AKP Terörüne Karşı Türkiye ayağa kalktı
AKP Terörüne Karşı Türkiye ayağa kalktı İstanbul'da 1 Mayıs bayramını emekçiye zehreden AKP iktidarı yurdun birçok yerinde...
AKP Terörüne Karşı Türkiye ayağa kalktı
İstanbul'da 1 Mayıs bayramını emekçiye zehreden AKP iktidarı yurdun birçok yerinde protesto edildi. Polisin Şişli Etfal Hastanesi acil servisine gaz bombası atmasını protesto eden sağlık emekçileri Başbakan Erdoğan, Vali Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ı istifaya çağırdılar. Grup "AKP'nin demokrasi maskesi düştü, Savaşlarda bile hastanelere girilmez" dövizleri taşıdı. Ankara'da AKP binasına yürüyen Emek ve Demokrasi Güçleri üyeleri, "Tayyip seni Taksim'e gömeriz" diye slogan attı.
Olaylı 1 Mayıs'ın ardından polisin tavrının şokunu atlatamayan sivil toplum örgütleri tüm yetkilileri istifaya çağırdı
'Hukuk yok, vali var'
KESK Başkanı Tombul, "AKP'nin faşizan eği-limleri bir kez daha ortaya çıktı. Polislerin 'Ne hukuku kardeşim, hukuk bitti. Şimdi vali var, vali ne derse o olur' türünden konuşmalarına tanık olduk" derken Türk Tabipleri Birliği olaylar nedeniyle yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümetinin, 1 Mayıs'ı emekçilere "zehir etmesine" tepki yağdı. Sendikalar ve sivil toplum örgütleri aynı görüş üzerinde birleşerek, hükümetin ve olaylardan sorumlu olan tüm yetkililerin istifasını istedi.
Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Altan Ayaz , yaşanan olaylar nedeniyle yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Birçok sendika ve sivil toplum örgütü de yaptıkları açıklamalarla AKP'ye sert tepki gösterdi. Tepkilerden bazıları şöyle:
KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul: İstanbul adeta 12 Eylül günlerini andıran görüntülere sahne oldu. AKP'nin faşizan eğilimleri bir kez daha ortaya çıktı. Geçen yıla göre polisler daha sert, deyim yerindeyse daha "bilenmiş" olarak gelmişti. Hatta polislerin; "Ne hukuku kardeşim, hukuk bitti. Şimdi vali var, vali ne derse o olur" türünden konuşmalarına tanık olduk. Yaşanan olaylar, hükümetin kafasındaki ayaktakımı yaklaşımının ürünü. Ama ayaklar baş olacak ve bizi bu hale getiren kocabaşlardan hesap soracağız!
TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı: Adana'da miting dağıtıldıktan sonra bayrakları toplamak için alanda kalan Makine Mühendisleri Odamızın öğrenci üye temsilcisinin kolu bilerek ve isteyerek polis tarafından kırıldı. Harita ve Kadas tro Mühendisleri Odamızın Kocaeli Şubesi yöneticileri gözaltına alındı. Çok sayıda üyemiz gözaltına alındı. Sorumlular derhal istifa etmeli!
Türk-İş Yönetim Kurulu: İşçilere ve halka, eşi benzeri görülmemiş bir şiddet uygulandı. Devlet, 1 Mayıs günü, İstanbul halkını provokatör ilan etti. DİSK Genel Merkezi'ne yapılan muamele, Madımak Oteli faciasını hatırlattı. Turistlerin bile coplandığı gerçeğinden hareketle, kullanılan gücün şuursuz, orantısız ve kontrolsüz olduğu ortada.
Tek Gıda-İş Başkanı/Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel: 1 Mayıs 2008, siyasal iktidarın ve emniyet güçlerinin utancı, işçi sınıfının onur ve gurur günü; İstanbul'da yaşanan olaylar ise valilik ve emniyet güçlerinin, güvenliği sadece şiddetle eşitleyen algılaması altında tarihe geçmiştir. Gerek emek cephesinde gerekse iktidar güçleri cephesinde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay: Gazetecilerin görev yapması İstanbul'da ve Ankara'da şiddet kullanılarak engellenmiştir. DİSK binasına ve hastane acil servisine bile gaz bombası atacak kadar gözü dönmüş bir anlayış, provokatörü dışarıda aramasın. Provokatörü yaratan AKP hükümetinin ta kendisidir.
