Alevi Çalıştayı'nda 'Aleviler demokrat değil' tartışması

6. Alevi Çalıştayı’nda Alevilerin, başörtüsüne neden destek vermediği tartışıldı. Moğultay ve Binici, Cem Vakfı’nı öven konuşma yapınca tartışma çıktı. Karakaş, “Alevi açılımı Kürt açılımına benzemesin” dedi.

Kelime ATA/habercek.com

6. Alevi Çalıştayı’nda Alevilerin demokrat olup olmadıkları konusunda da tartışma yaşandı. ANAP eski Milletvekillerinden Emre Kocaman, Alevilerin kendilerine demokrat olduğunu iddia ederek “Aleviler, Hrant Dink’in cenaze töreninde vardı ancak mahkemesine gitmiyorlar. Başka yerlerde Alevileri göremiyoruz, onlar empati yapamıyorlar ve sadece kendilerine demokrasi istiyorlar” diye konuştu. Kocaman’ın bu sözleri Alevi milletvekillerinin tepkisini çekti ve “Demokrat olmak herkesin görüşüne katılmak değil, herkesin kendi görüşünü ifade etmesine fırsat vermektir” şeklinde itirazlarla karşılaştı. Kocaman, başörtüsü konusunu da gündeme getirdi ve Alevilerin başörtüsü yasağına destek verdiklerini söyledi. Bu sözler ciddi itirazlarla karşılaştı.

RP eski Milletvekillerinden Mehmet Bekaroğlu, Alevilerin demokratik bir Türkiye talebinde bulunmalarının daha doğru olacağını söyledi.

Çalıştayı değerlendiren Bekaroğlu, çalıştayda Alevilerin, cemevlerinin tanınması, zorunlu din derslerinin ve Diyanet’in kaldırılması, Madımak Oteli’nin müze yapılması gibi taleplerinin ağırlıklı olarak tartışıldığını, ancak olaya daha geniş çerçevede bakanların da bulunduğunu söyledi. Bekaroğlu, “Ağırlıklı olarak sorunun bir demokrasi sorunu olduğu görüşü belirdi. Kürt açılımı, Alevi açılımı gibi muhataplı çalışmalar yerine demokratik bir açılımın herkesi kapsayacağı ifade edildi. Devletin müzakereci davranması gerektiğini de, hak ve özgürlüklerin müzakere konusu yapılamayacağını da söyleyenler vardı” dedi.

Devletin bütün inanç grupları karşısında eşit mesafede durması gerektiğine dair görüşlerin de çoğunlukla dile getirildiğini ifade eden Bekaroğlu, şöyle konuştu:

“Olumlu havada geçti. Katılımcıların hemen hepsi ilk defa bir Cumhuriyet hükümetinin sorunun adını koyarak Alevileri muhatap kabul etmesinin önemli olduğunu söylediler. Örneğin cemevleri konusunda ‘Aleviler, cemevlerini nasıl görüyorsa devlet de böyle kabul etmelidir. Bu görüş hemen hemen oy birliği sağlanan düşünce idi. Diyanet İşleri Başkanlığı ile zorunlu din derslerinin kaldırılması konusunda ise farklı görüşler ileri sürüldü. Diyanet ve din derslerinin anayasal hüküm olduğu belirtilerek, kaldırılmasının zor olabileceği belirtildi. Din ve ahlak bilgisi adı altında bütün dinlerin öğretileceği ders olabileceği, isteyen öğrenciye de din eğitiminin verilmesini isteyenler de vardı. Bazı arkadaşlarımız ise hem Diyanet’in hem de din dersinin laiklikle bağdaşmadığını ve kaldırılması gerektiğini söylediler.”

BAŞEĞMEZ: DEVLET İNANÇ TARİFİ YAPMASIN

Çalıştayın en dikkat çekici görüşlerinden birini de Milli Görüş geleneğinden gelen eski RP İstanbul Milletvekili Mukadder Başeğmez yaptı. Başeğmez’in, “Devlet, inancı tarif etmesin, saygı duysun” dediği öğrenildi.

