Anayasa bir iktidar hediyesi olamaz...

Anayasa bir iktidar hediyesi olamaz...

Anayasa bir iktidar hediyesi olamaz...Edremit’teki paneli 2 bin kişi izledi.Çamcı Köyü Sosyal-Kültürel-Eğitim ve Yardımlaşma Derneği (ÇEYAD), Alevi...

A+A-

Anayasa bir iktidar hediyesi olamaz...

Anayasa bir iktidar hediyesi olamaz...

Edremit’teki paneli 2 bin kişi izledi.

Çamcı Köyü Sosyal-Kültürel-Eğitim ve Yardımlaşma Derneği (ÇEYAD), Alevi Kadınlar Birliği ve Çamcı Köyü Muhtarı İsmail Öztürmen’in birlikte düzenlediği “Referandum sürecinde örgütlenme ve Anayasa” başlıklı panel Edremit’in Çamcı Köyü’nde yapıldı.

YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, sendikacı yazar Yaşar Seyman, Doç. Dr. Atilla Erden ve Doç. Dr. Gülen Elmas’ın katıldığı paneli 2 bin kişi izledi.

Çamcı Köyü Muhtarı İsmail Öztürmen’in “hoş geldiniz” konuşmasıyla başlayan toplantıda Çamcı Köyü Sosyal-Kültürel-Eğitim ve Yardımlaşma Derneği (ÇEYAD) Ali Şimşek de hem çalışmalarını anlattı, hem de bu tür etkinlikleirn önemine değindi. Daha sonra Alevi kadınlar Birliği Başkanı Birsen Temir hem siyasal süreçle ilgili hem de kadın örgütlenmesiyle ilgili bir konuşma yaptı. Birsen Temir, laik ve demokratik bir Türkiye için mücadele ettiklerini belirterek, Alevi kadınlar başta olmak üzere, bütün kadınları mücadeleye davet etti.

Açılış konuşmalarından sonra, Gazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Gülen Elmas’ın yönettiği panel başladı. Gülen, ülkenin içinden geçtiği duruma vurgu yaptıktan sonra panelistlerin konuşma alanlarını açıkladı.

Yaklaşık 2 bin kişinin büyük bir dikkatle izlediği panelde, Sendikacı ve yazar Yaşar Seyman, “Örgütlenme ve Anayasa”, Do. Dr. Atilla Erden, “Alevilik ve Anayasa”, YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminalioğlu ise “Yeni değişikliklerle Anayasa” konularında konuştular.

Seyman: Kabuk bağlayan yaralarımızı size soydurmayız…

Panelde konuşan Yaşar Seyman, örgütlenmenin çok önemli olduğunu belirterek, “modern toplumlarda düşünen konuşan ve örgütlü bireylerin ancak  çağdaşlık seviyesinde olduğuna inanılmaktadır. Örneğin Sayın Eminağaoğlu savcı olarak da mücadalesine devam edebilirdi ama YARSAV’ı kurarak örgütlenme yoluna gitti ve kısa zamanda da yerini bir kadına bıraktı. Her şey sizin elinizde” dedi. Seyman, Anayasa konusunda da şunları belirtti: “Biz kadınlar bizim diyebileceğimiz örgütlenme özgürlüğü olan çağdaş bir anayasaya sahip olmalıyız. Cumhuriyet kadınının da bir sorumluluğu var. Mücadele ışığı yakarsak bir devrim yapabiliriz.

Mücadele etmeyen üretmeyen bir kadın demokrasi için nasıl mücadele verebilir? Mücadele etmeliyiz. Bunun için de demokrasiyi önce evimize sonra örgütümüzde ve ülkemizde getirmeliyiz. Örgütlenemezseniz bunu başaramazsınız. Ben bir emek örgütü  temsilcisiyim. 12 Eylül Anayasası’nın en büyük çilesini emekçiler çekti. Şimdi başbakanımız MHPli bir gencin mektubuna ağlıyor, timsah göz yaşları döküyor. Biz hiç kabuk bağlayan yaralarımızı size soydurur muyuz? 12 Eylül anayasasına  hayır! Siz kim oluyorsunuz da bizim acılarımıza ağlıyorsunuz? Türküleri yapanlar yasaları yapanlardan daha büyüktür. Arkadaşlarımın çoğunu 12 Eylül’de kaybettim. Kadınlarımıza sesleniyorum: Çağrı beklemeden örgütlere katılın. Kadının yeri örgütü, sendikası, partisi olmalıdır. Sevgi ile mücadele ile sorunlar aşılabilir.”

