Aleviler Diyanet'te temsil edilemez

Aleviler Diyanet'te temsil edilemez

Aleviler Diyanet'te temsil edilemez Devlet Bakanı Prof. Dr. Sait Yazıcıoğlu, Balçiçek Pamir'in sorularını yanıtladı.BAŞLARKEN...Pazartesi...

A+A-

Aleviler Diyanet'te temsil edilemez Aleviler Diyanet'te temsil edilemez

Devlet Bakanı Prof. Dr. Sait Yazıcıoğlu, Balçiçek Pamir'in sorularını yanıtladı.

BAŞLARKEN...

Pazartesi Sohbeti'nin bu haftaki konuğu Devlet Bakanı Prof. Dr. Sait Yazıcıoğlu. Yazıcıoğlu rahmetli ağabeyi ünlü Vali Recep Yazıcıoğlu'ndan çok farklı bir karakter. "O heyecanlıydı ben sakinim" diyor. Diyanet İşleri Başkanı'yken "Din görevlilerinin eğitimi için çok uğraştım ama başarılı olamadım" diyecek kadar içten. Şimdi Diyanet ona bağlı. Peki durum değişti mi? "Mevcut kadroyu eğitmek zor tabii" diye itiraf ediyor "Ama yeni gelenler harika, müthiş eğitimli, adeta sosyal görevli." Yazıcıoğlu ile uzun konuştuk. Yazıcıoğlu sessiz sakin, ama söylediğinin arkasında sonuna kadar duran bir isim. Aleviler, şans oyunları, AKP'nin Kürt açılımı, Darvvin, zorunlu din dersi, Kuran'ın Kürtçe meali... Sayfa biter, konu bitmez tabii

GAZETE HABERTÜRK- BALÇİÇEK PAMİR'İN RÖPORTAJI

Din dersi zorunlu olmalı

Okullarda zorunlu din dersi olmasa kıyamet mi kopar? Tartışmaları bir tarafa bırakalım, sizin fikrinizi merak ediyorum.

Düzgün okutulursa mecburu olmasını tercih ederim. Neden mi? Diyanet İşleri Başkanı iken yurt dışında bir yerde, Büyükelçi'nin evinde misafirim, yemek yiyeceğiz, odada çok fazla desenler figürler, melek tipi kanatlı resimler falan var, yani çok ilgimi çekti Sn. Büyükelçi "Melekler falan" dedi, anlattı sonra "Ya sahi" dedi.

"Bizde de böyle melek türü şeyler var mı? Çok şaşırdım. "Var" dedim, ben de geçtim, biraz da canım sıkıldı, nihayet bir ülkemizin bir insanı, melek var mı, böyle bir soru olur mu?

YABANCI YADIRGAR

Bunu bana soruyorsun tamam ama yarın başka yabancı bir muhatabına sorduğunda adam bunu yadırgamaz mı? O zamandan beri kafama takıldı yani, bu ülkede yetişen bir insan bu ülkeyi yurt dışında temsil ediyor, Türkiye'nin mezhebi nedir meşrebi nedir, anlayışı nedir bu konuda orada da muhatap olabilir, bazı şeylerle alakadar olsan, daha komple bir temsil olmaz mı? Bu örnek size ne düşündüğümü anlatır.

Aleviler Diyanet'te temsil edilemez: 'Bir sonuç çıkmaz'

Diyanet denince aklıma önce AKP'nin Alevi açılımı geliyor. Reha Çamuroğlu'nun yürüttüğü ve "pes" ettiği proje.

O işin resmi bir yürütücüsü yok

O iş seçime kadar ertelendi mi?

Seçime malzeme olmaması daha doğrudur diye düşünüyorum.

Sizce Türkiye'nin bir Alevi sorunu var mı?

Elbette var. Alevi sorunu olmasa bu kadar gürültü herhalde çıkmaz.

Prof. Dr. İzzettin Doğan diyor ki "Eğer bu sorun çözülmezse, Aleviler güvenlik sorunu haline gelecek" katılıyor musunuz?

İzzettin Hoca haksız sanılmaz. Arada derede kalmış Alevi gençler var. Bunlar din kültüründen rahatsızlık duyuyorlar. Alevi ahlakı kültürünü de nereden öğreneceklerini bilmiyorlar. Ortalıkta gezen unsurlar farklı alanlara kaldırılabilir, katılıyorum.

ALEVİLİĞİN TEK BİR TANIMI YOK

Peki siz Aleviliği nasıl tanımlıyorsunuz? Devletin resmi bir tanımı var mı Alevilik için?

Aleviliği kişisel olarak da tanımlayamıyorum, devlet de tanımlayamıyor.

Zaten kıyamet de oradan kopuyor.

Aşağı yukarı kabaca resmi tanımımız şöyle, Allah'ımız bir, kitabımız bir, peygamberimiz bir, camimiz de bir.

