Alevi örgütlerini kızdıracak sözler

Kendisini protesto eden Alevi örgütlerini eleştiren AKP’nin Alevi milletvekili Reha Çamuroğlu, ‘Marksizmin Alevilikle, Bektaşilikle ne alakası var? Marksizmde dinin yeri yok. Ya Marksist olursun ya Alevi’ diye konuştu

TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın, kabulü sırasında Alevi örgütleri tarafından protesto edilen, AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, sert tepki gösterdi.

Hacı Bektaş-ı Veli postnişini Veliyettin Ulusoy’u ve dedeleri eleştiren Çamuroğlu, “Hacı Bektaş postnişini var. Hem postnişin hem Marksist. Dede ilan ettiği kişi, her Londra’ya gidişinde Marx’ın mezarını ziyaret ediyor. Ben de bir zamanlar Marksisttim. İnsan ikisi birden olmaz ki. Ya Marksistsindir ya Alevi ya da Bektaşi” dedi.

'Sonra davet ettiler’

Alevi ve Bektaşi örgütlerinin 9 Kasım’da Ankara’da düzenlediği eylemden sonra, örgütlerin temsilcilerini TBMM’ye davet eden Toptan’ın kabulünde yaşanan kriz sürüyor.

AKP’nin Alevi kökenli milletvekili olan Çamuroğlu, kendisini kabülde istemeyen Alevi örgütlerini sert bir dille eleştirdi. Örgütlerin şov peşinde olduğunu, kendisi için ayrılan koltuğa oturarak, “Buraya gelirse gideriz” tehdidi savuran temsilcilerin sonradan kendisini telefonla arayıp, yemeğe davet ettiğini anlatan Çamuroğlu, “Kötü şeyler açıktan, iyi şeyler gizli. Bunlarla  nasıl diyalog kurulacak?” dedi.

Hacı Bektaş-ı Veli’nin soyundan geldiği için postnişin sıfatına sahip olan, Alevilerin yaşayan en ulu önderi olarak kabul edilen Veliyettin Ulusoy başta olmak üzere, Alevi ve Bektaşi liderlerini ve uygulamalarını eleştiren Çamuroğlu, TBMM kulisinde Milliyet’in sorularını yanıtladı. Çamuroğlu, şöyle konuştu:

“Tabii ki hükümet etme sorumluluğumuz var, o nedenle olanlara küsme hakkımız yok. Ama beni istemediler. CHP’ye gittiler. CHP ne yaptı Alevilerle ilgili?

Yasaya sadece ‘cemevi’ kelimesini ekleterek cemevlerini ibadethaneler arasına aldırmak istiyorlar. Bu tek başına yetmez. Bunun hukuki altyapısının hazırlanması gerekiyor. Cami, kilise, havra; hepsinin hukuki altyapısı var. İşte biz tüm çevrelerle bir araya gelip bunun nasıl yapılacağını konuşacaktık.”

Alevilikte ‘camiye gidilmez’ diye bir kural olmadığını savunan Çamuroğlu, “Sadece zorunlu değildir, isteğe bağlıdır. Bırakın isteyen camiye gitsin. Ben çok sayıda camide imamlık yapmış ozan sayabilirim” diye konuştu.

‘Marksist dede olmaz’

Alevilikle Bektaşiliğin farklı şeyler olduğunu ifade eden Çamuroğlu, şöyle devam etti: “Bunları bilmiyorlar. Bir postnişin var, hem postnişin hem Marksist. Bu postnişin bir dede ilan etti; Dertli Divani, Londra’ya her gidişinde Marx’ın mezarını ziyaret ediyor.

Marksizmle Aleviliğin, Bektaşiliğin ne alakası var? Eğer ‘aynı şey, birbirine yakın’ diyorlarsa çıksınlar, öğretiyi yeniden yazsınlar, Marksizmin de dinle bağlantısını açıklasınlar. Ben de bir zamanlar Marksisttim. İnsan ikisi birden olmaz ki, ya Marksistsindir ya Alevi ya da Bektaşi. Marksizmde dinin yeri zaten yoktur. Postnişin, dede bunun neresinde olacak?”

‘Acilciler’ örgütünden  AKP milletvekilliğine

Uzun yıllar Mahir Çayan’ın izini süren Çamuroğlu, Acilciler örgütü saflarında mücadele verdikten sonra yazdığı “Yeniçerilerin Bektaşiliği” kitabıyla Alevi çevrelerinde etkili oldu. Çamuroğlu, 1986’da ilk anarşist dergi Kara’yı çıkaranlar arasında yer aldı. Sırasıyla Barış Partisi, Demokrat Türkiye Partisi ve Doğru Yol Partisi’nde yöneticilik yaptıktan sonra AKP’ye katılması, Alevi çevrelerinde büyük tartışma yaratmıştı.

Saliha Çolak - MİLLİYET - 4 Aralık 2008