Aleviler nasıl bir Türkiye istiyor?
Aleviler nasıl bir Türkiye istiyor? ANKARA - Bir süreden beri sol’da yeni bir arayış kapsamında çeşitli görüşmeler ve toplantılar...
Aleviler nasıl bir Türkiye istiyor?
ANKARA - Bir süreden beri sol’da yeni bir arayış kapsamında çeşitli görüşmeler ve toplantılar düzenleyen Alevi örgütleri, ‘Biz Aleviler Nasıl Bir Türkiye İstiyoruz’ ana başlığı altında çalışmalarını somutlaştırmaya başladı. “Sol bir iktidar için şimdi değişim zamanı” diyen Aleviler, bu kapsamda toplantılarına devam ediyor.
29 Mart seçimleri sonrasında Alevi Bektaşi Federasyonu’nun (ABF) toplumsal bir muhalefet hareketi oluşturmak için gerçekleştirdiği bir dizi toplantıdan sonra hazırladıkları ‘Nasıl bir Türkiye istiyoruz’ tartışma taslağı çerçevesinde toplantılar düzenliyor.
Toplam 25 şehirde tartışmaya açılan ‘Nasıl bir Türkiye istiyoruz’ taslağında, ‘Başka Bir Türkiye’, ‘Sol Bir İktidar’, ‘Laik ve Demokratik Bir Türkiye’, ‘Çağdaş Bir Anayasa’, ‘Eşit Haklar’, ‘Bilimsel Eğitim’, ‘Herkese Ücretsiz Sağlık Hakkı’, ‘Cinsiyete Dayalı Ayrımcılığın Kaldırılması’, ‘Gençlerin Geleceğe Taşınması’ ile ‘Barış ve Refahın Paylaşılması’ ana başlıkları altında on konu tartışmaya açıldı.
BAŞKA BİR TÜRKİYE
Bu başlık altında, Türkiye’nin giderek yoksullaştığına, muhafazakarlaştırıldığına, ırkçılaştırıldığına, adaletten uzaklaştığına, gericileştiğine işaret edilerek, “Yakınmaya devam mı edeceğiz, değişim mi isteyeceğiz” diye soruluyor.
Çok kültürlü, kimlikli, inançlı, dilli, etnisiteli bir ülke olan Türkiye’nin tek kültürün, kimliğin, inancın, dilin, etnisitenin dayatıldığı bir ülke olmasının siyasal iktidarla ilgili olduğu vurgusu yapılan taslakta, değişimin mümkün olabileceğinin 29 Mart Yerel Seçimlerinin gösterdiğine dikkat çekiliyor.
‘SOL İKTİDAR GEREKLİ’
Türkiye’nin sağcı, muhafazakar iktidarlardan kurtulması gerektiğinin altı çizilen taslakta, Türkiye’ye solun gerekli olduğu vurgusu yapılıyor. Türkiye’yi sağcı, muhafazakar iktidarlardan kurtarmak ve demokratikleştirebilmek, başka bir iktidarın olabileceğini göstermek için solun gerekliliği dile getirilen taslakta, sorumluluk sahibi herkesin bu bilinci öne çıkarması istendi. “Sol birleşebilir ve iktidara gelebilir” denilen taslakta, “Değişime inanmalıyız. Yeni bir dil, heyecan, enerji ve bir yol ile bunu başarabiliriz” ifadeleri kullanıldı.
LAİK VE DEMOKRATİK TÜRKİYE
Devletin yeniden yapılandırılması gerekliliği dile getirilen taslakta, devletin mevcut yapısıyla gelişimin önüne engel olduğu belirtildi. Taslakta, “Mevcut Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile yeni bir yapılanma mümkün değildir” denilerek, Türkiye’nin demokratik hukuk devleti olması istendi. Demokratik bir hukuk devletinde olması gerekenler ise şu şekilde sıralandı:
“MGK’nin anayasal statüsüne son verilmelidir. Özel Harp Dairesi, JİTEM gibi kurumlar kapatılmalı. MİT mevcut hali ile değiştirilmeli, sadece istihbarat teşkilatı olarak yeniden yapılandırılmalıdır. Siyasi partiler, dernekler ve sendikalar yasası; seçme, seçilme, toplantı ve gösteri yürüyüşü, örgütlenme, basın ve yayınla ilgili bütün yasalar özgürlükçü temelde düzenlenmelidir. Askerlik hizmetleri düzenlenmeli ve savunma merkezli yapılandırılmalıdır. Askerlik süresi 6 ay süre ile sınırlandırılmalıdır. Zamanla tamamen kaldırılmalıdır. Profesyonel orduya geçilmelidir. Vicdani red hakkı güvenceye alınmalıdır. Polis teşkilatı yeniden yapılandırılmalı. Vatandaşları dosyalama, fişleme uygulamalarına son verilmelidir. ‘Siyasi kovuşturma’ kapsamında var olan arşiv kayıtları hiçbir ayrıma gidilmeden yok edilmelidir. İşkence ve kötü muamelenin insanlık suçu olduğu kabul edilmeli, bu suçları işleyenlerin ağır cezalara çarptırılmaları için yasalarda değişiklik yapılmalıdır. Faili meçhul cinayetlerin araştırılıp ortaya çıkarılması için hükümet, sivil toplum örgütleri ve ilgili kişi ve kuruluşlardan ortak bir kurul oluşturmalı. Yargıçlar ve savcılar, yürütmeye bağımlı olmaktan kurtarılmalı, askeri mahkemeler yalnızca disiplin suçu işlemiş askerleri yargılamak için açık tutulmalı, bunun dışındaki bütün yargılamalar sivil mahkemelerde yapılmalıdır. Devlet sosyal devlete dönüştürülmelidir.”
