"Alevisiz çalıştay" eleştirisine tepki

Devlet Bakanı Faruk Çelik, "Bu kadar emek verilen bir çalışmayı hiçe sayan bakış açısını ne Aleviliğe ne de sürecin çözümü konusunda dostane bir yaklaşım olarak göremeyiz" dedi.

Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Alevi vatandaşların sorunlarına çözüm bulunması amacıyla düzenledikleri çalıştaylara hiçbir ayrım yapmaksızın tüm kesimleri davet ettiklerini söyledi.

Bakan Çelik, farklı kesimlerden yaklaşık 350 kişinin görüşlerini ifade ettiğini ve devletin bu konuda hafızasının oluştuğunu söyledi.

Değerlendirme çalıştayına da katılmak isteyen çok sayıda kişi olduğunu ancak fiziki şartlar ve tartışma imkanını da göz önüne alarak, konunun uzmanları ve konunun talepkarları arasından 42 katılımcının davet edildiğini belirten Çelik, 4 kişiden birinin mazeret bildirdiğini 3'ünün de çalıştaya katılmadığını belirtti.

Katılmaktan vazgeçen davetlilerin çalıştaya katılma isteğinin kendilerinden geldiğini belirten Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu arkadaşlar davetiye almalarına, katılacaklarını bildirmelerine rağmen biz burada çalışmayı başlatırken onlar medyada başka türlü açıklamalar yapıyorlar. Eleştirilere açığız. Ama bu eleştiri falan değildir. Katılacağını ifade etmesine rağmen katılmamaları, medyaya da bu şekilde bilgiler vermeleri bu çalıştayın önemini hassasiyet içinde yürütülmesini zedeleyecek bir davranış olarak algılanabilir.

Bunun çok doğru ve haklı gerekçelerinin olmadığını ifade etmek istiyorum. Bu toplantıya yarın da katılabilirler. Burasını davet ettiğimiz insanlara kapatmış değiliz. Katılmayıp konuşmayı çok şık bulmuyorum. Örneğin Mustafa Timisi, Mehmet Moğultay gelip görüşlerini ifade ettiler ve müsaade istediler. Siz 3 gün katılmayabilirsiniz. Görüşlerinizi söylemeye açık bir platform bunun değerinin bilinmesi lazım.

Yüzyıllar sonra devletle Alevilerin Alevi sorunlarının bir araya gelmesi meselesidir. Burada sorumluluğunuzu yerine getirmeyeceksiniz de ne zaman getireceksiniz? Burada 23 Alevi katılımcı var. Bunları hafife alan, bunları dışlayan önemsiz kılan yaklaşımı da arkadaşlara karşı ciddi bir saygısızlık olarak görüyorum."

Aleviliğin tanımlanması ve çerçevelendirilmesi nedeniyle katılımcıların gelmediği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Bakan Çelik, katılımcıların usul tartışması açabileceğini, kendi gündemlerini aktarabileceklerini bunların da kayıt altına alınacağını söyledi.

Niyet sorgulamasıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Bakan Çelik, "Gelmeden, 'gündemde şu var bu var' diye katılmıyorum demek ne kadar doğrudur" diye sordu.

Kimseye ön yargılı davranmadan herkese eşit mesafede durarak süreci yürütmeye çalıştıklarını vurgulayan Çelik, "Bizim buradan bir netice elde edeceğimizi görenlerin, bir farklı tutumu olarak değerlendirilebilir bu konu. Alevilerin taleplerine devlet cevap vermek istiyorsa bu konuyu caddelerde sokaklarda mitinglerde konuşanlar nerede? Gelip burada konuşsunlar, gelip burada değerlendirsinler" değerlendirmesinde bulundu.

Bazı kişiler tarafından çalıştayları hafife alan bir yaklaşım sergilendiğini belirterek, "Bu kadar emek verilen bir çalışmayı hiçe sayan bakış açısını ne Aleviliğe ne de sürecin çözümü konusunda dostane bir yaklaşım olarak göremeyiz" diye konuştu.

Din eğitimi din öğretimi ayrımı

Çalıştayın öğleden sonraki bölümünde zorunlu din derslerinin ele alındığını belirten Bakan Çelik, bu konuda da oldukça yoğun tartışmaların yapıldığını kaydetti.

Din eğitimi konusunda Anayasa'nın 24. maddesinin ele alındığını ve konunun bu çerçevede tartışıldığını belirten Çelik, bu maddedeki eğitim ve öğretim ayrımının uygulanması konusunda ağırlıklı görüş oluştuğunu dile getirdi.

Bazı imkanların karınca hızıyla elde edildiğine dikkati çeken Çelik, "Bu imkanların iyi kullanılması gerekiyor. Aksi takdirde fırsatların yıldırım hızıyla kaçtığını da birçok olayda gördük. Hükümet canla başla taleplerin cevap bulması için çalışıyor" diye konuştu.

Hassas bir süreçten geçildiğine, bu süreçte medyaya da düşen sorumluluklar olduğuna işaret eden Çelik, konunun yüzeysel olarak ele alınıp manşete taşımasının bazı sıkıntılara yol açtığını ifade etti.

Medyanın bu konuya hassasiyetle eğilmesini isteyen Bakan Çelik, "Geçenlerde Diyanet İşleri Başkanı hiç söylememesine rağmen sanki cemevleriyle ilgili bir görüşü varmış gibi haber yapıldı. Bu tüm Alevi kesimi üzdü. Aynı zamanda Sayın Başkan da çok üzüldü, çünkü hiç hak etmediği bir eleştiriyle karşı karşıya bırakıldı. 'Alevisiz Çalıştay' diye başlıklar atılıyor. Burada İzzettin Doğan, Arif Sağ, Murtaza Demir'in de aralarında bulunduğu 24 Alevi katılımcı var. Bunları nereye koyacaksınız. Toplumda olumlu şeylerin yeşermesi için herkesin çok dikkat etmesi gerekiyor" dedi.

CNNTÜRK - 29 Ocak 2010