Alevi Bektaşi Federasyonu: Çizgimiz karanlık güçleri rahatsız etti
Alevi Bektaşi Federasyonu: Çizgimiz karanlık güçleri rahatsız ettiAlevi Bektaşi Federasyonu, Ergenekon Operasyonu kapsamında suikast düzenlenecek...
Alevi Bektaşi Federasyonu: Çizgimiz karanlık güçleri rahatsız etti
Alevi Bektaşi Federasyonu, Ergenekon Operasyonu kapsamında suikast düzenlenecek isimler arasında ABF Genel Başkanı Ali Balkız ile PSAKD Eski Genel Başkanı ve ABF Genel Sekreteri Kazım Genç'in de bulunmasının tesadüf olmadığını belirterek, 'Alevi Bektaşi Hareketinin, son yıllarda, hiçbir gücün etkisinde kalmadan ve esas olarak devleti demokratikleşmeye davet eden çizgisini sürdürdüğü biliniyor. Anlaşılıyor ki, bu çizgimiz, karanlık güçleri rahatsız etmiş bulunuyor' dedi.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Yönetim Kurulu, Ergenekon Soruşturması kapsamında İbrahim Şahin'in evinde bulunan ajandaların incelenmesi sonucu ortaya çıkarılan 'suikast' listesinde, ABF Genel Başkanı Ali Balkız ile PSAKD Eski Genel Başkanı ve ABF Genel Sekreteri Kazım Genç'in de isimlerinin bulunmasına ilişkin Mülkiyeler Birliği'nde basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına çok sayıda sivil toplum kuruluşu üyeleri, sanatçı ve aydın katıldı.
Federasyonu adına açıklamayı Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş yaptı. Gümüş, devletin içine sinmiş çetelerin, demokratikleşme ve özgürleşme yanlısı muhalif güçleri sindirme yöntemlerinden biri olarak kullanılagelen suikast planlarının, Türkiye'nin yabancısı olduğu bir durum olmadığı belirtilerek, 'Devletin kapalı kutu haline dönüştüğü her dönemde, ne üdüğü belirsiz çetelerin palazlandığı, bu çetelerin kendilerini devletin yerine koyarak, 'durumdan vazife' çıkardığı, hepimizce biliniyor' dedi.
Ergenekon Operasyonu kapsamında suikast düzenlenecek isimler arasında ABF Genel Başkanı Ali Balkız ile PSAKD Eski Genel Başkanı ve ABF Genel Sekreteri Kazım Genç'in de bulunmasının bir tesadüf olmadığını ifade eden Gümüş, şunları söyledi: 'Alevi Bektaşi Hareketinin, son yıllarda, hiçbir gücün etkisinde kalmadan ve esas olarak devleti demokratikleşmeye davet eden çizgisini sürdürerek, kendi talepleriyle demokrasi talebi arasındaki paralelliğe vurgu yaptığı biliniyor. Bugüne kadarki katliam ve cinayetlere gösterilen tepkilerin cinayet günleriyle sınırlı kaldığının bilinciyle hareket eden örgütlülüğümüz, artık, tarihini unutturmak istemiyor. Çünkü unutmak, yalnızca bizim yenilgimiz anlamına gelmez, insanlığın da yenilmesidir. Biz insanız, hiçbir karanlık güç, hiçbir örgütlü çete, bizi bu damardan kopartamaz. Bu bilinç içinde olan demokratik Alevi Hareketi, yıllar sonra Madımak'ın önünde on binlerce insanın katılımıyla karanlığın yırtılmasını istedi. Bununla da kalmadık; önce 9 Kasım'da yüz binlerin Ankara Meydanlarına akmasını, sonra da tam otuz yıl sonra Maraş katliamının hesabının sorulması için on binlerin Adana Meydanlarına dökülmesini sağladık. Dost düşman herkes bilsin ki, Cumhuriyet tarihimizde hiçbir noktanın karanlıkta kalmasına izin vermeyeceğiz. Anlaşılıyor ki, bu çizgimiz, karanlık güçleri rahatsız etmiş bulunuyor. Biz bu ülkede daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük, daha fazla ışık istiyoruz. Bunun içindir ki, yıllardır Maraş'ın, Çorum'un, Sivas'ın, Gazi'nin aydınlatılmasını istiyoruz. Bugün Susurluk'ta patlayan cerahatin Ergenekon üzerinden sağa sola bulaştırılmak istendiği bir evreden geçiyoruz. Bu evrenin de her aşamasında; hak ve taleplerimizi doğru yer ve zamanda dile getirmeye devam edeceğiz.'
ANKARA (DİHA) - 13 Ocak 2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.