Aleviler mutsuzsa Sünniler nasıldır?
Aleviler mutsuzsa Sünniler nasıldır?Oral Çalışlar’ın Radikal’deki yazı dizisi, ‘Aleviler Vali de Olmak İstiyor General de’...
Aleviler mutsuzsa Sünniler nasıldır?
Oral Çalışlar’ın Radikal’deki yazı dizisi, ‘Aleviler Vali de Olmak İstiyor General de’ adıyla kitaplaştı. Başta Sünniler, sonra diğer inançlar, inançsızlar, laikler ve diğerleri de hak vermedikçe, katkı koymadıkça Alevilere yönelik bu hoyratlık bitmez
ALİ BALKIZ
Gazeteci-yazar Oral Çalışlar, 2008’in Kasım ayında Alevi sözcüleriyle yaptığı söyleşileri bir dizi halinde Radikal gazetesinde yayımladı, sonra da kitaplaştırdı.
Alevilerin, ‘Dilekçe devri bitti’ tespitini yaparak sokağa çıktıkları günlerde yayınlanan yanıtlar, Alevi dünyasında geniş yankı buldu. 1987’lerden başlayarak birçok gazetede yayınlanan, çoğunlukla Aleviler arasındaki tartışma konularını ön plana çıkaran, ya da onlara belli bir bakışı empoze etmeye çalışan veya konuyu magazinleştiren önceki söyleşilerden temel farkı, Oral Çalışlar’ın yaptığı bu söyleşilerin, tamamen tarafsız olması, Alevi dünyasından her renge, her tona, her sese yer vermiş olmasıydı.
Genel okuyucunun bilgilenmesi, öğrenmesi dışında, denilebilir ki; bu söyleşiler sayesinde Aleviler de birbirleriyle konuşma olanağı buldular.
Dizide görüşleri yayınlanan sözcüler; öylesine özenli seçilmiş ki; ortaya gerçekten tam bir fotoğraf çıkıyor: Şöyle ki; Veliyettin Ulusoy (Hacıbektaş Dergahı Postnişini), Ali Balkız (Alevi adıyla ilk derneği kuranlardan, yazar, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı), Ali Rıza Selmanpakoğlu (Emekli Tuğgeneral-Hacıbektaş Belediye Başkanı), Mustafa Timisi (Türkiye Birlik Partisi Genel Başkanı, SHP-CHP yöneticisi, parlamenter), İzzettin Doğan (Cem Vakfı Genel Başkanı, Dede, Hukukçu, Prof.), Reha Çamuroğlu (Tarihçi, yazar, AKP İstanbul Milletvekilli), Mehmet Bayrak (Türkoloğ, özellikle Kürtler ve Aleviler üzerine araştırmalarıyla bilinen yazar), Fermani Altun (Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı, ozan, SHP yöneticisi 1984-1986 ), Yaşar Seyman (Sendikacı, yazar), Turgut Öker (Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı, Yol Tv Kurucularından, Alevi adıyla ilk dernek kuranlardan),Cafer Solgun (17,5 yıl cezaevinde kalmış eski bir siyasi, gazeteci, yazar), Kelime Ata (Gazeteci, Yazar, PSAKD Yöneticisi), Ercan Geçmez (Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı), Necdet Saraç (Yol Tv Yayın Kurulu Başkanı, Yazar), Turan Eser (ABF eski Genel Başkanı, Yazar), Murtaza Demir (PSAKD kurucularından, 2 Temmuz Vakfı Başkanı, Yazar), Birsen Temir (İş Kadını, Yazar), Mustafa Karayünlü (Dede, sendikacı), İzzet Er (Prof , Diyanet İşleri Başkanlığı Başkan Yardımcısı).
Bu bileşimde, siyasetçiler, iş adamları, işçiler, sendikacılar, dedeler, talipler, kadınlar, erkekler, askerler, akademisyenler, örgüt yöneticiler, örgüt üyeleri, gazeteciler, televizyoncular, hukukçular, tarihçiler, yaşlılar, gençler, Türkler, Kürtler bir aradalar. Aleviliği şöyle anlayanlar da var, böyle anlayanlar da. Alevilerin sorunlarının kaynağını farklı görenler var, çözümü farklı formüllerde görenler de...
Sözcülerin bu zenginliği, soruların çeşitliliğine de yansımış. Toplam 19 kişiye 255 soru sormuş Oral Çalışlar. “Kimler, nereden geliyorlar, bugün ne haldeler, yarına dair düşleri ne!..” gibi sorulardan; “Dün gizlenirlerken, bugün neden bu denli yüksek sesle konuşuyorlar?”a varıncaya kadar birçok konu irdelenmiş. Böylece, Cumhuriyetin kuruluş yılları, 50’li, 60’li yıllar, DP, 27 Mayıs, CHP, AP, 70’li yıllar, 12 Eylül ve sonrası, günümüze gelindiğinde ise; AKP, ‘Alevi Açılımı’, iftar sofraları, CHP’nin tutumu, Susurluk-Ergenekon konusu, 9 Kasım 2008 Büyük Alevi Yürüyüşü ve mitingi konu edilmiş.
Bütün bu süreç ve soru çeşitliliği çerçevesinde; Aleviliği ve Alevileri, Alevilerin dilinden, Alevi zenginliği içerisinde bir bütün olarak sunmuş okuyucuya. Alevi-Sünni evliliği bile girmiş işin içine.
