Alevi-Sünni kardeşliğini görmezsem gözüm açık giderim
Alevi-Sünni kardeşliğini görmezsem gözüm açık giderim Mehmet Yaman, Erzincanlı bir Alevi dedesi. İstanbul’da İmam Hatip Okulu...
Alevi-Sünni kardeşliğini görmezsem gözüm açık giderim
Mehmet Yaman, Erzincanlı bir Alevi dedesi. İstanbul’da İmam Hatip Okulu ve İlahiyat Fakültesi’nden mezun olmuş. 35 sene din dersi öğretmenliği yapmış. Alevi Çalıştayı’nın yedi oturumunda da yer aldı. Alevilik hakkında kitapları da bulunan bu ilginç ilahiyatçı, Star Pazar’a şaşırtıcı açıklamalarda bulundu
• Alevi dedesisiniz. Neden İmam Hatip Okulu’nda ve Yüksek İslam Enstitüsü’nde öğrenim gördünüz?
Babam, ben küçükken vefat etti. 13 yaşında İstanbul’a geldim. İki sene bir işyerinde çalıştım. Dört katlı bir kütüphanesi bulunan köyümüzdeki her evde Osmanlıca ve Arapça kitaplar vardı. Eski yazıya meraklıydım. Bu merakımı bilen bir yakınımız beni Fatih’te İmam Hatip Okulu’na kaydettirdi. Oradan mezun olduktan sonra üniversite sınavına girmeksizin okuyabileceğim tek okul Yüksek İslam Enstitüsü’ydü.
• O dönemden ilginç anılarınız var mı?
Türkiye gazetesinin kurucusu Albay Hüseyin Hilmi Işık derslerimize giriyordu. ‘Cennete girmek istiyorsanız, Saadet-i Ebediye adlı bu ilmihali almalısınız’ dedi. ‘Başbakanımız Adnan Menderes, Türkiye’yi Müslümanlaştıracak. Ülkemiz çok bozuldu. İstanbul’a Aleviler, Kızılbaşlar doldu...’ diye konuştu. Bir arkadaşımız o anda ‘Bu arkadaşımız da Alevi’ diyerek beni gösterdi. Çok üzülmüştüm...
SÜNNİLERLE KOL KOLAYDIK
• İmam Hatip ve İlahiyat’taki arkadaşlarınızdan bugün görüştükleriniz var mı?
Tayyar Altıkulaç, Bekir Topaloğlu, Hayrettin Karaman, Saim Yeprem... İmam Hatip’te benden üç sınıf önde okuyorlardı. Ahmet Yaşar Ocak’la İlahiyat’ta aynı sınıftaydık. Hilmi Ziya Ülken, Nihat Sami Banarlı, Ömer Nasuhi Bilmen gibi çok kıymetli hocalardan ders aldım. Okullarda arkadaşlarımla hep kol kolaydık. Onlar Sünni, ben Alevi ve aramızda harika bir dostluk vardı. Alevi-Sünni zıtlığı, ancak düşman sevindirir.
• Din dersi öğretmenliği yaptınız...
Evet. 1967’de Pertevniyal Lisesi’nde başladım ve 5 ayrı lisede 35 sene öğretmenlik yaptım. Arapçam ve İngilizcem gayet iyidir. Gelgelelim, öğretmenlikte, askerlikte, toplantılarda Alevi düşmanlığından çok çektim.
• Alevi bir öğretmenin din derslerine girmesi nasıl karşılanıyordu?
Öğrencilerim beni çok seviyordu. Öğretmenlerle de hep iyi geçindim. Fakat bazen biri çıkıp ‘Bu Alevi, dinsizdir, din dersine giremez’ diyordu. Hakkımda şikayetlerde bulunuluyordu. Bir Alevi Öğretmenin Anıları adlı kitabım yayınlanacak yakında. Orada her şeyi anlattım.
• Siz Alevi bir din dersi öğretmeni olarak, zorunlu din dersine karşı değil misiniz?
Yooo, değilim. Sadece, ders kitabında Aleviliğin de genel hatlarıyla anlatılması gerektiğini düşünüyorum.
İNANCIMIZI UNUTMAMALIYIZ
• Artık anlatılıyor, öyle değil mi?
Doğru, fakat yeterli değil. Birkaç sayfa var sadece. Sünni çocukların Aleviliği, Alevi çocukların Sünniliği öğrenmesinde bir sakınca yok bence. Din dersinde Hıristiyanlık da anlatılıyor zaten.
• Halk arasındaki Alevi-Sünni ayrımcılığı en kolay nasıl aşılır?
Sünniler cemevlerine, Aleviler camilere gitmeli. Sünnilerin dualarında, Alevilerin niyazlarında, şiirlerinde ilham alacak, kalbimizi besleyecek çok şey var. Alevi, kendi inancını unutmamalı. Sünni de camiyi terk etmemeli tabii.
