Aleviler AKP Kıskacında 4

Aleviler AKP Kıskacında 4

Aleviler AKP Kıskacında 4HAYDAR GÖLBAŞI : ALEVİLER ETKİSİZLEŞTİRİLYOR AKP'nin Alevilerle ilgili samimiyetini ölçmek için partinin...

A+A-

Aleviler AKP Kıskacında 4Aleviler AKP Kıskacında 4

HAYDAR GÖLBAŞI : ALEVİLER ETKİSİZLEŞTİRİLYOR

AKP'nin Alevilerle ilgili samimiyetini ölçmek için partinin yöneticilerinin ve yandaşlarının zihniyetlerine ve geçmişteki bazı uygulamalarına bakmak yeterli olacaktır. 2 Temmuz 1993'te Sıvas'ta Madımak Oteli'ni ateşe verenlerin hangi siyasal ideolojiyi benimsediklerini biliyoruz. Bu katliamı kınamayanların da siyasal İslam ideolojisini benimsemiş kişilerin bugün iktidarda olduğunu görmekteyiz. Öte yandan Alevilerce kutsal sayılan Karacaahmet Sultan Dergâhı'nı belediye başkanlığı sırasında yıkmak isteyen Recep Tayyip Erdoğan 'ın Alevilik konusundaki samimiyetini tekrar ölçmeye gerek olduğunu düşünmüyorum.

Aleviler AKP Kıskacında  4

Şakir Keçeli Bektaşi Babası : AKP'NİN ILIMLI İSLAM PROJESİ

AKP'nin açılımı tamamen kamuoyu tarafından bilinen paket programının Alevi ayağıdır. O paket programın temeli, kimilerinin ılımlı İslam dediği, dışa bağımlı, emperyalizmin kontrolü altındaki İslam anlayışının Türkiye'ye giydirilmesi projesidir. Bu programa Türkiye'de Kemalist aydınlar ve Aleviler direnecektir. Niçin Aleviler direnecektir? Aleviler geçmişte, AKP'nin ılımlı İslam dediklerinin ne menem olduğunu biliyorlar, yaşayarak öğrendiler. Alevilerin bu direncini kırmak için, onları ulufe ile bağlamaya çalışıyorlar. Osmanlı sultanları da geçmişte aynı yöntemleri uygulamıştır. Bektaşiler açısından soruna bakacak olursanız, hiçbir şekilde din çalışmalarımızdan, eğitici faaliyetlerimizden dolayı, bir karşılık alamayız. Çünkü Kuran'a göre ehlibeytten olan insanlar, hiçbir faaliyetleri karşılığında bir ücret alamazlar. Bu nedenle biz fikri faaliyetlerimizden ötürü kimseden para alamayız, verirlerse de almayız. Alırsak yolumuza ihanet etmiş oluruz. Alevi örgütlerinin, yetişmiş kadroları vardı, Osmanlı'da da Cumhuriyet'te de kendi eğitimlerini verdiler ve Alevilik yaşıyor. Biz kendi eğitimimizi kendimiz yaparız, bizim İslam anlayışımız ile bize dayatılan İslam anlayışı arasındaki farklar görmezden gelinemez. Diyanet'in tasfiye edilmesi doğru değildir, Diyanet Atatürk döneminde sanayi devrimi tamamlanana kadar irticai akımları engellemek için kurulmuştu. Şu anda irticai akımlar Atatürk dönemindekinin kat kat üstünde bir güce sahiptir. Böyle bir durumda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kapatılmasını talep etmek, geniş halk yığınlarını irticaya teslim etmekten başka bir şey değildir. Diyanet'in Sünni fetva kurumu olmaktan çıkarılması, sadece din hizmetlerini koruma amacına dönmesi yeterlidir.

İmam Çelik CHP İstanbul : AMAÇ ALEVİ KİMLİĞİNİ BÖLMEK
 
AKP'nin Alevi açılımının gerçek adı, " Alevi yozlaştırma politikasıdır" . AKP, Alevi toplum içindeki ilerici, çağdaş, aydın, sol kimlikli Alevi kimliğini bölmek için parayı kullanmayı amaçlıyor. Ne yazık ki Alevi dedelerini de bu oyuna alet etmek çabasındalar. Alevilerin istekleri denilince, Aleviler birtakım ayrıcalıklar istiyormuş gibi algılanıyor ki, bu toplumun çok büyük bir bölümünde büyük bir yanılgı. Alevilerin istemleri, eşit koşullarda bu ülkenin yuttaşı görülmek, kadar basit.

