‘Aleviler duyarsız kaldığı Sivas Katliamı davasına daha sıkı sarılmalı’
PSAKD Diyarbakır Şubesi eski Başkanı Av. Cafer Koluman 20 Ocak’ta (bugün) görülecek olan Sivas Katliamı davasını sahiplenme çağrısında bulundu. Koluman, “Bu davaya karşı son derece duyarsızlık sergilenmesi bir kez daha vicdanları yaralamıştır. Alevi kuru
28 yıldır süren Sivas Katliamı davasında firari üç sanık Eren Ceylan, Murat Sonkur ve Murat Karataş’ın yargılandığı 23. duruşmaya 20 Ocak’ta, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek. Hollanda Büyükelçiliği, Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren Hollandalı Carina Cuanna nedeniyle 20 Ocak’taki duruşmaya gözlemci olarak katılacak.
Alevi kurumlarının devam eden mahkeme sürecine yeterince duyarlı yaklaşmadığını eleştirisi yönelten Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Diyarbakır Şube geçmiş dönem başkanı Av. Cafer Koluman, Sivas Katliamı ana davasında adaletli bir kararın çıkmadığını, adil bir yargılamanın yapılmadığını ve hukuka aykırı deliller üzerinden bir karar alınmadığını kaydetti.
Koluman, ayrıca firari sanıkların Almanya’da ellerini kollarını sallayarak normal hayatlarını sürdürmesinin bir demokrasi ayıbı olduğuna dikkat çekerek, sanıkların derhal Türkiye’ye iade edilmesi çağrısını yineledi.
“ALMANYA, TATİL YAPAR GİBİ YAŞAYAN SANIKLARI İADE ETMELİ”
“Failler aslında belli” diyen Koluman, istenilse kırmızı bültenle aranan şahısların yakalanmasının çok zor olmayacağını dile getirerek, dosyanın bu hali devam etmesinin Alevileri mağdur ettiğini belirtti.
Sivas Katliamı davasının vicdanları yaralayan bir noktada olduğuna vurguda bulunan Koluman, “Almanya gibi demokrasinin geliştiği bir ülkede bu firari sanıkların elini kolunu sallayarak normal yaşamlarına devam etmesi gerçekten de Almanya devletine yakışmayan bir tutum ve davranıştır. Derhal bu hatanın farkına varılarak mahkeme kararı doğrultusunda bu mağduriyetin bir an önce giderilerek sanıkların yakalanması ve derhal Türkiye’ye iade edilmesi bizlerin beklentisidir. Yıllardır devam eden mücadelemiz bu doğrultudadır. Zaten ana dosyadan gerçekten de vicdanları rahatlatıcı bir karar çıkmadığını söyleyebiliriz. Burada binlerce fail varken binlerce kişinin yargılanması gerekirken burada sadece 33 kişiye müebbet hapis verildi, 100’e yakın kişi hakkında ise değişik cüzi miktarda ceza verildiğine tanık olduk. Bunun gerçekten de vicdanları inciten, vicdanları yaralayan ve Sivas davasına ihanet eden bir karar” diye konuştu.
“BU ADALETSİZLİK KARŞISINDA BİZ ALEVİ KURUMLARI NE YAPIYORUZ?”
Hukuka aykırı deliller ve adaletsizce devam eden Sivas Katliamı davasında yeniden yargılamanın yolu açılması gerektiğini söyleyen Koluman, “Bir taraftan böyle bir durum varken diğer taraftan ise Alevi kurumları, Alevi toplumu ne yapıyor?” sorusunu yöneltti.
Koluman şöyle devam etti:
“Şu an mağdur olan mağduriyetini yaşamaya devam ediyor. ‘Ateş düştüğü yeri yakar’ bir söz vardır ve ateş gerçekten düştüğü yeri yakıyor. Alevi toplumu olarak 27 yıldır devam eden dava için neler yaptık. Her ne kadar hukuka aykırı, adaletli olmasa da yürüyen bir yargılama vardır. Bu yargılama gerçekten de adalete uygun bir şekilde yürümesi için güç birliğiyle hareket etmek gerektiğini buradan belirtmek isterim. Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri başta olmak üzere diğer Alevi kurumlarının bu davaya sahip çıkması, bu davanın daha adaletli bir şekle bürünmesi için el birliğiyle hareket etmesi gerektiğini belirtmek isterim. Nitekim derneğimizin kurumlarımızın hukukçuları vardır, aydınları vardır, yazarları vardır. Hep birlikte, devletin bu kadar duyarsız kaldığı mahkemelerin bu ilgisiz kaldığı süreç içerisinde Alevi toplumuna düşen iş davaya daha sıkı bir şekilde sarılmaktır. Er ya da geç adaletin tecelli etmesi adına bir şeylerin yapılması gerektiğini ifade etmek isterim.”
“ALEVİLERİN BU DAVAYA DUYARSIZ KALMASI YARALAMIŞTIR”
Koluman, uzun süren ve adil yürümeyen Sivas Katliamı davasında yapılması gerekenin iç hukuk yollarını tüketmeksizin doğrudan AİHM’ye başvurmak olduğuna işaret etti.
Alevi kurumlarının bu davayı sahiplenmekte eksik kaldığını dile getiren Koluman, şunları kaydetti:
“Sivas ana davasında adaletli bir kararın çıkmadığını, adil bir yargılamanın yapılmadığını, hukuka aykırı deliller üzerinden bir karar verildiğini ifade etmek isteriz. Burada AİHM’ye gidilmemesi düşünün binlerce hukukçusu, avukatı, aydını, yazarı olan Alevi toplumundan bahsediyoruz ama bu davaya karşı son derece duyarsızlık sergilenmesi bir kez daha vicdanları yaralamıştır. Elbette ki burada herkesin elini taşın altına koyması gerekir. Alevi toplumuna hizmet eden pirlerin, dedelerin, anaların, aydınların, yazarların, hukukçuların herkesin burada özünü dara çekip kendini sorgulaması gerekir. Bu dava böyle bir sürece geldi. Biz yaşadığımız ülkede adil yargılama göremedik ama bunu en azından uluslararası mahkemeye taşıma gibi bir durum vardı. Maalesef bu yapılmadı. Bunun yapılmamasının ciddi bir eksiklik olduğunu, derhal bu eksikliğin giderilmesinin ardından yeni neler yapılabilir diyerek kendi özümüzü dara çekerek yeniden bir yol açılması gerektiği kanısındayım.”
PİRHA/DİYARBAKIR
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.