Aleviler Partisi
Aleviler PartisiAbbas TANAnadolu Alevileri hiçbir zaman inançları ve etnik kimlikleriyle iktidar olma hesabı yapmadılar ama hiçbir zaman...
Aleviler Partisi
Abbas TAN
Anadolu Alevileri hiçbir zaman inançları ve etnik kimlikleriyle iktidar olma hesabı yapmadılar ama hiçbir zaman da siyasetten uzak durmadılar. Zaman zaman Aleviler adına siyasete soyunanlar olduysa da bunun olamayacağını erken görebilenler yerlerine oturdular, devam edenlerde erken hüsrana uğradılar.
Aleviler haklarını elde edebilmek için örgütlendiler ve ırkçı, milliyetçi, dinci partilere de hep arkalarını döndüler.
Şu günlerde bir Alevi Partisi Kurma çalışmaları sözü ortalıkta dolanmaya başladı ama asıl Alevi partisi kurmak değil Solda adam gibi bir partiyi yaratmak konusunda destek verebileceklerini bildirmeliler.
"Nasıl Bir Türkiye İstiyoruz" sloganıyla yola çıkanlar sanıyorum bunun hesabını çok iyi yapmışlardır.
"Nasıl Bir Toplum İstiyoruz" sözcüğü yada cümlesi kulağa çok hoş geliyor. Çünkü bu söz o kadar çok kullanıldı ki artık eskimeye başladı.
Dönüp arşivlere göz attığınızda bu konuyu hemen hatırlarsınız.
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu bu sözü yıllar önce slogan olarak ortaya attı ve 1995 yıllarında Demokratik Barış Hareketi bunu çok iyi bir şekilde kullandı.
17.5.2007 tarihinde NASIL BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ başlıklı bir makale de ben yazmıştım ve bazı mahalli gazetelerde yayınlandığı gibi internet sitelerinde de yayınlanmıştı.
12.6.2007 tarihinde Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, TMMOB, Türk Diş Hekimleri Birliği ortak açıklamalarında aynı başlığı kullandılar.
16.10.2007 tarihinde Demokratik Kitle Örgütleri Birliği adına Ali Berham Şahbudak yine aynı başlığı kullandı.
Temmuz/2009 tarihinde NASIL BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ Çalışma Grubu aynı başlığı kullanıyor.
Bundan şu anlaşılıyor ki böyle bir ifade bizim ülkemizde hala geçerliliğini koruyor ve mesaj verme konusunda en güzel sözcüktür.
Buraya kadar işin magazin yanı yada geçmişi hatırlatma bilgileriydi.
Geçtiğimiz günlerde AABK yine aynı konuyu gündeme taşıdı ve bunun içini doldurmaya çalışırken bir anda ABF bu işin öncülüğünü yapmayı ve herkesten önce bu ihtiyacı karşılama adına Parti kurma amacıyla ortaya çıktı.
29 Mart 2009 yerel seçimleri gerekçe göstererek bu çalışmayı başlatmış oldu.
Her ne kadar bu işin başlangıcında AABK varsa da ABF, kendi bileşenlerinin ve bileşenlerinin şubelerinin, daha doğrusu örgütün görüşünü almadan, kendi içerisinde tartışmadan yola çıktı.
İşin en vahim olanı başlangıç noktasını ve tarihini çok yanlış seçti. Hedefledikleri 25 bölge toplantılarının ilkini 15 Ağustos 2009 tarihinde Hacıbektaş ilçesinde hem de Hacı Bektaş Veli Anma etkinlikleri günü başlattılar.
Bu çalışmaya gerek sanatçılar gerekse örgütler gerekli ilgiyi göstermeyerek bu işin bu şekilde başlamasının ve bu amaçla başlatılmasının yanlış olduğunu gösterdiler.
Öncelikle bir tespit yapmakta yarar vardır.
Anadolu Alevileri ve Anadolu Aleviliği, Sol- Sosyal Demokrat düşünceyi savunan bir anlayıştır. Bu anlayışından da asla vaz geçmemiştir.
Zaman zaman Aleviliği yada Alevileri kullananlar olmuştur ve de olmaya devam edecektir ama özellikle örgütlü Aleviler buna fırsat vermeyeceklerdir.
Nasıl Bir Türkiye İstiyoruz girişim grubunun kimlerden oluştuğu tam anlaşılabilmiş değil. Sadece birkaç kişinin isimleri ortalıkta dolaşıyor ama hazırlanan Tartışma taslağında sadece Çalışma Grubu olarak geçmektedir.
Taslak incelendiğinde görülüyor ki bu çalışma bir parti yaratacaksa, ki öyle görülüyor, Sol-Sosyal Demokrat bir parti olacak ve Marksistleri, Sosyalistleri de içerisine alacak bir parti hedefleniyor.
Bugüne kadar Sosyalistler ve Komünistler yerlerini hep korudular ve Sosyal Demokratlara yanaşmadılar, yanaşmazlarda.
Çalışma grubunun bir sözcüsü; Sınıf partisi olmayacağız, Marksist partide olmayacağız, Sosyal Devlet olmasını isteyen parti olmak istiyoruz dedi. Gündemi biz belirleyeceğiz dedi ama belirlenen gündemden de dışarı çıkılmadı.
