Aleviler sonuçtan hoşnut değil
Aleviler sonuçtan hoşnut değil Sedat Ergin / HürriyetHÜKÜMETİN ALEVİ RAPORU (2) HÜKÜMETİN yaklaşık iki yıl süren...
Aleviler sonuçtan hoşnut değil
Sedat Ergin / Hürriyet
HÜKÜMETİN ALEVİ RAPORU (2)
HÜKÜMETİN yaklaşık iki yıl süren bir çalıştaylar serisi sonucunda hazırladığı Alevi Raporu, dün de vurguladığımız gibi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli bir ilki oluşturuyor.
Ancak bir bu kadar önemli olan, Türkiye’de yaşayan Alevilerin bu rapora nasıl bir karşılık verdiği sorusu.
Soruyu daha açık soralım: Aleviler, Devlet Bakanı Faruk Çelik’in koordinasyonunda hazırlanan bu raporun içeriğinden, getirilen çözüm önerilerinden memnunlar mı?
Buna vereceğimiz yanıt, “Büyük ölçüde hayır” olacaktır.
‘ALEVİLERİN İYİ NİYETİ İSTİSMAR EDİLDİ’
Alevilerin tepkisini iki önemli Alevi organizasyonunun açıklamaları üzerinden okumaya çalışalım.
Bunlardan birincisi, başkanlığını Prof. İzzettin Doğan’ın yaptığı Cem Vakfı. Bu kuruluş, birinci ve en sondaki yedinci çalıştaylara katılmış, bir anlamda kendisini sürece angaje etmişti.
Prof. Doğan, bu çalışmanın yürütülmüş olmasını önemli bulduğunu reddetmiyor, bunu hükümetin demokratikleşme eğilimleri açısından olumlu bir sonuç olarak nitelendiriyor.
Gelgelelim bu olumlu ifadeleri, Prof. Doğan’ı nihai rapora sert eleştiriler yöneltmekten alıkoymuyor. Ayrıca, hükümetin bu alandaki sorunları tanımasının tam 9 yıl aldığını vurgulamasında da ince bir dokundurma var Prof. Doğan’ın.
Kendisinin en önemli eleştirisi, özellikle 7’nci çalıştayda kabul edilen kararların nihai rapora geçirilmediği görüşüne dayanıyor.
İkincisi, getirilen çözüm önerilerini de gerçekçi bulmuyor Cem Vakfı Başkanı. Alevi açılımının “boş sözlerden ibaret olduğunu, seçimlere ve uluslararası kamuoyunu yatıştırmaya dönük olduğunu” söylüyor Prof. Doğan ve ekliyor: “Alevi yurttaşların iyi niyetinin bir kez daha istismarına üzülerek tanık oluyoruz.”
Bir eleştiri daha: “Bu raporlar göstermiştir ki, AKP iktidarı Alevilere anayasal haklarını vermekten çok Sünni İslam’ı daha çok örgütleyip, devleti tam anlamıyla ‘Sünni devlet’e dönüştürme niyetini gizleme aracı olarak Aleviliği kullanmak istemiştir.”
SÜNNİ ULEMANIN BAKIŞ AÇISI
Toplam 102 şubesiyle Alevi Kültür Dernekleri Genel Merkezi ve 61 şubesiyle Pir Sultan Abdal Kültür Derneği de dahil olmak üzere 31 ayrı Alevi örgütünü bünyesinde barındıran Alevi Bektaşi Federasyonu’na baktığımızda daha sert bir çizgi ile karşılaşıyoruz. Federasyon, yalnızca birinci çalıştaya katılmış, ardından süreci samimi bulmadığı gerekçesiyle çalışmalardan çekilmişti.
Federasyon Başkanı Fevzi Gümüş’ün açıklamaları, çalıştay sürecinin sonuçlarını bir bütün olarak sorgulayan bir çizgiyi yansıtıyor.
Gümüş, “rapordaki önerilerin Alevilerin asimilasyonuna hizmet ettiğini, Sünni egemen devletin ve Sünni ulemanın bakış açısının ürünü olduğunu” söylüyor. Gümüş, “hükümetin yol haritasını önceden hazırladığını, çalıştaylarla buna uzlaşma kılıfı giydirerek milyonlarca Aleviye aldatmayla yaklaştığını” ileri sürüyor.
Gümüş, zorunlu din derslerinin tümüyle kaldırılmasını istediklerini, oysa raporda hem din kültürü hem de din dersi olmak üzere okullarda din dersi sayısının ikiye çıkarılmak istendiğini söylüyor.
Federasyonun çok temel bir itirazı da Madımak Oteli’nin statüsü ile ilgili. Federasyon, otelin olduğu gibi müze yapılmasını istiyor. Rapor ise “Sivas halkının da görüşlerinin dikkate alınmasını” ve otelin yalnızca bir bölümünde ölenler için düzenleme yapılmasını, bir de olayı telin eden bir pano asılmasını öneriyor.
Federasyon, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesini isterken, rapor bunu kabul etmeye yanaşmıyor, cemevlerine yalnızca hukuki bir statü kazandırılmasını öneriyor.
ALEVİLER BÖLÜNÜNCE
Öte yandan, hükümetten beklentiler konusunda Alevi örgütleri arasında da önemli farklılıklar beliriyor. Örneğin federasyon, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın laikliğe aykırı olduğunu belirterek lağvedilmesini isterken, Cem Vakfı, Diyanet’in Sünniler dışındaki diğer inanç gruplarına da hizmet verilecek şekilde reforme edilmesini istiyor.
Vakıf Alevi inanç önderlerine özlük hakları tanınmasını isterken, Federasyon Dedeler’in devletten maaş almasına karşı çıkıyor, bunun için sivil dayanışma mekanizmalarının işlemesini savunuyor.
Kuşkusuz, Alevilerin pek çok başlıkta tek sesli bir çizgide durmuyor olmasının, hükümetin kapsamlı bir Alevi reformu konusunda üzerinde duyduğu baskının hafifletmesine yol açtığı söylenebilir.
Hürriyet - 08.04.2011
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.