İyi de camiye gitmiyor ki Aleviler.

İşte resmi tanım bu. Madem biz resmi tanım yapamıyoruz, gelin siz söyleyin diyoruz. Kendi aralarında anlaşıp "şuyuz" demiyorlar. Bunu da yadırgamıyoruz çünkü Alevilik çok yazılı kaynaklara dayalı bir inanç sistemi değil, kulaktan kulağa daha çok, dededen dedeye...

Bir sürü çalışma var aslında.

Çok fazla olduğunu söyleyemeyiz ama şimdi Diyanet İşleri Başkanlığı'nın birkaç yıl önce başlattığı çok ciddi bir çalışma var, bu Alevi kesimlerindeki vatandaşlarımızla da ilgili, onların da bir kısım önde gelenleri ile mutabakat halinde, bunların temel kaynakları Hacı Bektaşi Veli.

Kaç Alevi var Türkiye'de? Doğan sürekli 25 milyon diyor.

Şimdi bir sayı söyleyeceğim yine kıyamet kopacak, o konuda bana takıntıları var. Araştırma yapanlar bu sayının 8-10 milyon arasında olduğunu söylüyor. Benim kişisel olarak bir araştırmam yok tabii. Nüfus sayımında böyle bir soru sorulsa sıkıntı çıkar.

İnsan hakları açısından garip olur tabii. Bir de bizim ülkede fişleme mevzuu malum. Öyle korkuların olması da doğal tabii.

Reha Çamuroğlu diyor ki "Biz Alevi sorunu halledecektik ama Diyanet İşleri Başkanı "Biz sizi istemiyoruz" dedi. Böyle bir zihniyet var mı Diyanet'te?

Reha Bey'in görüşlerine değer veririm ama bu söylediğinizin olmaması lazım. Varsa böyle bir şey, çok yanlış tabii.

Başbakan açılım yapıyor Diyanet engelliyor diyorlar. Derin devlet, derin Diyanet durumu mu?

İzzettin Doğan Hocamız Bardakoğlu'nun Hac ziyaretinden yaptığı açıklamayı çok farklı noktalara getirdi. Başkan ne dedi? Siyasiler kendi işine baksın, bu bizim işimiz dedi. Neymiş ondan sonra hükümet geri adım atmış. Olabilir mi böyle bir şey? Başkan sadece bir kamu görevlisidir.

Bir kamu görevlisinin Başbakan'a karşı yaptığı bu açıklama sizce haddini aşmıyor mu?

Ben o açıklamadan sonra Diyanet İşleri Başkanımız'a dedim ki, "Lütfen siz bu olayın dışında kalınız, dini bir konu gibi tartışmıyoruz bu ülkede." Diyanet bu işin içerisine karışırsa oradan çözüm çıkmaz.

Neden?

Çünkü, Diyanet'in sunduğu tarzın dışında bir anlayış var. Dolayısıyla biz şimdi Diyanet İşleri Başkanlığı'nın artık yavaş yavaş mezhep üstü bir anlayışa gitmesi gerektiğine inanıyoruz.

Alevilerin Diyanet'teki temsiline sıcak bakmıyorsunuz değil mi?

Asla doğru bulmuyorum. Yani, ondan bir sonuç çıkacağı kanaatinde değilim, o başka tartışmalar da beraberinde getirir. Hiç akla gelmedik, temsil talepleri olabilir. Hanefiler, Safiler, başka tarikatlar da isteyebilir.

ÖZÜRE BAŞLARSAK ÖNÜNÜ ALAMAYIZ

Bakan Ertuğrul Günay, geçenlerde bir Alevi Enstitüsü'nün açılışında "Alevilerden özür diliyorum" dedi. Çorum, Maraş, Sivas konusunda özür dilenmeli mi tartışması başladı. Siz ne düşünüyorsunuz?

Bu özür işine girersek, o kadar çok özür malzemesi var ki işin içinden çıkamayız, özür kampanyalarını makul ve gerçekçi bulmuyorum. Birtakım hatalar yapılmış olabilir ama önemli olan bunları tespit edip, ders almaktır. Sayın Bakan ile keşke kendi aramızda bir görüş birliğine varabilseydik tabii. Herkes bir şey söylemeye kalkarsa...

Özür dilenecekse haberim olsun diyorsunuz yani...

Özür dilemeye, işte anıt dikmeye, müze yapmaya kalksak bunların önünü alamayız yani bunları çağrıştıracak sembolleri tekrar ortaya koyup da yani bunları ilelebet devam ettirmek doğru değil. Ama bir yanlış varsa yanlışı kabulleniriz o yanlışı düzeltme yoluna gidebiliriz.

Kürt açılımını keşke daha önce yapsaydın

TRT Şeş, Kürtçe mevlit ve 80 bin kişilik bir katılım. Sırada ne var?