MADIMAK YIKILSIN ÖNERİSİ

Çalıştay’ın en dikkat çekici önerisi Arif Sağ’dan geldi. Sağ, Madımak Oteli’nin yıkılarak, sözkonusu yere gül dikilmesini istedi. Bu öneri, RP İstanbul Eski Milletvekili Mukadder Başeğmez tarafından da desteklendi.

MOĞULTAY, CEM VAKFI’NI ÖVDÜ

Çalıştay’da eski milletvekillerinden Mehmet Moğultay ise Cem Vakfı ve Başkanı İzzettin Doğan’ı öven tarzda bir konuşma yaptı ve İzzettin Doğan’ı “önemli şahsiyet” olarak değerlendirdi. Moğultay’ın tartışmayı Alevilik islam içi-dışı tartışmasına çekmek istemesi üzerine katılımcıların bazıları “Teoloji tartışması yapmıyoruz, mezhep tanımlaması da yapmıyoruz” şeklinde itiraz ettiler. İlhami Binici de Moğultay gibi Cem Vakfı’nı işaret eden sözler kullandı.

ZİYA HALİS: ALEVİ KURUMLARININ TALEPLERİNİ SAVUNDUM

Çalıştay’da, Alevi kurumlarının mücadelesini verdikleri taleplere sahip çıkan konuşma yaptığını belirten Sivas eski Milletvekili Ziya Halis, sorunun demokratik bir anayasa ile çözülebileceğini söylediğini aktardı. Halis, “Diyanet’i, zorunlu din derslerini mahkum ettim. Devletin, inançlara eşit mesafede uzak durması gerektiğini söyledim. Diyanet fetva yayınlayan bir kurumdur görüşünü savundum” diye konuştu.

CANKURTARAN: TEKÇİ YAPIYI ELEŞTİRDİM

Mersin eski Milletvekillerinden Etem Cankurtaran ise Alevi kurumları arasında farklılık yaratmaya yönelik çabaları eleştirdiğini, Diyanet’in, zorunlu din derslerinin kaldırılmasını, cemevlerinin yasal statüye kavuşturulmasını istediğini söyledi. İnanç özgürlüğünün laiklik ve inanç özgürlüğü kapsamında konuşulduğunu belirten Cankurtaran, “Hem etnik hem de inanç bakımından tekçi yapının Türkiye’ye zarar verdiğini söyledim” dedi.

KARAKAŞ: KÜRT AÇILIMINA BENZEMESİN

Eski milletvekillerinden Ercan Karakaş ise çalıştayın olumlu olduğunu, herkesin görüşlerini ifade ettiğini ve mevcut uygulamalara itiraz edildiğini söyledi. Karakaş, şu bilgileri verdi:

“Alevi çalıştayları sonucunda yol haritası konulmadığı takdirde bunun Kürt açılımına benzeyeceğini, hükümetin yol haritasını hemen açıklaması gerektiğini ifade ettik. Bu konuda endişelerimiz, tereddütlerimiz olduğunu aktardık. Alevilik konusunda mutabakatın sağlanmış gibi göründüğünü, dolayısıyla hükümetin hemen harekete geçmesi gerektiğini dile getirdik. Çünkü en büyük handikap, AKP’nin toplumsal tabanının, sünni Hanefi inancına sahip olanlardan oluşması. Sünniler, Aleviliği sapma olarak görmüşlerdir ve derin bir önyargıya sahiptirler. Önce AKP’nin bu konuda yanlış bilgiye sahip olan kendi tabanını ikna etmesi gerekir. Orada o önyargı duruyor. Alevilerin demokrat olup olmadıkları konusunda tartışmada ise, Alevilerin başka toplum kesimlerinin sorunlarına ilgi gösterdiğini, hak arama mücadelelerine destek verdiklerini söyledik.”

KAYNAK : Habercek.com - 17 Aralık 2009