Elektrik Mühendisleri Odası: Taksim'de kutlama taleplerine gösterilen saldırı boyutundaki tepki, terör ortamı yaratmış, 1 Mayıs bizzat hükümet tarafından provoke edilmiştir. Emek kesimlerine karşı düşmanca yapılan tüm bu saldırıları kınıyor; başta Başbakan, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve İstanbul Emniyet Müdürü olmak üzere, AKP hükümetini istifaya çağırıyoruz!
CUMHURİYET - 3 Mayıs 2008
'Provokasyonu hükümet yaptı'
Olaylardan AKP'yi sorumlu tutan CHP, İçişleri Bakanı'nı istifaya çağırdı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal , 1 Mayıs'ta İstanbul'da yaşananlardan dolayı hükümeti kınarken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ı "Ayaktakımı diye diye ayaklar altına aldırdığı, zulüm derecesinde şiddet uygulattığı emekçilerden ve hayatını zehrettiği İstanbullulardan" özür dilemeye çağırdı. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay da İçişleri Bakanı Beşir Atalay' ı derhal istifaya çağırırken "İstanbul Emniyet Müdürü ve tetikçi valinin de" görevden alınmasını istedi. Okay, İçişleri Bakanı hakkında gensoru önergesi de verebileceklerini bildirdi.
Baykal, 1 Mayıs'ta İstanbul'da yaşananlarla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, "Başta Başbakan olmak üzere hükümet yetkililerinin öne sürdüğü provokasyon iddialarını haklı çıkaracak herhangi bir şey söz konusu değildir. Provokasyon bizzat AKP hükümeti tarafından yaptırılmıştır" dedi.
'YAŞANANLAR AKP'NİN YÜZ KARASI'
Baykal, açıklamasında şu görüşleri de dile getirdi: "Başta DİSK olmak üzere sendikaların olumlu, sağduyulu ve sorumlu yaklaşımları çerçevesinde hükümet de aynı anlayış ve yaklaşımı göstermiş olsaydı, dün (önceki gün) yaşanan utanç manzaraları yaşanmazdı. Hükümet 1 Mayıs kutlamasını engellemek için aldığı önlemleri 1 Mayıs kutlamalarının Taksim'de yapılması için alsaydı, ne kadınlar dövülür, yerlerde sürüklenir, ne biber gazıyla gazeteciler dahil olmak üzere işçiler, memurlar, hatta Etfal Hastanesi'nde yatanlar zehirlenir, ne de hayat İstanbulluya zehredilirdi. İstanbul'da yaşananlar AKP hükümeti ve Başbakan için hem bir yüz karası, hem de bir utanç tablosudur. Artık emek dünyası açısından, sendikal örgütlenme ve hak arama açısından, ağızlardan düşürülmeyen demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılması açısından 1 Mayıs öncesi AKP'si ile 1 Mayıs sonrasının AKP'si vardır. Bu ibret verici tarihi bir kırılma noktasıdır. 1 Mayıs öncesi uzlaşmaz tavrı, 1 Mayıs günü baskıcı ve kabul edilemez şiddet uygulaması ile 1 Mayıs sonrası ortaya koydukları sorumsuz ve umursamaz tavırları yüzünden, başta Başbakan olmak üzere AKP hükümetini şiddetle kınıyorum. Elbette 2008 1 Mayıs'ının da hesabı sorulacaktır."
CUMHURİYET - 3 Mayıs 2008
Sorumlulara istifa çağrısı
1 Mayıs'ta güvenlik güçlerinin uyguladığı şiddete her kesimden tepki yağdı
İstanbul Haber Servisi - 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutlamak isteyen emekçilerin Taksim Meydanı'na girişini engellemek için güvenlik güçlerinin yarattığı dehşet ortamına her kesimden tepki yağdı. Siyasi partiler, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri, İstanbul'da 1 Mayıs'ın emekçilere yine "zehir" olduğuna dikkat çekerek sürekli demokrasi ve özgürlüklerden bahseden başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm sorumluları istifaya çağırdı. TÜSİAD İstanbul'da yaşanan olayları yaptığı açıklama ile kınadı.
