Hacı Bektaş-I Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) İzmir Çiğli Şubesi Başkanı Hüseyin Han, Alevi örgütlülüğüne dönük değerlendirmelerde bulundu.

“ASİMİLASYON VE İNKÂR POLİTİKALARI, ALEVİLER ÜZERİNDE ÇOK ETKİLİ OLDUĞU GÖRÜLMEKTEDİR”

Han, Alevi toplumunun genellikle kırsal bölge ve metropol şehirlerin yoksul mahallelerinde ikamet ettiğini ve kurumsal örgütlenme şeklinde, birbirleriyle diyalog kurabildiğini belirterek, şunları aktardı:

“Ancak küçücük bir virüs, bütün sorunları ortaya koymuş durumda. Kurumsal örgütlenme eksikliğinden kaynaklı, toplum içindeki diyalog ve dayanışmanın çok zayıf olduğu ortaya çıkmıştır. İktidarların, yüzyıllardır süren asimilasyon ve inkâr politikaları, Aleviler üzerinde çok etkili olduğu görülmektedir. Aleviler, öğretisine uygun bir yaşam tarzından hızla uzaklaşmaktadırlar. Toplumsal yardım ve dayanışma kültürü yerini, kişisel egoist bir yaşam haline getirmiş durumda. Bilim ve teknolojiyi, paylaşımcı yaşamlarına entegre edeceklerine, büyük bir kesim bireysel, hurafeci, bilimden uzak bir çalışma yürütmektedir. Birçok, sözüm ona yol önderleri, her fırsatta “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” diyerek, bilimsel yaşamın önemine dair vurgu yaparken içini boşaltırcasına çelişkili söylemleri dile getirmekte, asimilasyonda ise hizmet yarışındalar.”

“ALEVİ TOPLUMU ‘RIZA ŞEHRİ’ YAŞAM KOŞULLARINI OLUŞTURMALIDIR”

Salgın süreci, insanlığı yeni düzen ve yaşam şekline sokacağını vurgulayan Han, şunları dile getirdi:

“Alevi toplumu ise kendi yol -erkan öğretisine uygun, paylaşımcı yardım ve dayanışma kültürü olan ‘Rıza şehri’ yaşam koşullarını oluşturmak, özüne dönme mücadelesi vermek zorunda kalacaklar. Zira, bu salgın süreci ve etkileri en az 6 Ay devam edecektir. Sonrasında ise yeni bil’ ekonomik ve toplumsal düzen ortaya çakacaktır, Bu süreçte daha fazla geç kalmadan, Aleviler bilimsel teknolojiyi kullanarak, bütün insanlık ve diğer canlılar için, yardım ve dayanışma kültürü oluşturmalı, özüne dönmelidirler.”

(HABER MERKEZİ)