Aleviler Nasıl Bir Yerel Yönetim İstiyor?
Egemenler yalnızca geçmişte değil, bugün halen, demokratik, özgürlükçü, laik toplumsal bir dinamik olan biz Alevileri tehdit ediyorlar. Bizlerin direncini söndüremediklerini gördükçe, inancımızı çürütmeye, yozlaştırmaya çalışıyorlar.
Aleviler Nasıl Bir Yerel Yönetim İstiyor?
Biz Aleviler, yüzyıllardır bu coğrafyalarda yaşayan, çoğu zaman inancı yok sayılan, kimliği inkâr edilen, katliamlara uğrayan, ama tüm bunlara rağmen kimliğimizde ve inancımızda ısrar edip varlığımızı bugüne dek sürdüren bir inanç/felsefe topluluğuyuz.
Egemenler yalnızca geçmişte değil, bugün halen, demokratik, özgürlükçü, laik toplumsal bir dinamik olan biz Alevileri tehdit ediyorlar. Bizlerin direncini söndüremediklerini gördükçe, inancımızı çürütmeye, yozlaştırmaya çalışıyorlar.
Buna rağmen bizler, belirli tarihsel kavşaktaki kararlarımızla, inanç ve irademizi kimlik mücadelesine dönüştürüyor, Türkiye'deki diğer demokratik kimliklerle yan yana gelerek ülkenin demokratikleşmesi için mücadele ediyoruz. Özelikle de son dönemlerde art arda yapılan seçimlerde, her seferinde, tutum ve davranışlarımızla nasıl bir ülkede, nasıl bir yönetim biçimiyle yaşamak istediğimizi dile getirdik.
Fakat ülkemiz koşullarında yapılan seçimlerde her kesime yönelik araçsal bakış biz Alevilere de uygulanmakta ve bizler sadece bir oy deposu olarak görülmekteyiz. Özellikle seçim öncesi dillendirilen vaatlerin, verilen sözlerin tutulmaması, bu durumu açıkça ortaya koyuyor.
Bu durumda taleplerimizi dikkate almayan hiçbir iktidarı benimsemememiz gerekmektedir. Şunu iyi biliyoruz ki, taleplerimiz karşılanmadıkça inancımız özgürleşmeyecektir.
Alevilerin Genel Talepleri
Kuşkusuz son seçim sonuçları halk güçlerinde değişim umudunu büyütmüş, iktidarı değiştirme imkânı yaratmıştır. Oluşan umut ikliminde biz Alevilerin payı büyüktür. Haksızlığa, yoksulluğa, asimilasyon politikalarına karşı tarihsel duruşumuzu bu seçimdeki tavrımızla da gösterdik.
Aleviler olarak önemli bir dönemeçteyiz. Bu yüzden yeni ve sonuç alıcı hamlelerde bulunmamız gerekmektedir. Tam bu noktada söylemek gerekir ki, Alevilik inancı tanınıp yasal güvenceye kavuşturulmaksızın, cemevleri ibadet özgürlüğü çerçevesinde kabul görmeksizin, biz Alevilere devlet veya belediyeler tarafından verilen her “kırıntı” asimalasyonu beraberinde getirmektedir.
Yerel yönetimlere bundan kaynaklı fazlaca görev düşmektedir. Aleviler olarak bu ülkede varız, yüzyıllardır burada yaşıyoruz ve taleplerimizin yerine getirilmesini istiyoruz.
Türkiye’de yaşayan Aleviler olarak, 93 Alevi hareketiyle birlikte, temel yedi talepte ortaklaşmıştık. Bu talepler şunlardı:
1)Diyanet İşleri Başkanlığı lağvedilsin.
2) Cemevlerine ibadet yeri statü verilsin.
3)Zorunlu din dersi kaldırılsın.
4)Madımak, utanç müzesi olsun.
5)Dergâhlar inanç sahiplerine verilsin ve ibadete açılsın.
6)Ötekileştirme ve nefret dili yasalarla engellensin.
7)Biz Alevilere eşit yurttaşlık hakkı tanınsın.
Yerel Yönetimler ve Cemevlerine Yasal Statü
Yerel yönetimlerin tartışılmaya başlandığı özellikle seçim arifelerinde, belediyeler artık geçici bir belediyecilik ve yerel yönetim algısından vazgeçmelidirler.
Halkın yaşadığı ortak yaşam alanlarında ortaya çıkan sorunlar ve problemler üzerinde söz sahibi ve karar alıcı olan, orada yaşayan halkın kendisidir. Bu irade ile bütünleşecek yerel yönetimlerin (il-ilçe belediyeleri, meclis üyelikleri, muhtarlıklar) tekçiliğe, rantçılığa karşı halkın sadece doğrudan sorunlarına odaklı bir yönelim içinde olmasını istiyoruz. Çoğulcu ve yerel dinamikleri gözeten katılımcı bakış açısının, belediye meclislerinin yönetim biçimi haline gelmesini istiyoruz.
Aynı zamanda biz Alevilerin taleplerini gören bir bakış açısı oluşmalıdır.
Bugün Türkiye'nin neredeyse her bölgesinde Aleviler yaşamaktadır, fakat inanç merkezleri olan cemevleri bu bölgelerde ya yoktur ya da var olmak için direnmektedir. Aleviler “Eşit Yurttaşlık” kapsamında cemevlerinin yasal güvenceye kazandırılmasını talep etmektedir.
Yerel belediyeciliğe düşen ise bu yasallığı sağlayıp, biz Alevilerin inanç ve ibadet merkezlerinin var olmasını desteklemektir.
Yerel Belediyeler ne yapabilir?
-Cemevleri belediyeler tarafından ibadethane olarak kabul edilmelidir. Böylece cemevleri camilerle aynı statüye kavuşacak.
-Cemevlerinin su parası, elektrik parası, çevre düzenlemesi, bakımı, onarımı, temizliği belediyeler tarafından karşılansın. Camiler neden yararlanıyorsa cemevleri de yararlansın. Bunları karşılamak belediyelerin görevi haline gelmelidir.
-İmar planlarında cemevi yazılmalı, belediye imar planlarında cemevleri de belediye arazilerinden ücretsiz yararlanmalıdır.
-Yapılan cemevlerinin arsalarıyla birlikte Alevi kurumlarına devredilmeleri, belediyelerin keyfi ve rantçı bakış açılarını önlemek açısından önemlidir.
Bu taleplerin yerine getirilmesi yüzyıllardır yok sayılan bizlere verilen bir lütuf değildir, bunlar bizim en temel haklarımızdır. Bu kapsamda yapılacak her çalışma daha yaşanılabilir il-ilçe belediyelerinin oluşmasını sağlayacaktır.
Biz Aleviler, demokratik anayasa mücadelesinde ısrar etmeli ve bu konuda irademizi ortaya koymalıyız. Bilmeliyiz ki, taleplerimizin gerçekleşmesini ancak ve ancak demokratik bir anayasayla güvence altına alabiliriz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.