Alevi açılımı dendi müdürlükle kesildi

AKP’nin Alevi açılımı Reha Çamuroğlu ile başladı, cemevlerinin ibadethane olması, dedelere maaş bağlanması istendi. Parti ve Diyanet’teki direniş nedeniyle Çamuroğlu işin içinden çekildi. Devlette Alevi temsili müdürlükle sağlanacak

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bir yıl önce ilk adımını attığı Alevi açılımı, yeniden canlandı ama başlangıçta öngörülen hedeflerin gerisine düşmekten de kurtulamadı. Açılımın iki temel ayağını oluşturan Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi ve Alevi dedelerine maaş bağlanmasından AKP içi ve Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki direniş nedeniyle geri adım atıldı. Ancak, Alevilik bir genel müdürlük ya da daire başkanlığı da olsa devlette temsil edilmek üzere.

BU KEZ HÜKÜMET ÇALIŞACAK

• Başbakan Erdoğan’ın geçen yıl kasım ayında Alevi kökenli milletvekili Reha Çamuroğlu’nu danışman atayarak başlattığı Alevi açılımı için bu kez hükümet içinde bir çalışma başlatıldı. Çalışmayı Dinayet’ten sorumlu Devlet Bakanı Sait Yazıcıoğlu yürütüyor. Yazıcıoğlu, Alevi kökenli milletvekilleri Çamuroğlu ve Yiğit’le görüşerek çalışmayla ilgili görüşlerini de aldı.

TEPKİLERİ GÖGÜSLEYİN

• Milletvekilleri Bakan Yazıcıoğlu’na önerilerini iletirken, “Bu demokratik bir açılımdır ve geç kalmış bir adımdır. Biz yapmazsak AB bunu dayatacak. Gelin biz yapalım. Parti içinde de tepki varsa bunu da göğüsleyelim” görüşünü dile getirdiler.

CEMEVİ-CAMİ SIKINTISI

• Yeni çalışma, bir yıl önce başlatılan Alevi açılımının iki temel ayağından geri adım atılarak yürütülüyor. AKP’de Alevi açılımı cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi ve Alevi delelerine maaş bağlanması şeklinde iki temel adıma oturtulmuştu. Ancak geçen sürede cemevlerine ibadethane statüsüne AKP içinden ve özellikle de Diyanetten ciddi itiraz gelince bundan vazgeçildi. Geri adımda, “Cemevine ibadethane statüsü verilmesi, caminin alternatifi kaygılarına neden olur” şeklindeki bakış açısı etkili oldu. Ancak yeni çalışmanın hukuki bir nitelik kazanması durumunda, “Cemevlerine ibadethane stütüsü tanınmayacak ama cemevlerine yönelik engel çıkartmaktan da” kaçınılacak.

DEDELERE MAAŞ DA YOK

• Açılımın ikinci ayağı olan Türkiye çapındaki Alevi dedelere maaş bağlanması da bu aşamada gündemde değil. Ancak yeni çalışma kapsamında, bir Alevi Enstitüsü kurulup, ülke çapındaki dedelerin burada yetiştirilmesi düşünülüyor.

DEVLETTE TEMSİL

• Alevilerin devlettte temsilinin Devlet ya da Kültür Bakanlığı bünyesinde bir genel müdürlük ya da daire başkanlığı şeklinde temsili öngörülüyor.

ALEVİ ÖRGÜTLERİ: MUHATAP BİZİZ

• Hükümette Alevi açılımına ilişkin yeni hareketlenme Alevi örgütleri tarafından da yakından izleniyor. Alevi örgütlerinin yeni çalışmaya ilişkin görüşleri şöyle:

Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız: “Demek ki biz yürüyünce yollar aşınıyor. Hükümetin tüm bunları çözmek istiyorsa, bizler muhataplarıyız ve buradayız. Bu sorunu Alevileri muhatap almadan Alevilerin örgüt yöneticileri ile konuyu yüzyüze tartışmadan bir ilerleme kaydedilebileceğine inanmıyoruz. Alevilere rağmen, onların gıyabında atılacak her adım, her çözüm önerisi korkarım ki tartışma yaratır. Bu karşılıklı diyalogla çözülebilecek bir sorundur. 

Pir Sultan Abdal İki Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Murtaza Demir: “Ortaya çıkan gündemi geçiştirme gibi bir niyet olduğunu düşünüyorum. Ciddi bir hazırlık yok. Gerçek taraflarla görüşülmekten kaçınılıyor. Kendi etraflarındaki insanların temsilci olduğu iddia ediliyor. Kolay çözülebilecek bir şey. Birazcık insan haklarından, özgürlüklerden taraf olunduğunda güle oynaya çözümlenebilecek bir şey. Aleviler olarak özel bir hak istenmiyor ayrıcalık istenmiyor. Aleviler olarak ‘biz de böyle inanıyoruz ne olursunuz yasaklamayın, alay etmeyin, aşağılamayın, örselemeyin’ diyoruz.”

OBAMA’YA MEKTUP: ALEVİLER TÜRKİYE’NİN KUNTA KİNTE’LERİ

• Pir Sultan Abdal İki Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Murtaza Demir,  ABD’nin yeni başkanı seçilen Barrack Obama’ya bir mektup göndererek Alevilerin sorunlarını iletti. Demir’in, dün ABD Büyükelçiliği aracılığıyla Obama’ya gönderdiği mektubunda öne çıkan mesajları şöyle: “Biz kim miyiz? Sizler gibi Sünni kardeşlerimiz gibi biz de insanız, Biz Aleviyiz. İnancımızı bu sıfatla tanımlarız. ‘Batıni, Rafızi, Kızılbaş’ diyenler de olur. Hepsi de kabulümüzdür. Çoğunlukla Anadolu’da (Anatolia) yaşarız. Tanrı kavramımız, inanç anlayışımız statik insanlardan-doğmacılardan tamamen farklıdır. Cennet ve cehennemin bu dünyada olduğuna inanır, insanı tanrının sıfatlarından birisi olarak sayar ve severiz. Kadının, erkekle aynı haklara sahip olması gerektiğini içtenlikle kabul ederiz.

Ben Alevileri Türkiye’nin Kunta Kinteleri, Köle İsauraları olarak tanımlarım. Sosyal durumumuz ne ADB’nin zencilerine, ne Afrikalı yoksullara, ne Avustralyalı Aborjinlere benzer. Bizler inancımızı kendi ülkemizde, kendi çevremizin dışında bir ömür boyu saklamak zorunda bırakılırız.

Mr. Obama, ülkemde bu koşullarda yaşamaya çalışan Alevi insanlarımızın sayısı on milyonlarla ifade edilmektedir. Bunları yazmaktaki amacım bir tas su döküp yüreğimi soğutmak.

Konumunuzu, koşullarınızı biraz biliyorum. ‘Dünyayı çirkinleştirmekten, silah üretiminden ve sömürgeci politikalarınızdan vazgeçin’ demenin yararsız olduğunu, ABD’nin ‘ABD’ olarak kalmasının sömürgeci uygulamalarına bağlı olduğunu biliyorum...”

Taraf/ERDEM GÜL/ANKARA - Istanbul - 16 Kasım 2008