Aleviler'e saldırmanın dayanılmaz hafifliği
Aleviler'e saldırmanın dayanılmaz hafifliğiHikmet Bilâ / Gazetevatan.com Birkaç gün önce (22 Temmuz) bu köşede “Aleviler’e...
Aleviler'e saldırmanın dayanılmaz hafifliği
Hikmet Bilâ / Gazetevatan.com
Birkaç gün önce (22 Temmuz) bu köşede “Aleviler’e ‘Muaviye’Bakışı” başlıklı bir yazı yazmıştım. Bugünün çağdaş insanlık değerleri ortak paydasında dünya görüşü olan bir kişi için, mezhep eksenli yaklaşımlardan olabildiğince kaçınmama rağmen, yazmak zorunda kalmıştım.
Çünkü, Aleviler’e ciddi ve haksız bir saldırı sözkonusuydu. Aleviler’in “azınlıkta oldukları için seçimle iktidara gelme şansının olmadığı bu nedenle darbecileri destekleme eğilimine girdiği” şeklinde, akla, bilime, gerçeklere taban tabana zıt iddialar ortaya atılmıştı.
Bütün yerli ve yabancı kaynakların birleştiği bir noktayı, Aleviler’in darbeci değil, aksine darbe mağduru olduğunu söylemiştim. Aleviler’e “Emevi darbesi”yle başlayan zulmün o gün bugündür devam ettiğini hatırlatmıştım. Aleviler’in yüzyıllardır uğradıkları zulme, haksızlıklara, itilip kakılmışlıklara rağmen barışçı ve demokratik ilkelerden ayrılmadıklarını vurgulamıştım. Yok edilme ve yok sayılma çabalarına, inanç ve kültürlerini korumaya çalışarak direndiklerini dile getirmiştim.
İlk günden beri inandıkları eşitlik, kardeşlik, adalet ilkelerini egemen kılmak için bir an bile silaha başvurmadıklarını, silahlı güçlerden medet ummadıklarını söylemiştim. Aksine, bugün insanlığın ulaştığı çağdaş değerleri, yüzyıllardan süzülüp gelen bir sabır ve metanetle savunduklarını, ilkelerini büyük ölçüde hayata geçiren Atatürk’ün aydınlanma devrimlerine sıkı sıkıya sarıldıklarını da belirtmiştim.
Böyle bir düşünceyi ve inancı, üstelik akıl almaz bir genelleme yaparak darbecilikle suçlamanın “Aleviler’e Muaviye Bakışı” olarak değerlendirilebileceğine dikkat çekmiştim.
İki gün geçmedi, Aleviler’e yeni bir saldırı ortaya çıktı. Bu kez, Aleviler’in yüksek yargı organlarındaki koltukların yarısında oturduğu, darbe amaçlı mitinglere katıldığı, kitlesel olarak bir siyasal partiye oy verdiği gibi ipe-sapa gelmez iddialarla ve yine malum genelleme ve suçlamalarla...
Aslında bu tür laflara gülüp geçmek mümkün. Belki de doğrusu o. Ama bu saldırıları yapanların, kraldan çok kralcı olduklarını, boylarından büyük işlere girdiklerini de birilerinin hatırlatması gerekiyor.
Birilerinin bu arkadaşlara sorması gerekiyor:
“Devlet kadroları...
Üniversiteler...
Ordu...
Yargı...
Hepsinin işini hallettiniz de sıra şimdi toplumsal kesimlere mi geldi?”
Kişiler, kurumlar tamam da şimdi sıra kitleleri mi hedef göstermeye geldi?
Bu mu iddianız? Bu mu hesabınız?
Dedim ya, bu işler sizin boyunuzu aşar. Buralar sizin için tehlikeli sulardır. Siz, büyükleriniz tarafından bırakıldığınız “küçükler havuzu” nda oynamaya devam ediniz. Onları da üzmemiş olursunuz.
Çünkü siz “durumdan vazife çıkararak” kendi kendinize üstlendiğiniz misyonu da gereği gibi yerine getiremiyor, yüzünüze gözünüze bulaştırıyorsunuz. Bir toplumsal kesimi darbecilikle suçlarken kendi faşistliğinizi itiraf ediyor, başkalarını ayrımcılık çamuru atmaya çalışırken kendi bölücülüğünüzü gözler önüne seriyorsunuz.
Aklınız sıra Alevi-Sünni kardeşliğini bozmaya çalışıyorsunuz. Buna gücünüzün yetmeyeceğini bile bile, üstelik Aleviler’in eşitlik hakları konusunda hemen herkesin görüş birliğine vardığı günlerde topluma nifak sokmaya kalkışıyorsunuz.
Bu hırs ve beceriksizliğinizle, 1400 yıldır Aleviler’e zulmedenlerin zulmüne ortak oluyorsunuz.
“Aleviler’e Muaviye Bakışı” başlıklı yazı üzerine bir okurum şöyle yazmıştı:
“Muaviye bile bu kadar Alevi düşmanlığı yapmadı. Şuna ‘Aleviler’e Yezit Bakışı’ demek daha doğru olur.”
Belki de haklı bu okur...
Hikmet Bilâ
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy27749 = 'hbila' + '@';
addy27749 = addy27749 + 'gazetevatan' + '.' + 'com';
var addy_text27749 = 'hbila' + '@' + 'gazetevatan' + '.' + 'com';
( '' );
27749 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
VATAN - 26 Temmuz 2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.