• Ben cemevine gelsem, rahatsız olur mu insanlar?
Hayır, aksine seviniriz. Belki Aleviliğe girersiniz?
• Sonradan Alevi olunabiliyor mu?
Elbette. Eskiden, olmaz denirdi, yanlış. İsteyen herkes Aleviliği benimseyebilir.
KIZILBAŞ HAKARET DEĞİL
• Şahkulu Dergahı’nda 10 sene dedelik yaptınız. Oraya Sünniler gelir miydi?
Tabii ki. 1998’di sanırım, İSAV davetlisi yurtiçi ve yurtdışından 40 kadar profesör geldi. Ahmet Yaşar Ocak, Mehmet Öz, Saim Yeprem de vardı. İki otobüs dolusu profesör cemevine gittik. Önce yemekler yendi. Zakirimiz ‘Medet hey Allahım medet / Gel dertlere derman eyle / Yetiş yâ Muhammed, Ali / Gel dertlere derman eyle’ diye sazıyla çalıp söyledi. İlahiler, nefesler söylendi. ‘Şu aleme bir nur doğdu / Muhammed doğduğu gece’ diye... Baktım iki hacı Sünni kardeşimiz ağlıyor. Rahmetli Irene Melikoff da ordaydı. Dalıp gitmişti. Abu-Mannah ise mest olmuştu.
• Siz bir Alevi ya da ilahiyatçı olarak camiye gider misiniz?
Giderim... 1965’te Hasan Görgeç adlı bir Alevi dedesiyle birlikte 600 Alevi, Kurban Bayramı’nda, Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii’ne bayram namazına gittik. Hoca Abdullah Güzelyazıcı hutbede ‘Bu memleketin üç düşmanı vardır: Ermeniler, Yahudiler, Aleviler’ dedi. Hasan Görgeç ayağa kalkıp ‘Hocam yanlış konuştunuz, günaha girdiniz’ dedi ve 600 Alevi kalkıp gittik.
• Kızılbaş ile Alevi aynı şey mi?
Evet. Hz. Ali kırmızı sarık sardığı için Ali’yi sevenler kendilerine Kızılbaş der. Çaldıran Savaşı’nda Şah İsmail’in ordusu da kızıl sarık sarmıştır. Kızılbaşlık bir hakaret sözü değil. Yeşil sarık gibi bir işaret yani.
YENİ PARTİ İSTEMİYORUZ
• Alevilerin din dersi ve cemevleriyle ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurması...
Denize düşen yılana sarılır... Ben esasen bütün bu meselelerin kendi ülkemizde çözülmesi gerektiğini düşünüyorum.
• Onur Öymen’in Dersim’le ilgili açıklamasından sonra Aleviler psikolojik olarak ve fiilen CHP’den koptular. Alevilerin yeni bir sol parti kuracağı söyleniyor. Nedir durum?
Aleviler, CHP’yi 80 sene, Atatürk’ün hatırına desteklediler. Çünkü onun hilafeti kaldırması, Aleviler üzerindeki Sünni etkisini azalttı. Atatürk, Hacıbektaş’ta Alevi dergahını ziyaret etti... Bugün Aleviler CHP’ye soğuk bakıyor ama Alevi tabanı yeni bir siyasi parti istemiyor.
• Son olarak ne söyleyeceksiniz?
Vatanımızı bu ikilemden kurtarmalıyız artık. Alevi de Allah diyor, Peygamber diyor. İnanın şu ayrılıktan ötürü ecdadımızın ruhu ıstırap çekiyor. Alevi deyişidir: ‘Hamdolsun ki ben İslamım / Delilim Mustafa geldi / Emirim şahım Ali el Mürteza geldi.’ Alevi - Sünni kardeşliğini görmeden ölürsem, gözüm açık giderim.
‘Ateistim’ diyen Alevi’yi kovdum!
• Alevilik ile Sünnilik arasındaki temel fark sizce ne?
İslamiyet’in bir görünür (zahirî) bir de içsel (batınî) yorumu vardır. Alevilerde batınî yorum ön planda tutulur.
• Aleviler, namazı ret mi ediyor?
Hayır. Aleviler namazı reddetmiyor. Cemevlerinde yapılan ibadetlerde de rüku ve secde vardır. Alevilikte, namaza karşılık gelen ibadetin şekli, rükunları farklıdır.
• Namaz kılan, Ramazan orucu tutan Aleviler var mı?
Var, fakat azınlıktadır. Alevilik, beş vakit namazı bir vecibe olarak vazetmiyor. Açıkçası, Sünniler de bizde namazı fazlasıyla ihmal ediyor... Bir mümin için her yer ibadethane, her davranış da kulluğun bir parçasıdır.
• ’Dört hak mezhep var’ deniyor ve Alevilik bunun dışında görülüyor.
