Alevilerin dilinde Hac ve Kâbe nedir?
Alevilerin dilinde Hac ve Kâbe nedir?
Uzunca yazmaya gerek yok aslında, öncelikle Taife-i Işık‘ların (yani Alev-î Âşıklar’ın) dizelerine bir bakalım:
“Gönül Bir Kâbedir, Yap Da Ol Hacı !”
(Davut Sularî)
“Kimi Sevap İçin Kâbe’ye Varır
Kâbe Kapınızda bilmez misiniz?
…
Bir gönül yapması yüz bin hac olur
Siz gönül yapmasın bilmez misiniz”
(Tüccarî)
“Kaşların bismillah, yüzün Beytullah !”
(Sıdkı Baba)
(Beytullah: Kâbe, Tanrı’ın evi !)
“Hacılar hac’a giderken çölde görseler seni
Hayran olur mat kalırlar vaz gelir hac’dan geçer”
(Kul Nesimî)
“Kıblem sensin yüzüm sana dönerim
Mihrabımdır iki kaşın arası”
(Pîr Sultan)
“Kıble’siyem sadıkların, mâşukıyem âşıkların
Mansûr’uyem lâyıkların, çün Beyt-ül Ma’mur olmuşam”
(Seyyid Nesimî)
(Beyt-ül Ma’mûr: kısaca, zahirde; meleklerin kâbesi. Ve melekler âdeme secde eder! “Bana eğilsin melekler/Madem ki ben bir insanım”. Bâtın’da; hakk’ın tecelligâhı olan gönül evi yani İnsan. “İnsan hakk’ta hakk insanda/Arıyorsan bak insanda” Daimî)
“Dost senin yüzünden özge Ben kıble-i can bilmezem”
(Pîr Kaygusuz Abdal)
“Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hac’a
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir”
(Pîr Yunus)
Her ne arar isen kendinde ara,
Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da degildir
• HACI (!) Bektaş-ı Velî •
Evet Hacı Bektaş, Hâce* değil!
(*Hace= Hoca)
Son zamanlarda (ki bir ara ben de bu hatayı yaptım) bazı Alevîler, islamî terimlere olan fobilerinden olsa gerek, Bektaş-ı Velî‘ye Hacı denmemesi gerektiğini savunuyor. Onları bu yanlışa götüren HACI kelimesini islamın şeriatına göre değerlendirmelerinden kaynaklanıyor.
Yukarıdaki Hakk Âşıkları’mızın dizelerinde Âlevilerin HACI, KÂBE, KIBLE, BEYTULLAH, BEYT-ÜL MA’MUR gibi islamî terimleri hangi mânada kullandıkları gayet açık diye düşünüyorum.
Peki neden islamî terimler?
1. Takiyye!
2. Aynı toprakları, aynı tarihi, aynı dili paylaşıyoruz!
3. Alevî’lik Ezoterik-Mistik-Felsefî bir Öğreti, kısacası: YOL’dur, ve asl’olan kullanılan sözlerin zahirî anlamlarına değil öz mânalarına ermek!
“Aslına Ermektir Hüner” (Hüdaî)
Sözü Seyyid Nesimî‘nin dizeleriyle noktalayalım ve…Açılsın Meydan ! Görünsün Rahman!
“Seni bu hüsn-i cemalin, bu kemal ile görüp,
Korkdular Hakk demeğe, döndüler İnsan dediler”
Gerçeğe Hû!
(Şahin Kaya)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.