Aleviler toplumda, Türkiye Cumhuriyeti'nde yurttaş olmanın gereklilikleri arasında olan, vergi verme, askerliğini yapma görevlerini yerine getiriyorlar. Öyleyse neden aykırı gösterilmeye çalışılıyoruz. Aleviliği, toplumun genelinden ayırma çabası, açık bir asimile çabası olduğunu kabul etmek gerekir. Reha Çamuroğlu' nun çabası, Türkiye'deki Alevi sorununa çözüm değil, tamamen kişisel çıkarlarıyla bağlantılıdır. Aleviler her seçimde sola bir bütün olarak oy vermiştir. Son seçimde ise bu oranın biraz daha düşmesinden cesaret alan AKP yavaş yavaş, bu oranları kendi lehine çevirmek istiyor. Ancak bu çabayı, Alevi sorunlarına çözüm üreterek değil, Alevileri yozlaştırarak, Sünniliğe yaklaştırarak, özgünlüğünü yok ederek başarmak istiyor.

HAYDAR GÖLBAŞI / Cumhuriyet Üniv. Sosyoloji Böl. Öğr. Üyesi : ALEVİLER ETKİSİZLEŞTİRİLYOR

AKP'nin Alevilerle ilgili samimiyetini ölçmek için partinin yöneticilerinin ve yandaşlarının zihniyetlerine ve geçmişteki bazı uygulamalarına bakmak yeterli olacaktır. 2 Temmuz 1993'te Sıvas'ta Madımak Oteli'ni ateşe verenlerin hangi siyasal ideolojiyi benimsediklerini biliyoruz. Bu katliamı kınamayanların da siyasal İslam ideolojisini benimsemiş kişilerin bugün iktidarda olduğunu görmekteyiz. Öte yandan Alevilerce kutsal sayılan Karacaahmet Sultan Dergâhı'nı belediye başkanlığı sırasında yıkmak isteyen Recep Tayyip Erdoğan 'ın Alevilik konusundaki samimiyetini tekrar ölçmeye gerek olduğunu düşünmüyorum. Ve en önemlisi de Amasya Anadolu Kız Meslek Lisesi'nde dört Alevi öğrencinin namaz ve oruç baskısı görmesi nedeniyle okuldan ayrılmaları yüzünden Başbakan Erdoğan kendilerini arama gereği duymazken, Adana'nın Kozan ilçesinde on altı yaşındaki bir kız çocuğunun sıkmabaşlı olarak ödül almak üzere devlet ricalinin önünde kasıtlı olarak sahneye çıkartılması ve Erdoğan'ın bu çocuğun ailesini ve kendisini arayarak üzgün olduğunu ifade etmesi düşündürücü olsa gerektir. Bunun anlamı devletin kaymakamının ve oradaki askeri yetkilisinin, alenen baskı altına alınarak tehdit edilmiş olması demektir. Kimse şunu diyemiyor: Türban kamusal alanda yasak olduğu halde o öğrenci neden törene ısrarla türbanlı çıkartılıyor? Yani devletin kanunları bizzat Başbakan tarafından çiğnenmektedir. Kısacası Türkiye Cumhuriyeti sessizce İslam devletine dönüştürülüyor ve buna karşı çıkacak Aleviler de kuşatılarak pasifleştirilmeye çalışılıyor.

GALİP KARAKUŞ / BCP Genel Saymanı : İslam'ın dışındayız Anadolu'nun ta kendisiyiz
 
AKP, tek başına ülke yönetiyor olmanın cesareti ile Anadolu Alevi Bektaşi kültürünü, yaşam biçimini yok etmeye yönelik, Sünni İslam anlayışının yüzyıllardır başaramadığı son vuruşunu yapmaktadır. Bu girişiminde başarılı olup olamayacağı, işbirlikçi karşıdevrimcilerin ne kadar etkili oldukları ile ölçülüdür.

