"Aleviler Her Türlü Ayrımcılığa Karşı Toplanıyor"

Pir Sultan Derneği'nden Gümüş, 9 Kasım'daki mitingde Alevilerin uğradığı ayrımcılığı topluma duyurmayı, AKP'nin samimiyetsizliğini teşhir etmeyi hedeflediklerini anlattı; "Taleplerimiz özgürlük ve eşitlik taleplerinden ayrı düşünülemez" dedi.

Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı Fevzi Gümüş, "Alevilerin her düzeyde uğradığı, açık ve örtülü ayrımcılığı topluma göstermek ve siyasi iktidarı uyarmak için toplanıyoruz" diyor.

Alevi Bektaşi Federasyonu'nun öncülüğünde, birçok Alevi örgütü ve onlara destek veren sendika, siyasi parti ve oluşumlar, hak ve meslek örgütleri, 9 Kasım'da, Ankara'da, Sıhhiye Meydanı'nda "eşit yurttaşlık" için buluşuyor.

Gümüş, toplumun Alevilerin sorunlarının yeteri kadar farkında olmadığı kanısında. Ayrıca, bu sorunların çözümünü istemenin, eşitlik ve özgürlük taleplerinden de ayrı olmadığını vurguluyor.

"Ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık talebi, herkesi kapsayan bir özgürlük ve eşitlik talebinden ayrılamaz. Eşitlik ve özgürlüğün olduğu yerde de, yolsuzluk yoksulluk olmaz. Taleplerimiz, demokratikleşme, özgürleşme talebiyle iç içe. Bu her türlü ayrımcılığa karşı bir duruş. Bu talepleri dile getirmek için mutlaka Alevi olmaya gerek yok. Bu sesleri ortaklaştırabiliriz."

Gümüş ayrımcılığa uğrayan herkesi mitinge çağırıyor: "Bugün bu talebi Aleviler ifade ediyor; bu taleplere destek olmalı ki, Aleviler de başka toplumsal kesimlerin, kadınların, emekçilerin, Kürtlerin taleplerine yaklaşsın . Bunu hep birlikte sağlayabiliriz."

150'den fazla aydın, bu taleplere destek verdiğini bir bildiriyle duyurmuştu.

"AKP iktidarında hiç olmadığı kadar ayrımcılığa uğradık"

Gümüş'e göre, Aleviler AKP iktidarında daha önce olmadığı kadar ayrımcılığa uğradı. Mitingin bir amacının da "AKP iktidarının Alevilerle ilgili samimiyetsizliğini teşhir etmek" olduğunu dile getiriyor.

"AKP kendi devşirdiği Alevilerle bir iftar yemeği düzenlemişti. 'Alevi açılımı yapacağım' dedi. Ama sonuç ortada: O günden bugün sorunlarımızda değişen bir şey yok."

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin zorunlu din dersleriyle ilgili Türkiye'nin insan haklarını ihlal ettiğine hükmettiğini anımsatan Gümüş, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in "Müfredata Aleviliği koyduk" diyerek zorunlu din derslerini kaldırmaktan kurtulmaya çalıştığını, ama müfredata konanın "kendi meşreplerince oluşturdukları Sünnileşmiş bir Alevilik" olduğunu söylüyor.

"Kamu düzeyinde her türlü ayrımcılık sürüyor. Bırakın Alevi olmayı,solcu, demokrat olanlar da baskı altında." Gümüş, Alevi öğrencilerin Alevi olmalarından dolayı uğradığı ayrımcılığı ve onlara uygulanan şiddeti de anımsattı. Meclis İnsan Hakları Komisyonu, İstanbul'da bir lisede, bir öğretmenin Alevi öğrencilere uyguladığı şiddeti saptamıştı.

Zorunlu din dersi, Diyanet, cem evleri, Madımak

Alevi örgütlerinin temel talepleri ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlığın sağlanması, zorunlu din derslerinin kaldırılması, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın lağvedilmesi, Alevilerin ibadet yerleri olan cem evlerinin yasal statüye kavuşturulması ve Sivas'taki Madımak Oteli'nin müze olması.

Aleviler ayrıca, ders kitaplarında Alevilere yönelik aşağılayıcı ifadelerin çıkarılmasını, hükümetin Alevi toplumunun örgütlerini muhatap kabul etmesini, Hacı Bektaş Dergahı ve diğer Alevi büyüklerine ait dergahlarının yönetimlerinin Alevi örgütlerine bırakılmasını istiyor. (TK)

Tolga KORKUT -

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy81429 = 'tolgakorkut' + '@';

addy81429 = addy81429 + 'bianet' + '.' + 'org';

var addy_text81429 = 'tolgakorkut' + '@' + 'bianet' + '.' + 'org';

( '' );

81429 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

BİA Haber Merkezi - Ankara
7 Kasım 2008, Cuma