Alevi inanç önderlerinden AKP'nin sahte "Alevi Açılımı"na tepki
Alevi inanç önderlerinden AKP'nin sahte "Alevi Açılımı"na tepkiAABF İnanç Kurulu Toplantısı Sonuç Bildirgesi...
Alevi inanç önderlerinden AKP'nin sahte "Alevi Açılımı"na tepki
AABF İnanç Kurulu Toplantısı Sonuç Bildirgesi yayınlandı.
27 Aralık 2008 tarihinde Frankfurt şehrinde toplanan Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’na bağlı Alevi Kültür Merkezlerinin Dede ve Ana’larının son günlerde kamuoyunda tartışılan 'Alevi Açılımı’ ile ilgili alınan karar aşağıdaki gibidir:
2008 Ocak ayındaki Muharrem Orucunda bazı Alevi Dedeleri ile Başbakan Erdoğan’ın önderliğinde Hükümet yetkililerinin 'Oruç açımı’ buluşmasıyla gündeme oturan, ancak söylemden öte somut hiç bir içeriği olmayan 'Alevi Açılımı’ üzerinden bir yıl geçmesine rağmen soyut bir söylem olmaktan öteye geçmemiştir.
9 Kasım 2008 Alevilerin Ankara yürüyüşü üzerine Hükümetin yeniden gündeme getirdiği 'Alevi Açılımı’ kavramı Alevilerin haklı taleplerine çözüm içermek yerine, Aleviler arasında yeniden büyük ve ayrım yaratan tartışmalara sebep olmaktadır.
Alevilerin hangi kurumsal yapı temelinde ve hangi tüzel kişilikle yasal zemine taşınacağını tartışmak yerine, Dedelerin maaşa bağlanıp bağlanmaması konusu gündeme oturtturularak, hem Alevilerin haklı taleplerini küçültülmekte ve para isteme konumuna indirgenmekte ve hem de Aleviler içerisinde yeniden iç çelişkilere ve çekişmelere sebep olmaktadır. Bu duruma karşı koymak yerine, maalesef, birçok Alevi kurumları da çanak tutmakta ve tartışmayı genişleterek Alevilerin haklı talepleri kamuoyu gündeminden uzaklaştırılmakta ve geri plana itilmektedir.
Alevilerin Devletten para alıp almamak diye bir talepleri yoktur. Alevilerin talepleri;
* Anadolu’da yaşayan milyonlarca Alevinin İnsan Hakları ve Demokratik Haklar çerçevesinde insan onuruna yakışır, özgürce yasal varlıklarının tanınması,
* Alevi İnancının yaşatılması için gereken Cemevlerinin ibadethane olarak tanınması ve Alevilerin Cemevlerine kavuşturulması,
* Zorunlu din derslerinin laik eğitim sistemi çerçevesinde ele alınması,
* Ülke takviminde Alevi inancına yer verilmesi;
* Diyanetin laik demokratik sisteme göre yeniden ele alınması
* Alevilerin kutsal mekânlarının kendilerine devr edilmesi ve korunması
* Alevi inancına önderlik edecek kişilerin üniversitede eğitim olanaklarına kavuşturulması
gibi onlarca haklı taleplerdir. Kaldı ki Alevi dedelerine maaş bağlanması, Alevilerin kurumsal yapısının hangi zeminde olacağının netleşmesinden sonra ona bağlı olarak, tartışabilecek bir konudur.
Bu nedenle:
1. Alevilerin 'maaş’ diye bir sorunu yoktur. Alevilerin temel hak ve özgürlükler çerçevesinde Aleviliğin yasal bir zemine oturtulması sorunu vardır.
2. Aleviliğin tüzel ve kurumsal bir yapıya kavuşturularak Anayasal güvenceye sahip olması gerekmektedir.
3. Aleviler üzerine yapılacak işlemlerde Alevilerin düşünce ve istemleri belirleyici olmalı, Alevilere dışarıdan (hükümetten, diyanetten) dayatma kalıplar biçilmemelidir.
4. Alevilerin haklı talepleri hiç bir kurum ve kuruluş tarafından (Alevi kuruluşları dahil) küçültülerek pazarlık konusu yapılamaz.
5. Medyatik konular ön plana çıkartılarak Alevilerin yeni tartışmalara çekilmesi hiç kimseye yarar getirmediği gibi, sorunun büyümesini ve çözümün gecikmesini sağlar.
6. İnancımızın temel öğeleri (Semah, deyiş, saz gibi) medyatik, ekonomik, siyasi çıkar amaçlı kullanılamaz. Bu sadece Alevilere hakaret değil, aynı zamanda ülkemizde yaşayan tüm insanlara hakarettir. Dünyanın hiç bir yerinde inanç değerleri oynama ülkemizdeki kadar sorumsuz ve etik dışı boyutlar kazanmamaktadır. Semahlarımız, deyişlerimiz ciddiyetten ve inanca saygı temelinden uzak, medya programlarında ve eğlence mekânlarından kullanılmaktan bu istismara karşı hiç bir yaptırım gücü ve yasal dayanağımız bulunmamaktadır. Bu sorumsuz ve gayri ciddi tutumlara bir an önce son verilmelidir.
7. Hükümetlerin ve devletin Alevilik konusundaki muhatapları yalnız ve yalnız geniş halk tabanına sahip ve Alevilerin kendilerine temsil yetkisi verdiği Alevi kurumlarıdır. Bu kurumların da en geniş katılımla temsil edilmesi gerekmektedir. Son üçyüz yıldır kendi iç çekişmeleri ile yaşamaya zorlanmış ve mahkûm edilmiş Alevilerin haklı talepleri 'birlik olun da gelin’ gibi ucuz bir slogana indirgenemez.
Yukarda belirtilen görüş ve düşüncelerimiz Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu İnanç Kurulu seçimsiz genel kurulunda (27 Aralık Frankfurt) oy birliğiyle kabul edilmiştir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
AABF İnanç Kurulu
Alevihaber.com - 29 Aralık 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.