Aleviler Bağcılar'da eylemdeydi

Dün Mehmet Ali Erbil’in bir televizyon programında Alevi vatandaşlara hakaret içeren konuşmalarına dair tepkiler sürüyor. Bugün Bağcılar'da Doğan Medya önünde de eylem vardı.

Bugün Bağcılar Doğan Medya Grubu önünde Pir Sultan Abdal Kültür Derneği İstanbul Şubeleri, Alevi Bektaşi Federasyonu, Dersim Dernekleri Federasyonu ve İstanbul’da bulunan Alevi kurumları adına bir eylem gerçekleştirildi. Eyleme TKP Bağcılar ilçe örgütü ve bazı siyasi gruplar da destek verdi.

“Yaşasın hakların kardeşliği”, “gün gelecek devran dönecek hakaretin hesabı sorulacak”, “zorunlu din dersi kaldırılsın” gibi sloganlarla başlayan eylem, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği genel başkan yardımcısı ve Eyüp şube başkanı Hüseyin Güzelgül’ ün okuduğu basın açıklaması ile devam etti. Güzelgül açıklamasında şunları söyledi:

“Dünyanın her hangi bir yerinde İslam dinine dönük en küçük bir saldırıda ayağa kalkan sözde demokratlar şimdi nerede? Evet, biz İslam dini ve diğer tüm inançlara saygılı olunması, hakaret edilmemesi, kim neye inanıyorsa inancına hakaret edilmemesini toplum ahlak ilkesi biliiz.

Peki, başta hükümet yetkilileri olmak üzere kamusal yaşamdan, toplumsal bellekten sorumlu olanlar niye sessiz kalıyorlar?”

Basın açıklamasının sonunda Cumartesi günü Ankara’da “zorunlu din dersleri kaldırılsın” talebi ile gerçekleşecek olan oturma eylemine katılım çağrısı yapıldı. Basın açıklamasının ardından kanal yöneticileri ile görüşmek üzere bir heyet medya binasına giderken, eylemciler oturma eylemi yaparak bir süre daha binanın önünde beklediler. Eylem sloganlar ve ardından yapılan yumurtalı protesto ile sona erdirildi.

soL-İstanbul - 7 Ekim 2010

Uyarıyoruz: Alevi Kültürü Karalanamaz

Koçgiri Platformu Basın Açıklaması

Yine Star Tv yine Alevilere hakaret dedirten son alçaklık örneği mide bulandırıcıdır. Star Tv'de yayınlanan Çarkıfelek adlı programın sunucusu Mehmet Ali Erbil telefonla programa bağlanan Erzincan'daki yarışmacılara gönderme yaparak '' orada mum söndümü yapıyorsunuz '' demiştir.

Aynı Erbil tepkilerin çığ gibi büyümesi üzerine katıldığı başka bir Tv programında ise başta ''provokatörler '' ezberine sarılmış, ardından da '' yanlış anlaşıldıysam özür dilerim '' biçiminde savunma yapmıştır. Konumuz; Mehmet Ali Erbil gibi ahlaksız ve değer yoksunu bir zat olduğu için şaşırmadığımızı ifade etmeliyiz.

Burjuva gericiliğin yarattığı bataklıktan beslenen, Tv ekranlarında şaklabanlık yaparak tüketim kültürüne hizmet eden Erbil ve türevleri cehaletleri ile resmi din aygıtı aracılığıyla yönlendirilen kitlelerin algı ve bakış açılarıyla örtüşen tutumlar sergiliyorlar. Erbil'e diline doladığı karalamayı bir alay unsuru şeklinde öğretenler bu düzenin egemenleridir. Tek Din- Tek Dil- Tek Devlet faşizminin mimarları farklı din ve dillere düşmanlıklarını kitlelerin geri yanlarını şişirerek yaygınlaştırmaktadır. Resmi din ideolojisinin yetiştirdiği insan prototipleri kendileri açısından '' mutlak doğru '' olarak görülen inanç esaslarıyla problemi olan herkesi '' din düşmanı, katli vacipler '' diye görmektedir. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e ve günümüze değin uzanan bu bakış açısı ölçü tanımaz saldırganlığa zemin sunmuş/ sunmaktadır. Devletin resmi dini; sunni- hanifi islam politikasının sistematik asimilasyon terörüne rağmen düzeniçileşmeyen, ikrarından dönmeyen Alevi- Bektaşileri küçümsemek, onların inanç felsefesini karalamak için türlü türlü yakıştırmalar şırınga edilirken, din ve devlet adına işlenen linç/ katliam saldırılarına da hedef olmaktadırlar.

