Aleviler üzerindeki asimilasyonu durdurun
Aleviler üzerindeki asimilasyonu durdurunAlevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Turan Eser, Alevi köylerine Sünni imam atanmasının, AKP Hükümetinin...
Aleviler üzerindeki asimilasyonu durdurun
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Turan Eser, Alevi köylerine Sünni imam atanmasının, AKP Hükümetinin Aleviler üzerinde yürüttüğü asimilasyon politikasının sonucu olduğunu savundu. Eser, “Alevi yerleşim birimlerine Sünni imamların gönderilmesi tam anlamıyla bir insan hakkı ihlalidir ve inanç özgürlüğüne saldırının en açık örneğidir. AKP ve Diyanet bu sevdasından vazgeçmeli ve insanların haklarına ve inançlarına saygılı olmayı öğrenmelidir" dedi.
ABF Genel Başkanı Eser yaptığı açıklamada, AKP hükümetinin son altı yıldır, İmam Hatipli ve İlahiyat mezunları üzerinden sürdürdüğü kadrolaşma stratejisinde bir "imamla" iki işi birden gerçekleştirmeyi hedeflediğini kaydetti. AKP hükümetini, bir yandan siyasal İslamcı eksende örgütlenmek, diğer yandan ise bu kadrolarla, Alevileri kendi köylerinde asimilasyon politikasının hedefi haline getirmeyi amaçlamakla suçlayan Eser, “Bu sinsi plan için, Alevi köylerinde görev yapmak üzere yeni imamlar işe alınıyor. Diyanette boş kadro iddiası ile TBMM’den yeni kadrolar isteniyor" dedi.
Alevi köylerine imam atanmasıyla ilgili son örneklerden birinin Tunceli’nin Hozat İlçesine bağlı Uzundal ve Yenidoğdu isimli iki Alevi köyünde yaşandığını belirten Eser şunları kaydetti:
“Sünni Devlet yapılanması adına Alevileri Sünnileştirmek amacıyla görevlendirilen ve birer Sünni misyoner gibi çalışan bu imamların yegâne görevleri, cem ibadetini namaza, cemevinin işlevini de camiye dönüştürmek çabası olmaktadır. Alevi yerleşim birimlerine Sünni imamların gönderilmesi tam anlamıyla bir insan hakkı ihlalidir ve inanç özgürlüğüne saldırının en açık örneğidir. Alevi köyüne gelen imamlar, namaz kılacak cemaat bulamayınca ve burada Sünni imama gereksinim olmadığını anlayınca, vatandaşın vergisiyle bankamatik-imamı olarak yan gelip yatmaya başlamışlardır."
Eser, Alevilerin, yıllardır bu uygulamanın, insan hakları, laiklik, din, vicdan ve inanç özgürlüğü açışından bir hak ihlali olduğunu sık sık ifade etmelerine, rağmen, bu uygulamaların ısrarla sürdürülmesinin sağlıklı ve insani bir yönetim anlayışı olmadığını ifade eden Eser, “Bu anlayış olsa olsa baskıcı, gerici ve dinci ideolojinin bir gereğidir. AKP ve Diyanet bu sevdasından vazgeçmeli ve insanların haklarına ve inançlarına saygılı olmayı öğrenmelidir" dedi.
“AKP HÜKÜMETİ 12 EYLÜL PROJELERİNE SIĞINMIŞTIR"
Alevi köylerine zorla cami yaptırma girişiminin, 12 Eylül döneminde yaşandığına dikkat çeken Eser, “Görünen o ki, AKP hükümeti 12 Eylül politikalarının ürettiği, inkarcı ve asimilasyonucu projelere sığınarak, din, vicdan ve inanç özgürlüğünü ihlal etmekte ve Alevilere yönelik ayrımcılık uygulamasını katmerleştirerek sürdürmektedir" dedi.
Alevi köylerinin sorunları ve ihtiyaçlarının Türkiye’nin genel sorun ve beklentisinden farklı olmadığını vurgulayan Eser, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Köylerimize sağlık ocağı ve sorunsuz eğitim ihtiyacını karşılayacak eğitim kurumlarına ihtiyacı vardır. Asimilasyona değil, sosyal politikalara ve eşitliğe ihtiyacı vardır. İşe ve aşa ihtiyacı vardır. Barışa ve huzura ihiyacı vardır. Memur imama değil, inkar edilen cemevinin ve kimliğinin tanınmasına ihtiyacı vardır. Eritilmeye değil, tanınmaya ihtiyacı vardır"
MİLLİYET - 15 Nisan 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.