ÇAĞDAŞ BİR ANAYASA
Anayasanın insan merkezli olması gerekliliğine dikkat çekilen taslakta, yeni Anayasanın Türkiye toplumunun çoğulcu yapısı dikkate alınarak, çok kültürlü, kimlikli, inançlı, dilli bir yaklaşımla kurgulanması gerektiği kaydedildi. Taslakta, Anayasada MGK, Diyanet İşleri Başkanlığı, Özel Harp Dairesi gibi kuruluşların olmaması, savaş ve doğal afet dışında olağanüstü hal ve sıkıyönetim uygulamalarına kesinlikle yer verilmemesi önerileri yer aldı. Yargının da yeniden yapılandırılması gerektiği ifade edilen taslakta, üniversitelerin özerk kuruluşlar olması; düşünce, din, vicdan özgürlüğü önündeki engeller ile fikri, kültürel ve sanatsal yaratıcılığın önündeki bütün engellerin kaldırılması gerektiği belirtildi. Düşünce ve ifade özgürlüğünün şiddet unsuru dışında sınırlandırılmaması gerektiği de ifade edilen taslakta, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi yönünde de bazı önerilerde bulunuldu.
EŞİT HAKLAR
Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan Alevilerin yok sayıldığı dile getirilen taslakta, “Bu ülkenin tartışmasız bir biçimde Sünnileri, Hıristiyanları, Ortodoksları, Süryanileri gibi asil unsuru olan Alevilerin, yasalar önünde de eşit olmadığı belirtildi. Alevi inancı ile ilgili yapılması gerekenler için ise şu taleplere yer verildi:
“Alevi kimliği resmen tanınmalıdır. Cemevlerine ibadet yeri statüsü verilmelidir. Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. Gericiliği ve siyasal İslam’ı besleyen Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalıdır. Alevi köylerine cami yaptırma politikaları derhal durdurulmalı. Buralarda yapılan camiler bir kararname ile Cemevlerine çevrilmeli ve imamlar geri çağrılmalıdır. Madımak Oteli müze olmalıdır. Kitaplarda Aleviliği aşağılayan tanımlamalar çıkartılmalıdır. Ayrımcılığı yasaklayan yasalar başta medya için geçerli hale getirilmelidir. Hacı Bektaş Dergahı müze statüsünden çıkartılmalı, Alevilerin kutsal mekanlarının yönetim ve bakımı Alevi örgütlerine bırakılmalıdır. Dinsel azınlıkların hakları teslim edilmelidir. Ezidilerin, Asurilerin, Süryanilerin inançların yaşamaları önündeki engeller kaldırılmalıdır.”
KÜRT SORUNU
Türkiye’deki Kürt gerçeğine de işaret edilen taslakta, “Kürt meselesinin temelinde bir kimlik talebi olduğu kabul edilmeli, Kürtlere kültürel hakları, dil ve eğitim hakları tereddütsüz sağlanmalıdır” denildi. Taslakta, Kürt sorunun çözümü için, siyasi iktidar ile DTP başta olmak üzere, bütün kesimlerin katılacağı ortak bir ‘Kürt Sorunu Çözüm Komisyonu’ kurulması önerisinde bulunuldu.
EĞİTİM VE SAĞLIK
Eğitimin bilimsel ve özgür olması gerektiği dile getirilen taslakta, eğitimde herkese fırsat eşitliği verilmesi, özelleştirilen bütün okulların ise yeniden kamusallaştırılması istendi. YÖK’ün yeniden yapılandırılması önerisinde bulunulan taslakta, ders kitaplarındaki ırkçı, saldırgan, şiddet içeren bir başka kültürü ya da inancı aşağılayan bilgi, belge ve yaklaşımlardan arındırılması önerilerine yer verildi. Taslakta, sağlık hizmetlerinin de tamamen ücretsiz olması istendi.
KADINLAR VE GENÇLER
Kadına eşit hak ve fırsatın sağlanması talebine yer verilen taslakta, hukukta ‘kadınlara karşı suç’ kavramının oluşturulması önerildi. Taslakta gençler için de fırsat eşitliği sağlanması gerektiği ifade edilirken, “Eğitim, bilgiye erişim, kültürel, sportif gelişime ulaşmaları önündeki engeller kaldırılmalıdır. Örgün ve yaygın eğitim ile bilgi çağına uygun gelişimleri sağlanmalıdır. İlköğretimden başlayarak yabancı dil öğrenmeleri teşvik edilmeli, bunun için uygun koşullar sağlanmalıdır. Her alanda pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Gençlerin lisede ve üniversitede öğrenci örgütlerine, siyasal partilere rahatça üye olmaları sağlanmalıdır” önerileri yer aldı.
DIŞ İLİŞKİLER
Taslakta, dış ilişkilerde Türkiye’nin temel kriterinin barış olması gerektiğinin altı çizildi. Dış ilişkilerin yeniden düzenlenmesi gerektiği dile getirilen taslakta, Kıbrıs sorunu olmak üzere bütün dış sorunların barışçıl ve gönüllülük temelinde çözülmesi önerisinde bulunuldu. Türkiye’nin daha sosyal ve daha demokratik bir Avrupa talebi çerçevesinde AB’ye girmesinin sağlanması gerekliliği ifade edilerek, bunun için ulusal ve uluslar arası düzeyde dayanışmaların gösterilmesi istendi.
SERCAN KAYA-ANF / 21 Auğustos 2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.