Alevi açılımı muhabbetten ibaret

Hükümetin iki yılı aşkın süredir “Alevi açılımı” iddiasıyla yürüttüğü Alevi Çalıştayı Nihai Raopu Devlet Bakanı Faruk Çelik tarafından açıklandı. Cemevlerinin ibadethane yapılması konusunda beklentileri seçim sonrasına erteleyen Çelik, müze olması talebine karşın Madımak Oteli’nin nasıl yıkılacağını ayrıntılarıyla anlattı. Somut adımlar konusunda bir açıklama yapmayan Çelik, “Alevi vatandaşlarımızla aramızda kalıcı muhabbet köprüleri kurduk” dedi.

AKP hükümetinin iki yılı aşkın süredir ‘Alevi açılımı’ adı altında sürdürdüğü 7 çalıştay ve bir çok toplantının ardından hazırladığı Alevi Çalıştayları Nihai Raporu, Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi’nde Devlet Bakanı Faruk Çelik tarafından açıklandı. Alevilerin en önemli taleplerinden olan ‘Din dersinin kaldırılması’ talebine bir karşılık vermeyen Çelik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin müfredatıyla ilgili çalıştaylarda varılan mutabakat gereğince Alevilerden oluşan bir komisyon kurulduğunu saunmakla yetindi.

MADIMAK, ÇEŞME OLACAKMIŞ

Yine Alevi yurttaşların ve Alevi örgütlerinin ‘Madımak Oteli müze olsun” talebinin karşılanmayacağının ve otelin yıkılacağının sinyalini de veren Çelik, otelin yapısını uzun uzun tarif ederek yıkımın uzun süreceğini anlattı.

Alevi çalıştaylarının önemli sonuçlar ortaya çıkardığını iddia eden Çelik, “Aldığımız bu mesafe sayesinde Alevi vatandaşlarımızla aramızda kalıcı muhabbet köprüleri kurduk. Biz samimi ve kararlı şekilde yolumuza devam ediyoruz” dedi.

Alevilerin en büyük taleplerinden olan Cemevlerinin ibadethane statüsüne alınması yönünde ise bu gün için adım olmadığını belirterek, geçiştiren Çelik, ibadethane demek yerine ‘hukuki statü’ diyerek, konunu teknik bir konu olduğunu iddia etti. Çelik, “Cemevlerinin hukuki bir statüye kavuşturulması konusunda çalıştay katılımcıları arasında fikir birliği sağlanmıştır. Ancak bu statü nasıl bir statü olmalıdır sorusu karşımıza iki önemli tartışma alanı çıkarmaktadır. Birincisi konunun teoloji boyutuyla ilgilidir. Teoloji konusunda yetkin akademisyenler inanç anlamında farklı yorumlar yada mezhepler olsa da Hıristiyanlıkta ve Musevilikte tek bir ibadethane olduğunu İslam dinini de ibadethanesinin tek olduğunu, farklı bir ibadethanenin farklı anlamlara yol açacağını dile getirmekteler” dedi.

BAŞKA BAHARA

Cem evlerinin Alevilerin yapısına yönelik büyük eleştiriler yönelttiği Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlama yönünde fikirlerini açıklayan Çelik, talepler için seçim sonrasını adres gösterdi. Çelik, “Orta ve uzun vadede ise bu sivil yapılanmanın bugün artık özerkliğinin tartışılmasının uygun olacağı Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir devlet kurumu çatısı altında yer alıp almayacağı ya da ne şekilde yer alabileceği hususları da değerlendirmeye açık olacaktır. Konunun hassasiyeti nedeniyle seçim sürecinde inanç meselelerinin siyasi malzemeye dönüşmesini önlemek amacıyla ve özgürlükler boyutu dikkate alınarak çalışmamızın yeni Anayasa süreci fırsat bilinerek değerlendirilmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim” diye kaydetti. (İSTANBUL)

EVRENSEL - 01.04.2011