AKP'de Alevi sıkıntısı
AKP'de Alevi sıkıntısıBaşbakan Erdoğan’ın Alevi açılımına yönelik çalışmalar için danışmanlığa getirdiği AKP...
AKP'de Alevi sıkıntısı
Başbakan Erdoğan’ın Alevi açılımına yönelik çalışmalar için danışmanlığa getirdiği AKP Milletvekili Reha Çamuroğlu, ‘Verilen sözler tutulmadı’ diyerek görevinden istifa etti. Çamuroğlu parti içinden gelen itirazları da eleştirdi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Alevi açılımına yönelik olarak danışmanlığına getirdiği AKP Milletvekili Reha Çamuroğlu, “Verilen sözler tutulmadı” diyerek danışmanlık görevinden istifa etti. “AKP’den Alevi açılım sürecine ve şahsımız aleyhine açıklamalar bizi rahatsız etmiştir” diyen Çamuroğlu’nun, şimdilik partiden istifa etmeyeceği öğrenildi.
AKP’de, Alevi açılımına ilişkin sözlerin tutulmayarak beklemeye alınması ve bu konuda parti içinden gelen itirazlar krize neden oldu. Erdoğan’a sert bir mektup yazan Çamuroğlu, danışmanlıktan istifa ettiğini bildirdi. Bunun üzerine kendisini çağırarak görüşen Erdoğan’a sözlerin tutulmadığını söyleyen Çamuroğlu, şunları söyledi:
‘Ayrımcılık bitmedi’
“Alevilere ayrımcılığın bitirilmesini istedik. Bitti mi? Bürokrasinin üst kademelerinde, valiler arasında kaç Alevi var? Sadece bir vali mi? Bu yeterli mi? Peki emniyet müdürleri arasındaki durum ne? Ya 6 yıllık iktidarımız boyunca devletten ihale alan kaç Alevi yatırımcı var? Belki hiç yoktur. Hükümetimiz cemevlerine ilgisiz. Parti içinden bakan ve milletvekillerinin bize yönelik açıklamaları da ortada. Cemil Çiçek Bey Alevilere yönelik açılımlarla ilgili olarak ‘yok öyle bir şey’ dedi. Ayrıca Karakoçan Kaymakamı’nın Alevi öğrencilere tutumu ortada. Alevi örgütleri karşısında sıkıntıya düşüyorum”
Erdoğan’ın “Siz bu mektubu yazmamış, ben de kabul etmemiş olayım” dediği Çamuroğlu, kararında ısrar ederek “Allahaısmarladık Sayın Başbakan’ım” karşılığını verdi. Çamuroğlu, dün Hürriyet’e çıkan haberin ardından da yazılı bir açıklama yaptı. AKP’den istifa etmeyeceği mesajını veren Çamuroğlu, “Trenden inmem söz konusu değil” dedi.
Bir Başbakan Yardımcısı ile partisinden bazı milletvekillerinin süreç ve şahsı aleyhine yaptığı açıklamalardan rahatsızlık duyduğunu ifade eden Çamuroğlu şunları kaydetti:
“Görevleri din işleri ve din hizmetleri olan bazı bürokratlarımızın, adeta acele ve heyecanla sürmekte olan bir siyasi tartışmada kesin tavırlar geliştirmeleri bizi düşündürmüştür. Gerek siyasi gerek idari kademelerden gelen bu itiraz ve hatta hücumlara, hükümetimizin ve partimin sessiz kalması önemli bir alınganlık meydana getirmiştir. Önceki hafta ortaya çıkan iki olay, bizi artık kesin mesaj ve tavırlara zorladı. Birincisi İstanbul Müftümüz Sayın Mustafa Çağrıcı’nın açıklaması, ikincisi de siz basın mensuplarının da yakından izlediği Karakoçan hadisesi.”
“Trenden inen” milletvekili olarak gösterilmek istenmesi yaklaşımlarına katılmasının mümkün olmadığını kaydeden Çamuroğlu, “Ülkemizin, hükümetimizin ve partimin içinden geçtiği zor ve hayrete şayan süreçte, ‘trenden inmek’ söz konusu değildir” dedi. Erdoğan, son grup toplantısında milletvekillerine beraberlik çağrısı yaparak, “Biz bir trendeyiz. İstiyorum ki bu yolculuğumuz hep birlikte devam etsin. Ama bu trenden inen bir daha binemez” diye konuşmuştu.
