Alevi Çalıştayı ve Getirdikleri Götürdükleri

Üzeyir YİĞİT / Mazlumder.org

Geçtiğim günlerde önraporu açıklanan, toplamda 7 oturumlu bir çalıştayla bitirilen Alevi çalıştayı, hangi tarafından ele alınırsa alınsın, mahiyeti ve içeriğinden ötürü sürekli bir kesimi mutlu etmeyecek bir çalışma olarak kalacaktır.

Konumuzun özü mutlu olmayanları içereceği için, çalışmayı yapan kurum ve kişilerin emeklerini takdir ediyorum. Hükümette bu çalışmadan memnun olmalı diye düşünüyorum. Yapılan işte en az hata hedeflenirse maksatta hâsıl olmuş olur umarım.

Eleştirenlerin kimliklerini ele alınca, eleştiri yön ve mahiyetini tahmin etmek çok zor değildir sanırım.

Bu Ülke’de çok partili sisteme geçildiğinden bu yana hatta kırklı yılların başlarında özellikle Alevilerin üzerinde başlatılan dejenere etme çalışmaları meşhurdur. Dersim katliamı ile başlayan korku politikaları ile bir millet top yekûn kontrol edilmeye başlanmıştır.

Bir yandan “kendilerinden” korkmaları için üretilen politika, diğer yandan İrtica korkusundan kendilerine sığınmaya mecbur etme korku politikaları ile aleviler terbiye edilip bir çizgiye çekilmiştir. 12 Eylül’e bu ülkeyi getiren sonuç bunun en bariz örneğidir.

Sünnilerin sürekli iktidarda olarak ezilme kaderleri ise başka bir konudur.

Ama dini referans alan düşüncelerin çıktığı günden bu yana onlar üzerinde ki baskıda farklı bir şekilde hayatımıza yansımıştır. Her yönü ile tıkanmış bir sistem. Halkını düşman algılamış bir sistem. Hatta halkı ile mücadele için dış destekler almış bir sistem. Halkını ve önderlerini idam etmekten geri kalmamış bir sistem. Sistem, kendini tamir edemeyecek kadar eskimiştir ve yenileniyor her sistem gibi ama sorun, onun masa başı sahipleri ve onların tıkanmışlığı, mevzi kaybetmeme savaşı şimdi yaşadıklarımız.

Geçmiş yıllarda alevi vatandaşlardan, sistem mevzilerini korumak adına marjinal bir taban oluşturmuş siyasi erk ve yanlamasına hatta dikeylemesine çeşitli ilişkilerin şimdi bu bağlamda zarar etmesi demektir Alevi vatandaşın kendini tanımlaması.

Dedelerden tutunda, dernekleşmiş sömürü halkaları, yargıda kutuplaşmalar ve siyasi garanti oy yüzdesi o kadar çok ki azcık tefekkür etsek zarar görenlerin listesi.

Evet, geçmişte kurulmuş sistemlerin, bu gün toplumun birlikte yaşama ortamına zarar verdiği, koca bir topluluğun yozlaştırıldığı, toplumsal haklardan hak kaybına uğradığı, kimliksizleştirildiği, Heran başka bir zemine kayma durumuna getirildiği ve dinsizleştirildiği şimdi ortaya çıkmıştır.

Sayısı tam belli olmayan Alevilerin şimdi bile çok değişik kitlelerin etkisi altına aktığını görmekteyiz. 2008 yılında “Aleviler yürüyor” mitingi ile ilgili yazmış olduğum bir yazıda taşınan dövüz ve atılan sloganları sizlere sunmuştum. Onlarca dövüz sosyalist ve ateist söylemleri haykırırken bir tane bile alevi söylemi dillendirilmemişti. İşte bu örneklerin çoğaltılacağı bu gurup kendi kaderini bir akıl etrafında ve kontrollü bir şekilde belirleme yoluna gitmelidir.

Dilinde Ehl-i Beyt aşkı ve 12 imam düşüncesi olmasına rağmen, maalesef 12 imamın çok azının bile ismini, yaşantısını, sayamayan bir guruba nasıl dönüştürüldü bu millet anlamak çok zor. İşte bu referansı da kaybetmeden bir hafıza tam anlamı ile silinmeden bir şeylerin yapılmasına acil ihtiyaçta vardı zaten.

Bizi çok fazla ilgilendirmez kimsenin siyasi tercihi, alevi biri tarafından gelenek haline gelmiş CHP’nin aile içi algılanması da çok önemli değil ama CHP’nin feryadını çok masum görmüyorum. Bazı kurumların feryadını çok masum görmüyorum. Bazı derneklerin feryadını çok masum görmüyorum.

Eğer, Alevi toplumu akıllını başkasına emanet etmez diyorsanız. Bırakın bu tip demokratik toplantılar yaygınlaşsın, herkes aklı ile kendi iradesi ile hareket etsin, siz tahkim kurmayın bu şekilde işte o zaman asıl darbeci zihniyet sizin müdahaleniz olmaktadır.

Sayfasını köşesini CHP ye emanet etmiş kişilerin derdi de ortadadır. AK Parti ile savaşınızı bir milletin özünü tekleme mücadelesi üzerinden vermeyin bence

Düşüne biliyormusunuz, aleviler için önemli yerler olan ve asırlardır derin bağı olan ülkelerin içinde özellikle İran’a bu milletin birden kin duymaları garip bir vakıa değimlidir? Şimdi çıkıp rayından çıkarılmaya ahd edilmiş bir milleti, “Ey Ahali! Bu Alevileri AK Parti ya Sünnileştirilecek yâda İran şiasının kucağına atacak dikkat edin” ne demek?

Bir CHP milletvekili böyle yazıyor. Bu düşünce bu halka karşı saygısızlıktır ve bu düşünce asıl kendi korkularıdır. “Ey Ahali taban kaybediyoruz dikkat edin ve saldırın” demekten öte bir şey değildir.

Köklü referansları ortada olan Alevi milleti, aklıselim davranırsa özünde olan “Allah-Muhammed- Ali” sevgisine döner mutlaka.

Mazlumder.org - 14.02.2010