Koçgiri, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi vb. katliamlara maruz kalan Aleviler dün olduğu gibi bugünde '' yok edilmeleri gereken düşmanlar '' olarak görülüyorlar. Düşünün: Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı olan kişi miting meydanlarında yandaşlarına seslenirken Alevi- Bektaşileri hedef haline getirecek cümleleri pişkince dillendirebilmektedir. Başbakanın yeminli Alevi düşmanlığına yorduğumuz tavırları teşhir edilerek anlayışı mahkum edilmelidir. Alevilerin eşitlik ve demokrasi taleplerini görmezlikten gelen AKP Hükümetine karşı haklı ve meşru mücadelemizi büyütmeliyiz.

Anadolu Aleviliğinin komünal- özgürlükçü teolojisi çağcıl değerlerle tanımlandığında ilerici- demokratik muhalefete beşiklik yaptığı görülecektir. Aleviler haksızlığa karşı çıkmayı onur sayan, zalimlere karşı mazlumların yanında olmayı yücelik olarak gören inanç felsefesine sahiptirler.

Egemen din tüccarlarının şırınga ettiği önyargılarla, çirkef yakıştırmalarla zihinleri afyonlanan gerici kitleler bazen eli satırlı yobaz müsvettesi kılığıyla, bazende Erbil gibi Tv yaratığı kılığında karşımıza çıkmaktadırlar. Toplumsal yaşamda tanık olduğumuz tekil örnekleri de din ve devlet döngüsünü göz önüne getirerek değerlendirmeye tabi tutmalıyız. Soruna yaklaşırken bilinç bulanıklığı yaşamamak için doğru tavır budur.

Star Tv yönetimi Alevilerin öfkesinden kaçamaz. Programın yayından kaldırılmasını zımmi anlamda olumlu bulsakta, benzer hakaretlerin aynı Tv kanalında bir daha tekrarlanmayacağının garantisi yoktur. Hatırlanacağı üzere; Güner Ümit denen faşist sunucu da Star Tv ekranlarından inancımıza hakaret etmişti. Yine geçen sene Desti İzdivaç adlı programda da benzer bir durum yaşanmıştı. Ve yine malum Tv kanalında Çarkıfelek adlı programda Aleviler rencide edilmişlerdir. Star Tv yönetimi samimi bir özeleştiri verene kadar farklı eylemlerle uyarılmalıdır. Hadlerini bilmelilerdir.

Son olarak: 7 Ekim Perşembe günü, platform bileşenlerimizinde katılım gösterdiği İstanbul Star Tv binası önünde gerçekleşen protesto eyleminde, ABF temsilcisinin basına verdiği demeçte maksadını aşan tespitlerde bulunduğunu belirtmeliyiz. Temsilcinin; '' Alevilerde çarpık ilişki yoktur. Bu tür olaylar daha çok Doğu- Güneydoğu bölgesinde olur. Kadın intiharları genellikle bu sebetten kaynaklanır...'' mealindeki cümlelerini yadırgadığımızı ve bu anlayışın ötekileştirme basitliğinin tipik yansıması olduğunun altını çizmeliyiz. Bir yanlışı eleştirirken başka bir yanlışa düşmek mahzur görülemez.

Aleviyiz Kızılbaşız Onurluyuz

Alevi Kültürü Karalanamaz!

8 Ekim 2010

KOÇGİRİ PLATFORMU