Bilemediğimiz, tanımadığımız, dokunup duyumsamadığımız, konuşup anlamadığımız kişi, topluluk, toplum, kurum, inanç, kültür vb oluşumlara karşı ya mesafeli dururuz ya da kuşkuyla, belki korkuyla bakarız. Bazen hiçbir somut neden yokken ya düşman olur, ya da yok sayarız. Ama kapı komşusu, hısım-akraba oldukça, tanıyıp konuştukça, dokunup hissettikçe, ağlayıp güldükçe ne denli de bize benzediklerini, hatta biz olduklarını görürüz. Ön kabullerimiz nedeniyle düştüğümüz komik durumlara dönüp kendi kendimize güleriz.
Oral Çalışlar’ın bu çalışması okuyucuya bunu öneriyor. Aleviliği ve Alevileri, Alevilerin dilinden anlatarak. Çalışlar, Radikal Gazetesi’ndeki bire bir söyleşileri kitaplaştırırken, kitabına; ‘Aleviler ne istiyor?’ sorusuyla başlamış.
Bu bölümde, Alevilerle sol arasındaki ilişki, yakınlaşma, hatta ortaklaşma, giderek kendi kimliklerinin ayırdına varmaları, bunun için mücadeleleri, ilk girişimleri, siyasetteki ilk denemeleri, örgütlenmeleri, istemleri, Cumhuriyet’in ilk yıllarından bugüne dek olup bitenler Çalışlar’ın kendi değerlendirme ve görüşleriyle ve elbette tarafsız bir gözlemci kalemiyle yazılmış.
Kitabın sonuna ise iki önemli konu eklemiş. Bunlardan biricisi (ki Radikal’deki söyleşi dizisinde de yer almıştı) ‘Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Aleviliğe yaklaşımı’ başlığını taşıyor.
Çalışlar, Diyanet İşleri Başkanlığınaz (DİB) beş soru sormuş. Özetle şöyle:
1- DİB, ‘Alevileri’ bir inanç grubu olarak nasıl tanımlıyor, Aleviler Diyanet’e göre bir mezhep midir?
2- Cemevleri İbadethane olarak görülebilir mi?
3- DİB’de bir Alevi bölümü kurulmasını ister misiniz?
4- Zorunlu Din Dersleri?...
5- Alevi köylerine cami yapılması?...
Bu sorulara DİB Başkan Yardımcısı Prof İzzet Er’in verdiği yanıtlar kitapta var. Bu yanıtların kısa özeti şu: “Elhamdülüllah hepimiz Müslüman’ız. Diyanet herkesin, cami, namaz herkesindir. Alevi köylerine cami’yi yine Aleviler inşa ediyor.” “Adap ve erkanın yürütüldüğü cemevleri ibadethane değildir.” “Hem yapımız, hem de yaptıklarımız laikliğe göredir.” Kitabın sonuna eklenen ikinci bölüm ise, ‘Alevilerin tarihinden kritik sayfalar’ başlığını taşıyor.
Alt başlıklar şunlar:
- Osmanlı’nın Kuruluşunda Bektaşilik ve Bektaşiler,
- Celali İsyanları ve Alevi katliamı,
- Bektaşi Dergahlarının II Mahmut tarafından kapatılması (1826)
- Milli Mücadelede Aleviler,
- Tekke ve Zaviyelerin kapatılmasına dair Kanun (1925),
- Dersim İsyanı (1938),
- Demokrat Parti Dönemi,
- İlk Alevi Partisi: Birlik Partisi,
- Hamido’nin öldürülmesi ve Malatya saldırısı (17 Nisan 1978),
- Sivas (3-4 Eylül 1978),
- Kahramanmaraş Katliamı (1978)
- 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi
- Sivas Katliamı: 2 Temmuz 1993
- Gazi Mahallesi Katliamı (1995)
Bu ‘kritik sayfalar’ bölümünde önemli eksiklikler olduğunu düşünüyorum.
- 1950’li yıllardan başlayarak devam edegelen Alevilerin artık kentlerde yaşıyor oldukları gerçeği, dolayısıyla bunun sosyolojik, ekonomik, kültürel ve inançsal sonuçları,
- Elbistan, Ortaca, Çorum olayları,
- 9 Kasım 2008 Büyük Alevi Yürüyüşü ve Ankara (Sıhhiye) Mitingi.
Bu kitap, bu sistemde, bu düzende , yani demokrasinin ve laikliğin yeterince kurumsallaşamadığı, içselleştirilemediği, yaşanmadığı, uygulanamadığı bu ülkede, Alevilerin ne denli masum, vicdani, insani, haklı ve meşru taleplerini, yasal yollardan, farklı farklı bakış açılarıyla da olsa nasıl ifade ettiklerine tanıklık ediyor. 16 yıl önce yazdığı ‘Hz. Ali Muaviye Çatışması’ başlıklı kitabında 1400 yıl önceki olayları konu ediyorken, şimdi, bugünlerde bir de Aleviler: Vali de Dlmak İstiyoruz, General de adlı kitabını ekliyor. Aynı özen, aynı aydın duyarlılığı ve gerçekliği ile.
Alevilerin bu koşullarda vali de, general de olabilecekleri bir düş de olsa...
Her gerçek, bir düşle başlamıyor mu sonuçta?...
Bu düşü Aleviler kendi başlarına gerçekleştiremezler. Sünniler ve başka inançlardan kardeşleri, inançsızlar ve laikler de Alevilere hak vermedikçe, katkı koymadıkça, bu hoyratlık daha uzun süre devam edeceğe benziyor.
Aleviler mutsuz ise eğer, Sünniler mutluluğu hak ederler mı?
Oral Çalışlar bu temel soruya yanıt arıyor.
İstiyor ki; okuyucu yanıtlasın bu kritik soruyu.
ALEVİLER
Vali de Olmak İstiyoruz General de
Oral Çalışlar
Doğan Kitap
2009
170 sayfa, 10 TL.
ALİ BALKIZ
RADİKAL KİTAP - 23.01.2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.