Cemevleri, Alevi Bektaşi toplumunun bir "inanç" merkezidir. Bu "inanç" tarifini çarpıtarak, sözcüğü işine geldiği gibi yorumlayan emperyalist organizasyonlardan destekli ve Alevi olduğunu iddia eden bazı kuruluşlar, kafa bulandırmaya devam etmektedirler. Bu güçler, usun ve bilimin yol gösterici özelliğini yok sayıp, şeriat düzeni özlemcilerine hizmet ederek Anadolu Alevi-Bektaşi toplumunu "ümmet" toplumuna dönüştürmeyi görev bilmişlerdir. ABD ile AB'nin dayatmalarını gerekçe göstererek emperyalizmin savunucularından ve Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan icazet alarak bu ödevlerini, Alevileri temsil ettiklerini de iddia ederek yerine getirmektedirler.

Sünni İslam anlayışın temsilcilerinin; "Siz zaten İslamın içindesiniz, ibadet yeriniz de camilerdir" diyerek, Alevi köylerine cami yapmaları ve asimilasyon uygulamaları yetmiyormuş gibi; bir de bu yaklaşıma çanak tutan, bizim şeriatçılarımızı, yani "biz İslamın içindeyiz" diyen, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda temsil hakkı isteyen ve bu fetva kurumunun bütçesinden pay isteyen, işbirlikçi "sözde" Alevileri de hesaba kattığımızda, gerçek Alevilerin işinin ne kadar zor olduğu ortaya çıkmaktadır.

"Alevilik İslamın içinde mi, dışında mı" gibi, ipe sapa gelmez tartışmalarla, kültürü, yaşam biçimini, sığ bir şeriat kalıbının içinde tartışarak hâkim güçlerin oyununa gelmekteyiz. Oysa şunu cesaretle, her ortamda, yüreklice söylemeliyiz. "Biz gerçek Aleviler, İslamın dışındayız, Biz Aleviyiz. Biz Anadolu'nun ta kendisiyiz."

Yıllardır, cem törenlerinin, İslam şeriatının tatbikatı özelliğinde, tapınç ayinlerine dönüştürülmesi karşısında ne gibi önlemler alabildik? Bu durumun "öz" üne döndürülmesi yönünde ne gibi çalışmalarımız oldu? Topluca mücadelesini verdiğimiz "cemevi" isteğimiz, ola ki yerine getirildiğinde, bu kurumların, gerçek Anadolu Alevi Bektaşi öğretisinin okulu olmasını sağlayabilecek miyiz? Tüm Anadolu Alevi Bektaşi toplumuna mensup canların yaşadığı sorunları dolu dolu yaşamış bir Alevi yurttaş olarak, yukarıda sıraladığım sorulardan en az birisine olumlu yanıt verebilmeyi çok isterdim.

ALİ RIZA UĞURLU / Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanı: AKP'yi AİHM davaları korkuttu

Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanı Ali Rıza Uğurlu , AKP hükümetinin Alevilere yönelik girişiminin ardındaki nedenler, " Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) 2 bin Alevi yurttaşın vekâleti ile zorunlu din kültür ve ahlak bilgisi dersinin kaldırılması için dava açtık. AKP hükümeti bu konuda baskılar ile karşılaşıyor ve Alevilerin tanınması gerektiğine inanıyor olabilir" dedi.

Okullarda din ve kültür bilgisi adı altında Sünnilik propagandası yapıldığının altını çizen Uğurlu, 80 bin cami ve 100 bin kişilik kadrosu ile 2 milyar YTL'ye yakın bütçesi olan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılması için yapılacak olan çalışmaya destek vermeye de hazır olduklarını söyledi.

Alevi dedelerinin maaş beklentileri olmadığını söyleyen Uğurlu, "Aleviler Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılmasını isterken dedelerin maaş alması mantıklı olmaz. Ama Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kalkmaması durumunda da özerklik sağlanması gerekir" diye konuştu. Alevilere yönelik açılımın cemaat ve tarikatların önünü açmaya yönelik bir girişim olması durumunda kırmızı çizgilerini koruyacaklarına vurgu yapan Uğurlu, özetle şöyle konuştu: "Alevilerin, cumhuriyet, laiklik, demokrasi gibi kırmızı çizgileri var. Bunların konuşulması ve tartışılmaya açılmasına tahammül edemeyiz. Bu zamana kadar inancını ve onurunu koruyan Alevilere yönelik böyle bir girişim, ülkenin bütünlüğünü bozmaya kalkanların ekmeğine yağ sürer."

(BİTTİ)

Tarkan Temur / 06.12.2007 - Cumhuriyet

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.