Aleviler Türban ve Kadına nasıl bakar?

Aleviler Türban ve Kadına nasıl bakar?

İslam dini, kadını yaşamda ikinci sınıf kılmış, erkek egemen bir yapıya sahiptir(Müslümanlar her ne kadar bunu kabul etmese de, İslam'ın egemen olduğu...

A+A-

İslam dini, kadını yaşamda ikinci sınıf kılmış, erkek egemen bir yapıya sahiptir(Müslümanlar her ne kadar bunu kabul etmese de, İslam'ın egemen olduğu toplumsal yaşam gerçekliği hiçbir tereddütte yer bırakmayacak biçimde iddiamızı kanıtlamaktadır). Kadın ve erkek İslam dinine göre, yaşamın hemen tüm alanlarında ayrıştırılmış, ibadet ederken dahi kadın ve erkeğin bir aradalığı büyük bir sakınca olarak değerlendirilmiştir. Bunun bir sonucu olarak; harem(lik) ve selam(lık) gibi kavramlar, İslam'ın kadın erkek ilişkilerinde ve toplumsal yaşamında temel dayanaklar olarak belirlenmiştir.

Kadının örtünmesi islam dininde önemli bir unsurdur. Kadının saçının görünmemesi de dahil olmak üzere, vücudunun çok küçük bir bölümü dışında kalan bölümünün başka erkekler tarafından görünmesi yasaklanmıştır.

''Mü'min kadınlara da söyle: gözlerini (harama istekle bakmaktan) sakınsınlar, mahrem yerlerini karusunlar. Ziynetlerini/ziynet sayılan yerlerini meydana çıkarmasınlar/ göstermesinler. Ancak (kendiliğinden) görünen (el, yüz) bu emrin dışındadır. Başörtülerini, yakalarının üstüne kadar (boyunlarını örtecek şekilde) koysunlar."

(Nur süresi, 31.)

"Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına söyle: (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman, kendilerini baştan aşağı bolca örten, şeffaf olmayan) dış elbiselerini üzerlerine iyice giyinip örtsünler. Bu, onların (cariye veya hafif meşrep değil, şerefli ve namuslu -bu mantığa göre bu biçimde giyinmeyen kadınlar şerefsiz ve namussuz oluyor demektir-) bilinmelerine, (cinsel) taciz/sarkıntılık edilmemelerine daha elverişlidir."

(Ahzap süresi, 59.)

Köylü Alevi bir Çift

Köylü Alevi bir Çift

Alevi felsefesinde ise kadın toplumsal hayatın bir parçası ve erkekle hemen tüm sosyal haklara sahip olarak tanımlanmıştır. Alevi felsefesi en temel varoluş mitlerini dahi kadın ve erkeğin eşitliği ve birlikte varoluşu üzerine oturtmuştur. (bkz: insanın varoluş miti; 'Naci İle Naciye', Kırklar Cemi vb.). Alevi ibadetleri de dahil olmak üzere toplumsal tüm icarrat ve ritüeller kadın ve erkeğin ortak çabası ile yürütülmektedir. Kadın ve erkek arasında hiçbir arım yapılmadığının işaretlerini otantik  alevi cemlerinde gözlemlemek mümkündür. Bu felsefe cem toplantıları da dahil olmak üzere bir çok inançsal toplantıda kadın ve erkeği sadace can olarak tanımlar ve bu durumu eşitliğin biçimsel bir göstergesi olarak ifade eder. Alevi meclisinde kadın erkek yoktur. "Can" vardır. Alevi düşünüşüne göre, bu hitap her iki cinsin eşitliğini ve ortaklığını ifade etmektedir.

Alevilikte kadının örtünmesi gibi bir uygulama da bulunmamaktadır. Alevi felsefesi, ''kadının saçının görünmesinin dahi erkeği tahrik ettiğini düşünen bir zihniyetin "kadını kapatmasını", o zihniyetin "sapkınlığı'' olarak değerlendirir ve kadının örtünmesine karşı çıkar.

''Çaşaf peçe giydirecek, sulari der ayrılacak

Gericilik uyduracak, şeriatçıymış hilafetçi''

(Davut Sulari)

Daha Allah ile cihan yok iken, biz anı var edip ilan eyledik

Hakk'a hiçbir layık mekan yok iken, hanemize aldık mihman eyledik

Kendisinin ismi henüz yok idi, ismi şöyle dursun cismi yok idi

Hiçbir kıyafeti resmi yok idi, şekil verip tıpkı insan eyledik

Harabi

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.