Mevlit büyük ilgi çekti. Ben de bilmiyordum birçok Diyanet görevlisi Kürtçeyi gayet iyi biliyormuş, mevlit okutuyorlarmış. Biz bir ayrım görmek istemiyoruz. Orada bizim birçok Kürt orijinli din görevlimiz var. Kürtçe ilahiler söylemişler, mevlit okudular... Açılım dediğimiz şey, yani bir şeyleri örtmek suretiyle o sorun hallolmuyor içten içe kaynıyor. Biz bunları keşke çok daha önce yapsaydık çok daha farklı yerde olurduk çok daha başka şeyler konuşuyor olurduk.

Kuran'ın Kürtçe mealine sıra ne zaman gelecek?

Diyanet'te şu anda öyle bir çalışma yapıyoruz, bitmek üzere.

Zaten daha önce yazılmış olanlar var, onları derleyip toplayıp bir araya getiriyoruz, elden geçiriyoruz. Bunları çoktan aşmalıydık, çok vakit kaybettik.

Nazım Hikmet'in vatandaşlığa iadesi kimin karnını doyurur bu ortamda, ama bakın toplum bunu çok güzel algıladı bunu önemsedi.

BEYAZ SAYFA AÇMALI

Gerçi ailesi istemiyormuş. Ahmet Kaya için de aynı durum var.

Kırgınlıkların giderilmesi kolay olmuyor tabi. Kimbilir aileler neler yaşadı. Ama artık beyaz sayfalar açmak lazım.

Sayısal Loto caiz değildir

Sayısal Loto hakkında ne düşünüyorsunuz?

Din yönünden hiçbir meşru tarafı yok, dinimiz hep alın terini öne çıkartır yani böyle havadan loto ile zenginleşmek dinimizin uygun görmediği bir şey, caiz değil.

Siz hiç piyango bileti almadınız mı?

Hayır asla oynamam. Ben İlahiyat Fakültesi Dekanı iken bizim Milli Piyango Genel Müdürü arkadaşımız o zaman Cuma günleri fakülteye gelirdi, Cuma namazını orada kılardı ve yılbaşında bize bir seri bilet getirirdi ve bize derdi ki "Bunu kurum olarak veriyorum size burada birçok eksikleriniz vardır çıkarsa onlara verirsiniz" diye. İyi ki de çıkmadı.

Diyelim ben büyük ikramiyeyi kazandım.

İnşallah çıkmaz.

Aaa, niye öyle diyorsunuz?

O kadar çok para insanı bozar. İnsanın ne huzuru kalır ne bir şeyi, yani bir araştırma yapılsa piyangodan para kazananların çoğunluğu acaba mutlu oldu mu?

PARA İÇİN YALVARMAK ONURU ZEDELER

Diyelim kazandım, o paranın bir bölümüyle cami yaptırdım, yardım kuruluşlarına verdim, piyango kazancını günahtan çıkarabilir miyim böylelikle?

Balçiçek Hanım dinle pazarlık ediyorsunuz, (kahkaha atıyor) Olur mu böyle bir şey, yine caiz değil, değişiklik olmaz. Talih oyunları açıkça yasaklanmıştır. Alın teri önemlidir. Bir şeyin karşılığında para kazanmak caizdir.

'Var mısın yok musun' yarışması da caiz değil o zaman. Halbuki bir çok yardım yapılıyor.

Yine de caiz değil. Alın teri yok. Havadan kazanılan para. Üstelik ekranda insanların para için üzülmeleri, yalvarmaları hiç de hoş değil. İnsanların onurlarını zedelememek lazım.

Darwin olayı işgüzarlıktı

TÜBİTAK ve Darvvin... Ne düşünüyorsunuz?

Takıntılı milletiz. Hiç olmayacak şeylerden sorun yaratıyoruz. Sorun çözme değil yaratma konusunda çok becerikliyiz. Bırak kapak olsun, ne fark eder? Bilimsel bir yayın. Üstelik Darvvin yılı dolayısıyla. Sanki dergide mutlaka "Darwinci olun" diye bir şey söylüyor. Ayrıca her kapak konusunu kurumsal olarak desteklemek zorunda değiller ki... O bir teoridir ona inanan olur inanmayan olur, yani bizim inancımıza çok uygun bir teori değil, dolayısıyla kimse buna inanmak zorunda değil ama böyle bir teori de var, dünyada tartışılıyor evrim teorisi değişik şekillerde ele alınıyor değişik açılardan araştırılıyor.

AKP hükümeti, TÜBİTAK'ta kadrolaşma dedikoduları... Darvvin üzerine tuz biber ekmedi mi?

Hükümeti olumsuz etkiliyor doğru. Ama hükümet sanki her yere müdahale ediyor. Hükümet nereden bilsin kapakta ne olup ne olmadığını. İşgüzarlık işte. Bilimi ideolojiye dönüştürmek, kavgaya sokmak son derece yanlış.

GAZETE HABERTÜRK- 16-03-2009

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.