Aleviler Kuran'a inanır mı?

Aleviler Kuran'a inanır mı?

Alevilikte kuran referans alınan bir yapıt değildir.

A+A-

Yukarıdan, semadan, gökten bir yazılı dinin yeryüzüne indirildiğini düşünen, tanrının önce insanları yaratıp, sonra dinleri yeryüzüne gönderdiğini ileri süren inançlara, gök ile ilişkilendirilen bu durum nedeniyle semavi din denmektedir. Semavi diye adlandırılan dinler; gökten yazılı metinlerin indirilerek, peygamberler vasıtasıyla insanlığa yol gösterildiğini ileri süren bir  'mantık' üzerine kuruludur. İslam dini de, o dine inananlar tarafından gökten indirildiğine inanılan, tanrının buyruk ve talimatlarının yazılı hale getirilmiş formu olarak, kuran kitabını kutsal saymaktadır. Kuran tüm Müslümanlarca temel referans kaynağı sayılan ve hemen her Müslümanın okuması zorunlu hale gelmiş bir kitaptır.

Alevilikte ise, kuran kitabı referans alınan bir yapıt değildir. ( Bu makalenin yazarı da, nüfusunun tamamı Alevi/Kızılbaş olan bir bölge olarak Dersim'de yapmış olduğu alan çalışması, röportaj ve gözlemleri sonucunda; otantik Aleviliği yaşayan Desimlilerin ve dahi geleneksel alevi inanışını ve ritüellerini sürdüren alevi din insanlarının(pir, rehber, mürşid, dede) kuran kitabını okuyarak, inançlarını onun referansıyla şekillendirmeleri bir kenara -geleneksel Aleviliğini yaşayan bu insanların- hayatları boyunca bir tek kuran kitabı dahi görmemiş olduklarını tespit etmiştir.)

Esasen batıni bir felsefe üzerine kurulu Alevilik, kutsal diye adlandırılan kitaplarda yazılı olanlara değil, onların batıni içeriğinin olduğunu belirterek, o içeriğe mana yüklemektedir. Bu anlamıyla kutsal diye adlandırılan kitaplarda yazılanlara ve dolayısıyla kutsal diye adlandırılan kitapların kendilerine ehemmiyet verilmemesini salık veren bir öğretiye sahiptir. Bu öğreti, ''kutsal'' kitaplar içerisinde hiçbir ayrım gözetmeden, hepsinin batıni yönünü benimser ve kuran kitabına diğer dinlere ait kitaplardan daha fazla mana yüklemez. Alevi felsefesi bu kitaplarda yazanların hiçbir önemi olmadığını zira ayrı ayrı kitapların olmasının, başlı başına kitapların varoluşuyla büyük bir çelişki oluşturduğunu belirtmektedir.

''Sen sana ne sanırsan, ayruğa da onu san

Dört kitabın manasın, budur eğer varısa''

(Yunus Emre)

''Kuranda bahsi geçen huriler, köşkler, ırmaklar, ağaçlar vb. şeylerin hepsi cisim aleminde değil, hayal aleminde gerçeklenir''

(Şeyh Bedreddin)

''Derviş Kemal der inanma, adem denmez her adama

Müslümanlık kolay ama, insan olmak zordur hoca''

(Derviş Kemal)

''Hey Arapça okuyanlar, Allah Türkçe bilmiyor mu?

İngilizce Fransızca bize hitap kılmıyor mu''

(Mahsuni)

''Dört kitap insana buyruk edildi, ayetler hadisler kuyruk edildi

Bölündü gönüller ayrık edildi, kopmaz halat bile bağlayamadı''

(Mahmut Erdal)

''Gel zahit kuranı çıkar koynundan, hidayet vermemiş o kitap sana

Semini hatmetmiş yaradan, gelmemiş içinden bir hitap sana''

(Rıza Tevfik)

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.