Taslakta neler olduğunun başlıklarına göz atalım:
- Dünyada Yoksulluk ve Eşitsizlik artıyor.
- Türkiye giderek yoksullaşıyor.
- Türkiye giderek muhafazakarlaşıyor.
- Türkiye giderek gericileşiyor.
- Türkiye zengin bir ülkedir.
- Türkiye sağcı,muhafazakar iktidardan kurtulmalıdır.
- Türkiye’ye sol gerek.
- Türkiye yeniden yapılandırılmalıdır.
- Türkiye laik olmalıdır.
- Türkiye hukuk devleti olmalıdır.
- Devlet,sosyal devlete dönüştürülmelidir.
- Anayasa insan merkezli olmalı.
- Aleviler eşit yurttaş olmalı.
- Kürt sorunu barışçıl çözülmelidir.
- Azınlıkların hakları teslim edilmelidir.
- Eğitim bilimsel ve özgür olmalıdır.
- Sağlık hizmetleri tamamen ücretsiz olmalıdır.
- Kadına eşit hak ve fırsat sağlanmalıdır.
- Gençlere fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
- Gençler aktif siyasal yaşamda yerlerini almalıdır.
- Anadolu yeniden barışın rengi olmalıdır.
- Dış ilişkilerde temel kriter barış olmalıdır.
Gibi başlıklar altında bir taslak sundular.
Elbette bu başlıklar bu ülkede yaşayan her birey tarafından kabul görecek başlıklar ama bunların tamamı yada tamamına yakını diğer sosyal demokrat partilerin programlarında olduğu gibi sağcı partilerin bile programlarında yer almıştır.
Bunları yazan yada hazırlayanların büyük bir kısmı Alevilerden oluşmaktadır. Çünkü söylemler Alevi örgütlerinde sıkça tartışılan konu başlıkları.
Alevi örgüt yöneticileri böyle bir partileşme sürecine girmeden önce söylem birliği içerisinde olmalarına rağmen kendi içlerinde barışı sağlayamadılar.
İstenilen ölçülerde kurumsallaşamadılar.
Hala inançları baskı altında olan aleviler ve alevi örgütleri kendi sorunlarını çözemediler ki ülkenin ve ülke halkının sorunlarını çözebilsin.
Alevi partisi kesinlikle olmaz ama Önce kurumsallaşıp kendi içlerinde barışı sağlayıp,sorunlarını çözdükten sonra Türkiye Partisi olma hesapları olan partilere destek vermeliler.
Türkiye’de hala bir Türkiye partisi görülememektedir. Türkiye partisine en yakın parti günümüzde AKP gözükmektedir (aldığı oylarla Türkiye haritasında) Onunda yaptıkları ortada.
Bu taslağın hazırlanmasında ABF nin öncülük ettiği belli ama arkalarında yada yanlarında kimlerin olduğu net belirtilmemiş. Bilinen bir gerçek var oda bu çalışmalar örgüt içerisinde üyelerle, dedelerle, pirlerle, mürşitlerle, alevi kanaat önderleriyle görüşülmeden birkaç kişi ile alınan bir karar çerçevesinde yürütülüyorsa bundan bir sonuç çıkmaz ve Alevileri,gerçek solcuları sıkıntıya sokar.
Taslak tamamen AKP ve CHP esas alınarak hazırlanmış
Bu çalışma sonuçsuz kalırsa en kârlı çıkacak olan parti CHP olacak.
Alevilerin büyük bir kısmının oy verdiği CHP Alevileri arka bahçesi gibi görüyorken artık birde köle gibi kullanmaya başlayacak, artık gidecekleri yer kalmadı diyecekler.
Bir başka konu ise; bu çalışma Alevilerin çalışması olarak lanse edildi ve böyle devam ederse Örgütlü Aleviler arasında olmayan ve örgütlere rağmen CHP de politika yapan Aleviler bu çalışmanın başarısız olması için ellerinden geleni yapacaklardır.
Bu ülkenin düzgün yönetilmediğini gerçekten herkes bilmektedir.
Yönetenler bedel ödemediler ki. Bedel ödeyenler Solcular, Sosyalistler, Kürtler, Aleviler, İşçiler, Köylüler, ama bedel ödeyenlerde sorumluluk ve yetki yok. Bu yetkinin alınması için Alevi örgütlerinin parti kurması gerekmez ama Alevilerden de parti kuran olabilir. Nasıl olsa şu an kurulu ellinin üzerinde parti var ve hiç birisinin Genel Başkanı Alevi değildir.
Amaç ezilen Alevilerin sorununu çözmek için parti kuruluyorsa bu yanlıştır. Ezilen ezilendir. Ezilenin Alevisi, sünnisi, Kürdü, Türkü olmaz.
Tüm ezilenler birleşmeli ve emeğin iktidar olmasını sağlamalılar. O zaman emek ezileni zaten ortadan kaldırmış olacaktır.
Alevi partisi kurmak için yola çıkanlar yanlış yaparlar ama yine de yola çıkanların yolu açık olsun.
Abbas Tan
ABF önceki Gn.Bşk.Yrd.
Alevihaber.com - 30.08.2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.