Aleviler Narlı davasına müdahil olmak istiyor

Aleviler Narlı davasına müdahil olmak istiyor

Aleviler Narlı davasına müdahil olmak istiyor Kahramanmaraş Narlı Ovası’nda kurulmak istenen çimento fabrikalarıyla ilgili verilen ÇED...

A+A-

Aleviler Narlı davasına müdahil olmak istiyor Aleviler Narlı davasına müdahil olmak istiyor

Kahramanmaraş Narlı Ovası’nda kurulmak istenen çimento fabrikalarıyla ilgili verilen ÇED ‘olumlu’ raporunun yürütmesinin durdurulması için meslek odalarının açtığı davaya, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) müdahillik talebinde bulundu.

Kahramanmaraş Narlı Ovası’nda kurulmak istenen çimento fabrikalarıyla ilgili verilen ÇED ‘olumlu’ raporunun yürütmesinin durdurulması için meslek odalarının açtığı davaya, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) müdahillik talebinde bulundu. Fabrikaların kurulmak istendiği bölgede çoğunlukla Alevi yurttaşların yaşadığına dikkat çeken PSAKD, fabrikaların bölgenin çevresel, tarihi ve kültürel değerlerini yıkıma uğratacağı gerekçesiyle davacı olma talebini mahkemeye sundu.

Kahramanmaraş Pazarcık’ta bulunan Narlı Ovası, Hititler dönemine kadar uzanan bir tarihe evsahipliği yapıyor. Ovada, Hesperis Trullata, Coryladis Henrikii ve Satureja Aintabensis gibi dünyada sadece bu bölgede yaşayan bitki türlerinin yanı sıra pek çok endemik bitki ve hayvan türü barınıyor. Bölgede yaşayan Glaucopsyche alexis (Karagözlü mavi kelebek), Melanargia titea (Akdeniz melikesi), Polyommatus theresiae (Çokgözlü teresya), Pseudophilotes bavius (Bavius mavisi) gibi kelebek türleri ve circaetus gallius (Yılan kartalı), emberiza cineracea (Boz kirakuşu), Lanius collurio (Kızıl sırtlı örümcekkuşu), Oenanthe xaenthoprymno (Kızılca kuyrukkakan) gibi kuşlar, Avrupa Birliği kriterlerine göre koruma altına alınan türler arasında yer alıyorlar. Aynı zamanda verimlilik, yüzölçümü ve sulu tarım potansiyeli bakımından Türkiye’nin en önemli tarım alanlarından biri olarak gösterilen Narlı Ovası, son yıllarda insan ve doğa sağlığına zarar verecek olan çimento fabrikalarının tehdidi altında.

Meslek odaları dava açmıştı

Yöre halkının çimento fabrikalarına tepkisi sürerken, geçtiğimiz yıl Jeoloji ve Metalurji Mühendisleri Odaları, KÇS Kahramanmaraş Çimento Sanayi ve Madencilik İşletmeleri AŞ ve ÇİMKO Çimento ve Beton Sanayi Ticaret AŞ tarafından bölgede kurulmak istenen çimento fabrikalarıyla ilgili verilen ‘ÇED olumlu’ raporuna itiraz ederek, raporun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Çevre ve Orman Bakanlığı’na karşı Gaziantep 2. İdare Mahkemesi’nde dava açmışlardı. Daha sonra davaya Ziraat ve Çevre Mühendisleri Odası da müdahil olmuşlardı. Son olarak PSAKD da geçtiğimiz günlerde davaya müdahil olma talebini mahkemeye bildirdi. Talep, bir Alevi örgütünün ve aynı zamanda bir kültür derneğinin çevre sorunlarıyla ilgili bir davaya müdahil olması bakımından dikkat çekici. Mahkemenin talep ile ilgili kararı merakla bekleniyor.

Kültürleri yaşatmak

PSAKD’ın müdahillik talebini mahkemeye sunduğu yazıda, fabrikaların kurulmak istendiği Narlı Ovası’nın, yaşayanların çoğunluğunu Alevilerin oluşturduğu ve doğaya yönelik duyarlılığın inançsal-kültürel yapı gereği yoğun olduğu bir bölgede bulunduğu vurgulandı. Yazıda, PSAKD’ın tüzüğünde belirtilen kuruluş amaçları arasında, başta Anadolu Alevi kültürü olmak üzere, tüm kültürleri yaşatmak, insan haklarına sahip çıkmak ve çevreci çalışmalarda bulunmak gibi amaçların da yer aldığı bildirildi.

Doğa ve insan dostu olan Alevilik öğretisinde, “her şeyin dağın, taşın, suyun, ağacın, böceğin, doğadaki canlı ve cansız her varlığın bir canı/ruhu” olduğuna inanıldığı aktarılan yazıda, Anadolu Aleviliğinde çevreye saygı ve koruma duyarlılığının özünde, doğanın kutsallığına olan inanç olduğu ifade edildi. “Yaşam kaynağı doğanın korunmasından kaynaklanan bu saygınlık da, toprak, ağaç, orman, dağ ve su kültlerinden oluşan doğanın tahrip edilmesine karşı durmayı gerektirir” denilen yazıda, dava konusu bölgede yaşayan insanların inançlarına göre pek çok bitki ve hayvanın kutsal sayıldığı, Narlı Ovası’nın kültüründe de Alevilik öğretisinin kadim inanışlardan devraldığı doğaya ve doğanın mistik gücüne olan temaların görüldüğü kaydedildi.

Çevresel, tarihi ve kültürel değerlerin korunması konusunun kamu yararını doğrudan ilgilendiren bir durum olduğuna dikkat çekilen yazıda, mahkemenin PSAKD’ın bu talebini ‘geniş bir şekilde yorumlanması’ talep edildi. Yazıda, “Dava konusu idari işlem, bölgenin doğasını ve barındırdığı inançsal, kültürel değerleri yıkıma uğratacağından, gerek yurttaşlık hukuku, gerek anayasal güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler ve gerekse kamu yararının gözetilmesi ve korunması bakımından davaya davacılar yanında müdahil olarak katılmakta hukuki menfaatimiz bulunmaktadır” denildi.

Cem Gurbetoğlu / Ankara - EVRENSEL - 02.01.2009

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.