Aleviler AKP'nin açılımına kapalı
Aleviler AKP'nin açılımına kapalı Aleviler, ‘kültür ve inançlarının yüzyıllardır hiçbir egemen güce dayanmadan...
Aleviler AKP'nin açılımına kapalı
Aleviler, ‘kültür ve inançlarının yüzyıllardır hiçbir egemen güce dayanmadan yaşatıldığını’ vurguladı
AKP Hükümeti, “Alevi açılımı”na destek bulmak için girişimlerine sürdüredursun, geniş Alevi kesimlerini temsil eden Alevi örgütleri ve dedeleri ise AKP’nin “Alevi açılımı”na kapalı olduklarını ve “dedelere maaş”, “Madımak’ın kültür merkezi olması” gibi “tuzaklara” düşmeyeceklerini ilan ettiler.
Alevilerin en geniş kesimini içinde barındıran Alevi Bektaşi Federasyonu’nun (ABF) bir araya getirdiği Alevi örgütü temsilcileri ve dedeler toplantısında net yanıt çıktı: “AKP iktidarının taleplerimizin içini boşaltma, anlamsızlaştırma hamlesi boşa çıkarılacak!” Toplantının sonuç bildirgesi AKP’ye yanıt oldu.
Bildirgede, 9 Kasım mitinginden sonra Alevilerin taleplerinin tartışılmaya başlanması “olumlu” olarak nitelendirildi. Ancak miting sonrası oluşan toplumsal tazyikten sıyrılmak isteyen AKP iktidarının, miting bileşenlerinin hiç gündemlerinde olmayan ve asla dillendirmedikleri “dedelere maaş, Kültür Bakanlığı’nda Alevi temsili” gibi düzenlemeleri de içeren bir paketi açıkladığına vurgu yapılan bildirgede, “AKP iktidarı izliyoruz ki, aslında bilinçaltında olan Sünni hegemonik düşünce tarzının ifadesi sayılabilecek talihsiz yaklaşımını sürdürmektedir” denildi. Bildirgede, “AKP iktidarı Madımak Oteli’nin kültür merkezine dönüştürülebileceğini söyleyerek aslında Sünni muhafazakar tabanının nabzını okşamakta, gericilerin şeriat özlemcilerinin insanlık tarihine eklediği utanç sayfasını koparıp atmaya çalışmaktadır” denildi.
Taleplerimizin içi boşaltılmak isteniyor
AKP’nin seçim öncesinde Alevilerden oy alabilmek ve aynı zamanda Alevilerin yükselen taleplerini sulandırmak amacıyla gündeme getirdiği, “Madımak Oteli kültür merkezi olabilir” fikrinin asla ve asla kabul edilemez olduğunun altı çizilen bildirgede, “AKP, Alevilerin laiklik ve vicdani eksende yürüttüğü istemleri saptırmaya çalışmakta, kamuoyu AKP’nin siyasileşmiş dinsel ideolojisi ve bakış açısıyla yönlendirilmek istenmektedir. Bu anlamda AKP iktidarının taleplerimizin içini boşaltma, anlamsızlaştırma hamlesi boşa çıkarılacaktır” denildi.
“İnanç ve kültürümüz üzerinde yürütülen dolaylı ve direkt asimilasyon çabalarına son verilmeli” denilen bildirgede, insan hakları ve temel özgürlüklerin hiç tartışmasız meşru haklar olduğundan hareketle, “inanç ve kültürlerini yasaklayan her türlü yasa, yönetmelik, kararname ve genelgenin değiştirilmesi, Alevi kültür ve inancının yasal güvenceye kavuşturulması” istendi.
Madımak utanç müzesi olsun
İkinci maddede, kamusal yaşamdan başlamak üzere okul, işyerleri gibi sosyal ortamlarda her türlü ayrımcılığa son verilmesi, üçüncü maddede Madımak Oteli’nin utanç müzesi olması istemleri yer aldı. Kültür merkezi önerisine karşı çıkılarak, “Madımak Oteli bir daha böylesine utanç verici bir vahşetin yaşanmaması için orada yakılan canlarımızın anısının yaşatılacağı bir müze olmalıdır” denilen bildirgede, bir vicdan meselesi olan bu taleplerin sulandırılmasına, saptırılmasına izin verilmeyeceği ifade edildi. Bildirgede ayrıca, “Alevilerin inanç ve ibadetini yürüttüğü kutsal mekan” olarak tanımlanan cemevlerinin yasal güvenceye ve Türkiye’de ibadethane statüsünde olan bütün mekanların sahip olduğu haklara sahip olması da istendi.
Alevilerin diğer talepleri
Bildirgede diğer talepler şöyle sıralandı:
* 12 Eylül Anayasası’nın antidemokratik bir dayatması olan zorunlu din dersleri bir insan hakları ihlalidir. AİHM’in verdiği karar, AKP Hükümeti tarafından uygulanmalı, zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır.
* Alevi köylerinin okul, yol, su vb. temel gereksinimleri “Köyünüze cami yapılmasını kabul ederseniz bunları da yaparız” yaklaşımıyla idari ve politik malzeme yapılmamalı, Alevi köylerine cami yapımından vazgeçilmelidir.
* Hacı Bektaş Dergahı Alevi kültür ve inancının Serçeşmesidir. Dergahımızın yönetimi, bakımı ve Alevi toplumu ile olan inançsal, kültürel ilişkisi, Alevi Bektaşi Federasyonu’na bırakılmalıdır.
* Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalı, yerine hiçbir dini ve inancı finanse etmeyen, görevi sadece din ve inançlar arasında denetimi sağlamak olan “Din ve İnanç İşleri Üst Kurulu” kurulmalıdır.
* 12 Eylül’ün ürünü antidemokratik ‘82 Anayasası kaldırılmalıdır. Toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak; çoğulcu, katılımcı, demokratik, gerçek laikliği esas alan, çok kültürlülüğü ve çok inançlılığı koruyan yeni bir anayasa yapılmalıdır.
Sultan Özer - Ankara/EVRENSEL - 09.12.2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.