Seyid-i saadet evladı resullar „HZ ALİ‘NİN FARKLI KURAN BIRAKTIĞINI“ İslamın özü ALEVİLİK tezini öne sürerek hem cinslerine ihanet eden kınalı keklik konumundalar.

Hz. Ali Muhammed‘in damadı ve aynı zamanda vahiy katipliğini yapmış sürekli yanında bulunan ve hangi ayetin nasıl, niçin indiğini bilen fakat ilk üç halife döneminde bu kuran değiştirilmiş olacak bunu Allahın arslanı, Ali göz yumacak veya korkacak !!! varsayalımki ilk üç halife zamanında bunu açığa çıkartamadı biat etti sırasını bekledi. Kendi halifeliği döneminde niye orjinal kuranı ortaya çıkarıp çoğaltırarak bütün kabilelere, Müslüman ülkelere gönderip sahte kuranın önüne geçmedi.? Neden? oğullarına ve Valilerine orjinal kuran konusunda ciddi materyaller bırakmadı. Demek ki ilk üç halifenin benimsediği kuranı benimsemiştir.Ve  halifeliği boyunca bacanağı Osman mushafını okuduğunu ve onu esas alıp biat etmiştır. Öte yandan Hz.Ali‘nin bir Cuma hütbesinden, ‘’Bana Allahın kitabından sorun Allaha and olsun ki ben kurandaki her bir ayetin ne zaman ve ne hakkında zahil olduğunu bilirim, çünkü rabbim bana nakleden bir kalp ve çok sorup soruşturan bir lisan lutfetti. Şunu bilin ki, ben sadece gücüm yettiğince Allahın kitabı ve elçisinin sünnetiyle amel ediyorum.‘’ - Kaynak El habibi bin Cafer-i ibn-i Kaplan-i Hz.

Bir gün Sehabelerden Ebu Cafer-i ibn-i müslim-i el kaya-i bin hazretleri bir gün Hz. Ali’ye sorar, ‘’Sende kur‘an dan başka bir ilim var mı?diye sormuş. Hz.Ali bu soruya  “Allahın kendisine lütfettiği akıl ve idrakın dışında bir ilme sahip olmadığını söylemiştir. „ Zülciye ayının son Cuma namazından sonra sehabelerden El cafer-i bin Ekber ibn-i Erdem-i, Hz. Ali‘ye ”Peygamberin insanlardan gizleyip  sadece sana özel sır veya bir  risale söylemedi mi?” sorusuna Hz. Ali „Her kim bizim yanımızda Allahın kitabından ve şu sahifeden başka okuyacak bir şeyimiz  olduğunu iddia ederse küllü kafir olur. Ayrıca Mushafın zahirde yorumlanacağını ve tevilden kaçınılması gerektiğini.Ve zahirde karşı çıkılabilen yanlış anlam, batın da anlaşılabilir,“ diyerek batının önünü kesmiş, zahir anlam neyse onu kabul etmek ve uygulamak olduğunu söylemiştir“  Halife Ali‘nin yaşamından birkaç örneği islamın özüyüz diyerek ortalıkta dolaşıp Aleviliği islama bağlayan halife Ali‘yi tanımaları açısından önemli kaynaklardan da anlaşılacağı gibi Hz. Ali‘nin zamanında ki sahabelerden ve kendisine tanık olanlardan biliyoruz. Ayrıca İslamın Ali‘si altı şavaş kazanmış savaşın ganimetlerinden pay almış, islamı kabul etmeyenleri öldürmüş, ejderhalar ile savaşmış, işaret parmağı ile koskoca kale kapısını kalkan yapmış, kılıcı 40 arşın uzamış efsanevi rivayetlerle kahramanlığı anlatılır..

Alevilerin  Ali‘si belirli bir zaman dilimi ve mekanda bir ana ve babadan doğmuş diğer insanlar gibi hayatını devam ettirmiş, sonunda herkes gibi bu dünyadan göçen bir şahsiyet değil, Alevilerin Ali‘sı darda ve zorda kalanlara yardım etmiş, dilde dilekleri gönülde muratları veren, elsiz ayaksız yürüyen su gibi geçtiği yerleri yeşerten rahmandır.
Alevilerin Ali‘si namaz kılmamış cem yapmış, dem almış semah dönmüş, çok evlilik yapmamış tek eşli yaşamış. Kadın erkek eşitliğinden yana. Miraca peygamberden önce çıkmış hac ,oruç ,zekat cihat yapmamış, Gerektiğinde hem saki, hem baki olmuş. Pir Sultan bir deyişinde bilmeyenlere söylüyorum Ben Ali’yim Ali benim.

Saygılarımla,
Kazım DURSUN