3 aşamalı reform paketi rafa kalktı
AKP’nin Alevilere dönük verdiği sözleri yerine getirmemesi Çamuroğlu’nun istifasının gerekçesini oluşturdu. Çamuroğlu’nun hazırladığı ve Erdoğan’ın önüne gelen, Alevilere yönelik üç aşamada yapılacak reform paketinde şunlar yer alıyordu:
KISA VADE: Cemevlerine her türlü maddi ve manevi yardım sağlanacak. Alevi vatandaşların yoğun olarak yaşadığı yerleşim birimlerindeki altyapı sorunları da acilen giderilecek.
ORTA VADE: Cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması hedeflenecek. Yasal sorunun çözümlenmesi halinde camilerde olduğu gibi cemevlerinin su ve elektrik giderleri devlet tarafından karşılanacak. Cemevi yapımında arsa tahsisi gibi mevzuattan ve uygulamalardan kaynaklanan zorluklar aşılacak.
UZUN VADE: Uzun vadede ise Alevilikle ilgili kamusal niteliği olan bir yapının oluşturulması tasarlanıyor.
Alevi kurumlarını bünyesinde barındırması ve yarı kamusal bir nitelikte olması planlanan yapının Alevilikle ilgili araştırmalar yapması öngörülüyor.
Erdoğan, Alevilerle AKP’nin ilişkisini geliştirmek için Çamuroğlu’nu danışmanı yapmış ve AKP Genel Merkezi’ndeki makamını bulunduğu 8. katta oda vermişti. Erdoğan, Çamuroğlu’nun organize ettiği Alevi iftarına 9 bakan ve 50 milletvekili ile katılarak sorunların çözümüne yönelik sıcak mesajlar vermişti. Yemekte, Alevilerin kullandığı “Sevgili canlar” diyerek sözlerine başlayan Erdoğan, konuşmasında, “Gelin canlar bir olalım” demişti.
Abdullah Karakuş / MİLLİYET - 13 Haziran 2008
Alevi açılımına partimin tepkisi rahatsız etti
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın danışmanlığından ayrılan AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, Alevi açılımına partisinden gelen tepkilerin kendisini rahatsız ettiğini söyledi.
Çamuroğlu, danışmanlıktan ayrılmasının ’trenden inmek’ diye değerlendirilmesine karşı çıkarak, "Ülkemizin, hükümetimizin ve partimin içinden geçtiği zor ve hayrete şayan süreçte trenden inmek sözkonusu değildir" dedi. Çamuroğlu, Erdoğan’ın danışmanlığından ayrılmasına ilişkin Şükrü Küçükşahin’in Hürriyet’te dün yayınlanan yazısıyla ilgili açıklamasında, bir iki eksiklik dışında bir itirazının olmadığını belirterek, şunları söyledi:
Alınganlık oldu Alevi açılımı tartışmaları sürecinde elbette ki bir Başbakan Yardımcımız ve partimizden bazı milletvekillerinin süreç ve şahsımız aleyhine açıklamaları bizi rahatsız etmiştir. Görevleri din işleri ve din hizmetleri olan bazı bürokratlarımızın adeta acele ve heyecanla sürmekte olan bir siyasi tartışmada kesin tavırlar geliştirmeleri bizi düşündürmüştür. Gerek siyasi gerek idari kademelerden gelen bu itiraz ve hatta hücumlara, hükümetimizin ve partimin sessiz kalması önemli bir alınganlık meydana getirmiştir.
Borç bildik Siyasetin sabır gerektiren bir uğraş olduğunu bildiğimiz için susmayı ve üstlendiğimiz görevi sürdürmeyi bir borç bildik. Fakat önceki hafta ortaya çıkan iki olay bizi artık kesin mesaj ve tavırlara zorlamıştır. Bunlardan birincisi İstanbul Müftümüz Sayın (Mustafa) Çağrıcı’nın açıklaması, ikincisi de Karakoçan hadisesidir.
HÜRRİYET - 13 Haziran 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.