Attila Erden: Anayasa iktidarın hediyesi olamaz…

Attila Erden ise şunları söyledi: “Anadolu insanı demokrasinin olmazsa olmazlarını müdafaa etmektir. Çağdaş toplumlarda anayasalar iktidarların hediyesi olamaz.. Öyle olursa bu anayasa bize sunulan, dayatılan bir anayasa olur, bu da bize demokrasi getiremez. Türkiye hala çağdaş, demokratik bir hukuk sitemine kavuşamamıştır. Eğer öyle olsa idi Silivri de yatanların yerine tutuklananlar olurdu. Suçunu yüzüne söyleyemediğiniz insanları ceza evlerinde yatıramazdınız.”

Erden Alevi hukuku için de şunları belirtti: “Alevi kültüründe halkın kararı çok önemlidir.  Cem’e çağdaş bir yaklaşımla “ canlar hoş geldiniz sefalar getirdiniz, döktüyseniz doldurun, küs iseniz barışın, elinize belinize dilinize hakim olun diye başlanır. Halk mahkemeleri olur. Mahkemeler tüm halkın katılımı ile olur.”

Eminağaoğlu: Sivil darbelere fırsat yaratma çabası var…

Konuşması ilgi ile dinlenen Ömer Faruk Eminağaoğlu “12 Eylül’den darbelerden uzaklaşmamızı sağlayan bir Türkiye söylemi ile yola çıkılmıştır. Gelinen aşamada bu anayasa üniformalı darbeleri engellemeye çalışırken sivil  darbelere fırsat sağlamak çabası içindedir. Açılım ve özgürlük söylemleri ile bize sunulan anayasa değişikliği öte yandan darbe sürecine fırsat yaratacaktır” dedi.

Eminağaoğlu Anayasa ve yargı konusunda ise şunları vuguladı: “Hükümet, diğer partilerin etkinliğini engelleyerek kendi kurduğu Anayasa mahkemesinden hükümet aleyhine bir karar çıkabilir mi? Yeni değişiklik ile 22 üyeden 17’si Adalet Bakanı’nın etkisi altında olacaktır. İktidar siyasi partilerle, sivil örgütlerle diyaloğa geçmeden anayasa değişiklikleri yapabilecek. Darbelerden hesap soracaklarını iddia edenler 12 Eylül’de yasa olarak getirilen şeyleri Anayasa olarak getiriyorlar. Darbe eylem planları Anayasa değişikliği ile getirilmektedir. Yargıda değişiklikler yoktur. Yargı ciddi sorunlar içindedir. Yargı güvence olma  özelliğini yitirmektedir. 2001de sayın başbakanın belediye başkanı olduğu dönemle ilgili bir soruşturma açtım. Hedef oldum. Soruşturma şu anda mecliste dokunulmazlık engeline takılmıştır. Yargıya güvenmek istiyorlarsa neden bekleniyor? Ben yargılandım, hedef oldum. Ülkemizde yargıçların, savcıların örgütlenmesi 1929’da Mustafa Kemal döneminde gerçekleşmiştir. Telekulak üzerine gittim, YARSAV’dan ihracım istendi. Hani açılım deniyordu? Askerleri aratırcasına üzerime gelindi. “Balbal, Haberal ve diğerlerinin başlarına gelen diğer ülkelerdeki vatandaşların başına gelse ne olurdu” dediğim için yargılandım. Hukuk için, sizlerin hakkı için yoluma devam edeceğim. YARSAV’lara güvenebilmek için önce biz bağımsız olmalıyız. Yaptıklarımın sonuna kadar arkasındayım ve yapmaya da devam edeceğim. Anayasa Eminağaoğluların, Cihanerlerin tahliye olamayacağı bir yüksek mahkeme getirmek için değiştiriliyor. İktidara karşı dava açanlar yüksek mahkemelerde beraat edip bunun yanında  bakanlığın etkisi altında olan yerel mahkemelerde beraat edemediler. Yeni anayasa ile hakimlerin ihraç davalarına Adalet Bakanlığı karar verecek. Hakkınızı aramak için önce hükümete gideceksiniz, mahkemelere değil. Yargıya ilişkin yapılanlar bu gün yargı üzerinde yürütülecek projeleri engelsiz yürütmek,anayasa mahkemesini kendi içine çekmek için yapılmaktadır.”

Panelde sonra Ali Aksüt’ün sunumuyla sanatçı Yolcu Bilgiç güzel bir konser verdi…

KAYNAK : Alevihaber.com - 24 Temmuz 2010

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.