi ve kurumlar varsa Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde hakkımı arayacağım" dedi. Öztürk, "Ben 15 senedir Tuncelil'i bir Kürt ve Alevi bayanla evliyim. İftira atmak her yerde mümkündür. Alevilerin ve Kürtlerin haklarını savunurken kendi eşimin yüzüne bakamaz hale düşürüldüm. İşte Türkiye diye her halde buna demek lazım" ifadelerine yer verdi.

KAYINBİRADERİ: OLAY BİLİNDİĞİ GİBİ DEĞİL

İbrahim Öztürk'ün kayınbiraderi Yüksel Erdem de, Dersimli, Kürt ve Alevi olduklarını, yıllardır tanıdıkları eniştelerinin Alevilere karşı yanlış bir hareketi ve söylemini görmediklerini belirterek, "Bazı çevreler işi çok yanlış mecralara çekerek siyasi kavgaya yeni zeminler hazırlamak istemektedir. Kamuoyu ve Alevi kuruluşların İbrahim Bey'i yanlış tanımamasında yarar görüyoruz. Kendileri Kürtlere ve Alevilere büyük bir sempati beslemekte, her iki kesimi yakından izlemektedir. Maalesef yargısız infaz bazı Alevi kuruluşlarını da etki altında bırakmaktadır. Olay bilindiği gibi değildir" şeklinde konuştu.

ANF NEWS AGENCY - 22 Mart 2008

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.