Ali DOĞAN'ı Anmak ve 9 Kasım

Namık Kemal KAYA

"BU GÜNLERE KOLAY GELİNMEDİ…
BU KÜLTÜRE SAHİP ÇIKIN…
TEK İSTEĞİM BUDUR."
                          ALİ DOĞAN

Ali DOĞAN 15 Kasım 2005 tarihinde aramızda ayrılarak Hakka Yürüdü. O hepimizin hem genel başkanı hem de  Ali Amcasıydı. Ve bugün hem Hacı Bektaş Veli Anadolu Vakfı'nın hem de Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu'nun Onursal Genel Başkanı olarak anılmaktadır. Bir değerlendirmede bulunmak gerekirse, Ali DOĞAN Onursal genel başkanların içinde en fazla hak edenlerin başında gelir.

Yönetiminde, iki dönem Yönetim Kurulu üyeliği ve bir dönem de Genel Sekreterlik görevini üstlendim. Mimarlık mesleğime mimarlık, insan olma erdemliliğime insanlık, yöneticiliğime yöneticilik, bilgilerime bilgelik, liderliğime liderlik ve Aleviliğime Alevilik kattı Ali DOĞAN. Kısacası Ali DOĞAN'dan çok şey öğrendim. Hem şahsım adına bana öğrettikleri için, hem de,  bu davaya koyduğu o büyük katkılarından ötürü, Onu bir kez daha saygıyla ve sevgiyle anıyorum.

Bu Günlere Kolay Gelinmedi…
Bu Kültüre Sahip Çıkın…
Tek İsteğim Budur.

Bu sözler Ali DOĞAN'a ait. Ve bu sözler Alevilerin geleceği için aynı zamanda bir vasiyetti. Tek isteği yani vasiyeti buydu. Bu vasiyeti açmak gerek; Çünkü kısacık üç mısradan oluşan bu vasiyetin ilk mısrası,  Aleviliğin ve Alevilerin geçmiş zahmetli tarihini, ikinci mısrası geleceği kurmak için bir tasarım önerisi ve üçüncü mısrası ise bir liderin vasiyetidir.

Bu üç mısra uzun lafın kısasıdır. Bir başka söylemle, geçmişin ve geleceğin damıtılarak anlatılan en duru halidir.

Aleviler, Aleviliğini yaşarken ne kadar zahmetli süreçlerden geçtiğini, nelere maruz kaldıklarını, hangi katliamları yaşadıklarını, zalime ve zulme karşı mazlumun yanında nasıl yer aldığını ve nasıl horlanıp dışlandığını tarihin tozlu sayfaları yazmaktadır. Bu bilgilere ulaşmanın yolu zahmetli olsa da, Ali DOĞAN çoğuna ulaşmıştı. Hem okuyarak ulaşmış, hem de yetmiş-altı yıllık ömrünün her döneminde bilfiil kendisi yaşamıştı.

Ali DOĞAN tarih bilgisi ve yaşadıklarını harmanladığında ortaya çıkarttığı sonuç; Tarihlerinde legal yoldan ilk kez örgütlenerek bir araya gelen Alevilerin geçmişe bakarak bu günün kıymetini bilmeleri gerektiğini hatırlatıyor ve altını çiziyordu.

Ali DOĞAN ‘ın Aleviler ve Alevilik için altını çizdiği şey, sadece geçmişin zahmetli yollarına bakarak bu günün kıymetini bilmek değil, aynı zamanda kendi kültürlerine sahip çıkmanın ne kadar önemli ve değerli olduğunun da altını çiziyordu.

Her Alevi, tıpkı Ali DOĞAN gibi geçmişi okumalı ve hafızasına yazmalıdır. Aynı zamanda bunu yazılı bir arşive dönüştürmelidir. <<Geçmişini öğrenmeyen, öğrenip de kıymetini bilmeyen anlayış geleceği asla tasarlayamaz diyordu. >>

Ali DOĞAN, bu davayı bütün yönleri ile kavramış ve sorunlara çözüm önerisi sunan ender insanlardan biriydi. Bu davaya bütün benliğiyle, tıpkı vasiyetindeki sade ve duru anlatımında  olduğu gibi, çıkarsızca ve en önde hizmet ediyordu.

Aramızdan ayrılalı kocaman üç yıl oldu. Ama bize bıraktıkları var. Bıraktıklarının kıymetini ne kadar biliyoruz. Yada  Ali DOĞAN ‘ın vasiyetine baktığımızda geleceğe dair onu bahtiyar edecek bir şeyler yaptık mı acaba?

Uzun yıllar Genel Başkanlığını yaptığı Hacı Bektaş Veli Anadolu Vakfı'nın çalışmalarına baktığımızda bunu söylemek pek mümkün değil. Mevcut yönetim anlayışı, örgütsel yapıyı hızla uçuruma doğru sürükleyerek tam tersi bir yol izlemektedir. Bu anlayış tarih bilgisi olmayan ve tarih bilgisi olmadığı için de bu günün kıymetini bilemeyen bir anlayıştır. Bu anlayış Ali DOĞAN ‘a acı verir. Asla onu bahtiyar etmez.

Ancak, Ali DOĞAN, Hacı Bektaş Veli Anadolu Vakfı'nın bu günkü yönetim anlayışına baktığında ne kadar acı çekiyorsa, yine Genel Başkanlığını yaptığı Alevi Bektaşi Federasyonu’nun 9 Kasım 2008 tarihinde düzenlediği <<Eşit Yurttaşlık İçin Büyük Alevi Yürüyüşü >> nün bu davaya kattıklarına baktığımızda çektiği acıların birkaç katı kadar bahtiyar olduğundan hiç kuşkum yok.

Ali DOĞAN "Bu Günlere Kolay Gelinmedi" diyerek geçmişin ne kadar önemli olduğunu vurgularken, aslında zahmetli olan, bir dönemin artık bitmesi gerektiğini  ve bu kültüre sahip çıkarak yeni bir dönemin başlatabileceğini vurguluyordu. Bu vurgu Alevilerin ve Aleviliğin geleceği için yapılmıştır. Ve bu vurgu aynı zamanda bir milattır. Ali DOĞAN ‘ın vasiyetindeki bu milat, Alevi Bektaşi Federasyonu’nun 9 Kasım 2008 tarihinde düzenlediği <<Eşit Yurttaşlık İçin Büyük Alevi Yürüyüşü>>   ile somutlaşmıştır. Bu yürüyüş Ali DOĞAN ‘ı anmak için en güzel yürüyüştü.

Sevgi ve saygılarımla.

Namık Kemal KAYA
KAYNAK : Alevihaber.com - 16 Kasım 2008