Alevileri AKP'ye Yedekleme Raporu

Alevileri AKP'ye Yedekleme Raporu

Alevileri AKP'ye Yedekleme RaporuPir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Fevzi Gümüş, raporda Aleviliğin "Hak-Muhammed-Ali" kavramları etrafında...

A+A-

Alevileri AKP'ye Yedekleme RaporuAlevileri AKP'ye Yedekleme Raporu

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Fevzi Gümüş, raporda Aleviliğin "Hak-Muhammed-Ali" kavramları etrafında oluşan bir inanç ve erkan yolu olduğu şeklinde tanımlama yapılmasına karşı çıktı. Gümüş, Aleviliğin tanımlamaya ihtiyacı olmadığını belirterek, Aleviliğin Hacı Bektaş, Pir Sultan Abdal, Yunus Emre tarafından tanımlandığını hatırlattı.

Gümüş, Demokratik Alevi Örgütleri'nin Türkiye'nin laik ve demokratik bir ülke olmasını istediklerini belirtti.  Raporda, Dinayet İşleri Başkanlığı'nın yeniden yapılandırılması gerektiğinden bahsedildiğini hatırlatan Gümüş şöyle konuştu: “Aleviler kesinlikle Başkanlığın devlet yapısı içerisinde yer almasını istemiyorlar. Diyanetin kendinisini laikliğin tehdidi olduğunu düşünüyorlar. Ayrıca daha önemlisi Diyanet artık bir vesayet makamı niteliğindedir ve demokrasi için tehdittir.”

‘CEMEVLERİ İBADETHANEDİR’

Cemevlerine statü kazandırılması gerektiği yönündeki görüşe de değinen Gümüş, "Son çalıştaydan önce ilgili devlet başkanı Diyanet Başkanı ile görüştükten sonra çalıştaya katılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın cemevlerine ibadethane statüsü verilmemesi gerektiği yönündeki görüşü doğrudur" dedi. Raporda, cemevleri ile ilgili bir statüden bahsedidiğini ama statünün ne olacağının belli olmadığını söyleyen Gümüş, "Cemevlerinin statüsü Aleviler açısından bellidir; orası bir ibadethanedir. Dolayısıyla cemevlerinin bir statüye ihtiyacı yoktur, diğer inanç mekanları gibi yasal bir güvenceye ihtiyaç vardır" şeklinde konuştu.

'Müze fikrinin  tehlike ürettiği' şeklinde düşünceyi  'çok kötü bir fikir' olarak değerlendiren Gümüş şunları söyledi: “Toplumun ortak acısı haline gelmiş bir katliamla yüzleşmek, o katliamın açtığı derin yaraları sarmaya çalışmanın nasıl bir tehlikeli düşüncesi olabilir? Belli ki burada AKP iktidarı Madımak'ın önündeki o gerici güruhta kendini görüyor ve onunla yüzleşmekten korkuyor. Şöyle birşey mi var ki,  Türkiye'de bir referandum yapılmış da müzeye dönütürülürse bir takım tehlikeler üretir diye bir sonuca mı varılmış, öyle birşey yok. Tamamen siyasi iktidarın kendi istekleri ve ihtiyaçlarına göre bir Madımak yaklaşımı var. Alevi toplumu bu utancın kaldırılarak Madımak Otelinin bir müzeye dönüştürülmesini istiyor, bu çok açık.”

‘DİN DERSİYLE MÜDAHALE SÜRÜYOR’

Alevilerin  zorunlu din derslerini devletin dinsel alana bir müdahalesi olarak gördüdünü dile getiren Gümüş şunları kaydetti: "Devletin çocukları yapılandırmasına şekillendirmesine yönelik bir müdahale olduğu görüşündeler. Dolayısıyla laik bir ülkede devletin dinsel alandan elini çekmesi gerekiyor. Bu noktada zorunlu din dersi kaldırılmalıdır. Oysa raporda, devletin dinsel alana müdahalesi bir biçimde sürdürülüyor.”

Raporda Dedelerle ilgili görüşlerin kabul edilemez olduğunu belirten Gümüş, devletin dedeleri memur haline getirmesini, devletin dedesi haline getirmesini  Alevi toplumunun bağımsız duruşunu zedeleyeceğini savundu. Gümüş, “Bu rapor ve Alevi Açılımı esasen Alevileri AKP'ye yedekleme Aleviliği de sünnilik içinde eritmedir” dedi.

Cem Vakfı’nın tavrı alışverişin boyutunu gösteriyor

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Ali Balkız ise, bu raporla AKP'nin Alevileri kendi plan ve projesine göre şekillendirdiğinin ortaya çıktığını söyledi. Raporda en dikkat çekici noktanın, 'din eğitimi verecek bir din dersinin konulması' görüşü olduğunu belirten Balkız, "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi  zorunluluğu devam edecek. Laiklik çiğnenmeye devam edilecek. Yetinmeyecekler İlköğretim okullarını  İmam Hatip ve Kursan Kurslarına çevirecekler" diye konuştu.

Balkız cemevlerine ilişkin şunları söyledi, "Cem ve Kültür evlerinin Alevilerin ibadethaeneleri olduğunun gerçeğinin devlet tarafından kabul edilmesini istiyoruz. Hoş kabul etse de etmese de cemevleri bizim ibadethanemizdir on da hiç bir şüphe yok.”

Raporda Alevi mahallelerine imam atanması ve  cami yapılması itirazlarının hiçbirine yer verilmediğini kaydeden Balkız, Madımak'ın ‘utanç müzesi’ olmasını istediklerinin altını çizdi. Diyanet Başkanlığı'nın hangi şekilde olursa olsun laikliğe aykırı olduğunu belirten Balkız, Cem Vakfı'nı eleştirdi: "İlk çalıştaya katılan kurumlar, O gün din kültürü seçmeli olsun diyordu. Bu konuda bizimle hemfikir olan Cem Vakfı bu son çalıştayda bu isteğini unutmuş olmalı. Madımak müze olsun diyen Cem Vakfı bu istiğini de unutmuş sanırım. Alışverişin geldiği noktayı açısından göstermesi bakımından ilginç bir durumdur. Hangi Aleviler uzlaşmaya vardı. Cem vakfı çevresi. Dedeleri çağırmışlardı. Bu dedeler kimlerdi biz niye tanımıyoruz. Nerede ne kadar Aleviliği sünnileştirmeye çalışan bu yolla Aleviliği asimilasyana sinsice çalışan satılmış dede kılıklı insanlar bakana destek vermişler. Oyun içinde oyun oynanıyor" diye konuştu.

Birgün - 8 Şubat 2010

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.