Harun Reşid zamanında yüzlerce mezhep vardı. İslam’da ibadetlerin nasıl yapılacağına ilişkin çok sayıda görüş, tutum, yönelişler olabilir. ‘Dört hak mezhep’, ilmî bir söz değil. Mezhepleri, tarikatları öne çıkararak, İslam kardeşliğini gölgelemek de akıl kârı, insaf işi değil. İmam-ı Azam hazretleri Sünnilerin imamıysa, benim de imamımdır. Sen Sünni’sin, ben Alevi. Ben de Allah’ın kuluyum.
• Kimi Aleviler kendilerini ateist olarak tanımlıyor. Buna ne diyorsunuz?
Sünni’nin de ateisti, sosyalisti var. Alevilik, İslam dairesindedir. Cemevinde biri ‘Dedem, ben ateistim, bir soru soracağım’ dedi. Kovdum. ‘Ateistsen git ateiste sor’ dedim. Cemevlerinde insanlar Allah deyip, Muhammed, Ali deyip gözyaşı döküyor. Aleviler de Sünniler kadar Müslüman’dır. Kimin daha halis kul olduğunu ise Allah bilir.
Aleviliğin tanımı
• Diyanet tartışmaları sırasında ‘Aleviliğin tanımı yapılsın’ deniyordu. Sizin bir tanımınız var mı? Nedir Alevilik?
Alevilik Allah, Muhammed, Ali kutsallığını, kalbinde taşıyan yani ‘Rabbim Allah, Peygamberim Hz. Muhammed, rehberim Ali’dir’ diyen, kitabı Kur’an, dini İslam olan; eline, diline, beline, sahip olmayı ilke edinen, İslam dininin tasavvufi yönünü alıp Sünni inancından farklı yorumlayan, Allah’a korkuyla değil, sevgiyle yönelen; varlık birliği felsefiyle Tanrı’yı özünde gören, Ehl-i Beyt’in önderliğini kabul eden, dini şekil değil, öz anlamıyla algılayan; meleklere, ahret gününe, peygamberlere inanan insanların bağlı bulunduğu; İslam dininin özgün bir yorumu ve ekolüdür.
Cemevlerinin ibadethane olması uzayda hayat var mı tartışması değil ki
• Haziran ayından bu yana yapılan Alevi Çalıştayı’nın yedi oturumuna da katıldınız. Çalıştay ve hükümetin Alevi politikası hakkındaki görüşünüz nedir?
Bugüne dek hiçbir hükümet ve başbakan Alevilerin dertleriyle böylesine ilgilenmemişti. Önceki hükümetler, Alevi kelimesini bile kullanmıyordu. 1940’lı yıllarda Başbakan Şemsettin Günaltay, Meclis’te ‘Aleviler Ali’ye tapar, dağda bayırda yaşar, ahlaktan yoksundur...’ diyebildi! Ecevit dahil hiçbir başbakan Alevilere hitap etmedi, selam vermedi.
• Çalıştay’da birçok karar alındı. Cemevlerine ibadethane statüsü verilecek, din derslerinde Alevilik detaylı anlatılacak, Diyanet’te Aleviler için bir bilim oluşturulacak... Fakat bazı Aleviler güvensizlik duyduklarını söylüyor. Neden?
Çalıştaya katılan Sünni bilim adamları çelişkili sözler söylediler. Özellikle cemevleri konusunda. Bir gün ‘Cemevleri ibadethanedir’ diyenler, ertesi gün ‘değildir’ dediler. Aleviler asırlardır cemevlerinde ibadet ediyor. İlahiyatçılarımız, siyasetçilerimiz, yazarlarımız bunu inkar etmemeli, reddetmemeli. Uzayda hayat var mı tartışması değil ki bu! Cemevi var işte, orada bin senedir!
• Hükümetin yaklaşımına siz güveniyor musunuz?
Ben güveniyorum. AK Parti hükümeti, Alevilik gerçeğini ciddiye almasaydı zaten çalıştay düzenlemezdi. Tayyip Bey’in samimiyetine ve ciddiyetine inanıyorum. 10 milyonu aşkın Alevi vatandaşımızla Allah’ın arasına girmeyecektir. Kaldı ki ben, Aleviliği İslam’ın muteber bir yorumu saydığım için Alevi’yim.
• Çalıştay’da Alevi olduğunuz ve Sünni İslam ihtisası yaptığınız halde Sünnileşmediğinizi, buna karşılık, ilahiyat öğrenimi gören bazı Alevilerin Sünnileştiğini söylediniz. Kim onlar?
Doç. Dr. Osman Eğri... ‘Beş vakit namaz kılmayan zındıktır’ diyor. AK Parti kurucularından Hüseyin Tuğcu, Sünnileşmiştir. Doğan Kaplan hakeza...
Stargazete - Murat MENTEŞ / 7 Şubat 2010 Pazar
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.