Alevi Bektaşi Federasyonu: "Adalete güvenmeli"

Alevi Bektaşi Federasyonu: "Adalete güvenmeli"

Alevi Bektaşi Federasyonu: "Adalete güvenmeli" Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, seçmeni yönlendirmenin, bir alana...

A+A-

Alevi Bektaşi Federasyonu: "Adalete güvenmeli" Alevi Bektaşi Federasyonu: "Adalete güvenmeli"

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, seçmeni yönlendirmenin, bir alana kanalize etmenin doğru olmadığını düşündüğünü söyledi.

Pir Sultan Abdal Derneği Alanya Şubesi'nin düzenlediği “Aleviler ve Güncel Siyaset” konulu panele katılmak üzere Alanya'ya gelen Ali Balkız, gazetecilerin, siyasi partilerin seçim öncesinde Alevilere yönelik vaatlerini sorması üzerine, “Anlaşılıyor ki Alevi oyları çok kıymetli” dedi.

Seçimi kazanmak isteyen her parti ve adayın oy istemek üzere seçmene geleceğini belirten Balkız, bunun da demokrasinin gereği, olgunluğu ve güzelliği olduğunu söyledi. Sonuçta seçmenin kimi seçeceğini kendisinin bileceğini vurgulayan Balkız, “Seçmeni yönlendirmenin, seçmeni bir alana kanalize etmenin çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Bunun başarılabileceğini de düşünmüyorum doğrusu” diye konuştu. Seçim dönemlerinde Alevi oylarının tartışma konusu olduğuna da işaret eden Balkız, şunları söyledi:

“Alevilerin, canlı, diri, dinamik yapısından kaynaklanıyor olsa gerek. Tabi ayrımda bulunmak istemiyorum ama Sünni çoğunluğun oylarını kime vereceği belli. Aslında Alevi çoğunluğun da oylarını kime vereceği belli ama işte o çoğunluklardan bir miktarını şu ya da bu vaatlerle bu her iki taraf için de geçerli oylarını çevirebilir miyiz gibi bir çaba var. Aleviler kimliksiz değildir. Onlar dimdik dururlar. Asla kısa hesap içinde olmadılar, olmazlar da. Uzun vadeli düşünürler. Laiklik, demokrasi, insan hakları, eşitlik, kardeşlik, yurtta barış, dünyada barış ister Aleviler ve elbette eşit yurttaşlık hakkı ister.”

ERGENEKON SORUŞTURMASI

Ali Balkız, gazetecilerin Engenekon soruşturmasıyla ilgili sorularını da cevapladı. Balkız, 15 gün önce İstanbul'a giderek Savcı Zekeriya Öz ile görüştüğünü belirterek, şöyle konuştu:

“Belgeleri, bilgileri gördüm. Evimin fotoğraflarını, krokisini, haritasının çoğaltılmış halini, geliş-gidiş yolları, evin önündeki parkı, görevlendirilmiş 9 kişiyi, bunlardan kimin patlayıcı temin edeceği, kimin otomobili çalacağı, kimin düzenek yerleştireceği, kimin gözetleyeceği, kimin yakın koruma olacağı, kimin uzaktan koruyacağı, kimin patlatacağı gibi bir düzenek gördüğüm zaman aklıma doğrusu Uğur Mumcu katliamı geldi. Hablemitoğlu'nun katledilişi geldi, Bahriye Üçok'un katledilişi geldi ve diğer demokrasi adına karanlık güçler tarafından katledilen bu ülkenin değerli insanlarının katledilişi geldi. Savcı beyler 'Geçmiş olsun' dedi. Evet herkese, hepimize geçmiş olsun.”

Alevi Bektaşi örgütünün sözcülerini, önderlerini katlederek 'Sünniler ve Aleviler arasında bir kargaşa yaratabilir miyiz?' şeklinde muratları olduğu anlaşılıyor ama bu çok gerilerde kaldı” diyen Balkız, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye'de Aleviler de Sünniler de çok önemli deneyimler edindiler. Çok provokasyon, çok dolduruşa getirildikleri de oldu ama bundan çok önemli sonuçlar, dersler çıkarttık. Ülkemizde bir daha böyle şeylerin olmamasını diliyor ve istiyoruz. Olabileceği olasılığını da ben çok zayıf görüyorum. Halkımız sağduyu sahibidir. Biz Alevi, Sünni, Türk, Kürt, bütün özelliklerimizle Türkiye halkı olarak, kaderde, tasada biriz. Bizi birbirimize kimse düşüremez. Bu ülke bizim ülkemiz.”

“ADALETE GÜVENMEK LAZIM”

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Balkız, bir gazetecinin, Ergenekon kapsamında bugüne kadar Alevileri destekleyen bazı kişilerin yargılandığını hatırlatması üzerine, şöyle dedi:

“Bu ülkede herkes Ergenekoncu olabilir, herkes Ergenekon'un mağduru da olabilir. Adalete güvenmek lazım. Hükümetin siyasi desteğini savcıların her an arkasında hissettirmesi lazım. Hangi cerahatlar varsa orada, hangi gizli, tüneller, köstebek delikleri var ise oralara lamba tutup aydınlatarak bunları çıkartmak lazım. Gazi'de, Sivas'ta, Maraş'ta, Başbağlar'da ne oldu? Bunu bütün Türkiye halkının bilmeye hakkı var. Bir ipin ucu ilk kez samimiyetle yakalandı ve üzerine gidilmeye çalışılıyor. Namuslu olan, aydınlık, demokrasi ve laik bir Türkiye isteyen herkesin bu çabaya katkı koyması lazım. Ve elbette bu işler yapılıyor iken soruşturma usulüne bakıldığı zaman kimi bilgelerin, belgelerin bu araştırmayı kimi görevliler tarafından seçilerek, seçilmiş kimi gazetecilere servis edildiklerini, oradan kamuoyuna aktarıldıklarını, kamuoyuna maniple edildiğini şu seçim öncesi görmüyor, bilmiyor değiliz.”

Ergenekon soruşturmasında bazı şeylerin birbirine çok karıştırıldığını belirten Balkız, Ergenekon'u da şöyle tanımladı:

“Ergenekon'un adı belki bir zamanlar kontgerillaydı, bir zamanlar gladyoydu, JİTEM'di. Bugünkü adıyla Ergenekon. Aslında demokrasi istemeyen, demokrasinin kökleşmesini ve yerleşmesini istemeyen demokrasi düşmanı, askeri darbelerle karanlık darbelerle ihtilallerle ülkemizdeki yeşermeye, gelişmeye çalışan demokrasiyi törpüleyen, çim keser gibi başını kesen, parlamentoyu dağıtan, sendikaları dağıtan, üniversiteleri dağıtan, tarumar eden, darmadağın eden ve amerikan emperyalizmini ülkemizde çok daha rahat yerleşmesinin önünü açan, dini, dini duyguların siyasi alanda çok daha rahatça kullanılabilmesine olanak sağlayan, din dersini zorunlu hale getiren, dini tarikatların önünü açan, onlara yolu gösterip sivil toplum kuruluşu gibi sunan ve üstelik bunları bir de Atatürk ve Atatürkçülük adına yapan karanlık bir odak.”

HÜRRİYET - A.A - 8 Mart 2009 

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.