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın yaptığı açıklamada, " Hükümet Taksim Meydan Savaşı'nı kazanmıştır, ama halkımızın güvenini kaybetmiştir. Hükümetin tutumu, çalışanlar ve işçi sınıfı karşısındaki 'Ayaklar baş oldu' söyleminin yaşama geçirilmesidir" dedi. Bayram havası içinde geçirilebilecek 1 Mayıs'ın hükümet tarafından savaşa dönüştürüldüğünün altını çizen Karayalçın, iktidarın bu tutumu ile sendikaların işsizlik, sosyal güvenlik, yoksulluk, açlık, ayrımcılık konularındaki görüşlerini açıklamalarını engellediğini belirtti.
'Görülmemiş terör'
İşçi Partisi (İP) Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin, AKP iktidarının, 1 Mayıs'ı kutlamak isteyen emekçilere görülmemiş bir terör uyguladığını belirterek "AKP halk ve emekçi düşmanı olduğunu bir kez daha gösterdi. İşçilere uygulanan şiddet, AKP'nin gayrimeşru olduğunun bir kanıtıdır. Gayrimeşru bu iktidar istifa etmelidir" dedi. Gültekin, Beyoğlu'ndaki İP İstanbul İl Merkezi'nde dün düzenlediği basın toplantısında, 1 Mayıs'ta Şişli ve Taksim çevresinde yaşanan olayları değerlendirdi. Gültekin, AKP'nin Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile emekçilerin kazanılmış haklarına saldırdığını belirterek "AKP, 1 Mayıs'ta uyguladığı terörle emekçilere yönelik ölçüsüz baskıyı sürdüreceğinin mesajını verdi. Hükümet, dün (önceki gün) bundan sonra da uygulayacağı terörün pratiğini yaptı" diye konuştu.
'Karabasana dönüştü'
SODEV Başkanı Aydın Cıngı yaptığı yazılı açıklamada, AKP hükümetinin dünyanın her büyük kentinin tam merkezinde kutlanan işçi bayramını Türkiye'de " karabasana" dönüştürdüğünü vurguladı. Tarihe utanç günü olarak geçecek 1 Mayıs 2008'i yaratanların bir an önce istifa etmelerini isteyen Cıngı, "Terör uygulayarak 1 Mayıs'ı emekçilere ve İstanbul halkına zehir ettikleri için Başbakan'ı, hükümeti ve onların bürokratlarını kınıyoruz. Olan bitenler, kimi yerli ve Avrupalı özgürlükçü dostlarımıza da 'mağdur demokrat' AKP'nin gerçek yüzünü artık bir ölçüde göstermiş olacaktır" dedi.
TUSİAD da kınadı
Türkiye Gazeteciler Sendikası Yönetim Kurulu, Türk Harb-İş, TÜMTİS, İnsan Hakları Derneği, Çevre Mühendisleri Odası da yaptıkları açıklamalar ile saldırıları kınayarak yetkilileri istifaya çağırdılar.
TÜSİAD İstanbul'da yaşanan olayları yaptığı açıklama ile kınadı. Açıklamada, emeğe ve işgücüne saygı açısından bir bayram havasında geçmesi gereken 1 Mayıs'ın, güç gösterisine dönüşmesinin 130 yıllık Türk demokrasi geleneği açısından kötü bir sınav olduğuna dikkat çekilerek "1 Mayıs 2008 tarihinde yaşanan olayları ve güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanmasını kaygı ve üzüntüyle izledik" denildi.
'Demokrasiye sarılmalıyız'
Uzlaşmanın önemine vurgu yapılan açıklamada şöyle denildi: "Bireysel ve kolektif özgürlüklerin genişletilmesi için anayasa değişikliklerinin gündemde olduğu bir dönemde, demokratik hakların kullanımının karşılıklı bir güç gösterisine dönüşmüş olması talihsiz bir gelişmedir. Diyalog ve uzlaşma anlayışından uzaklaşma eğiliminin olumsuz sonuçlarına, ancak demokrasiye sarılarak ve güvenerek karşı koyabiliriz. 1 Mayıs'ta yaşanan olayların tekrarlanmaması ve toplumsal hedeflerimizin zarar görmemesi için demokrasinin güç gösterme değil, uzlaşma rejimi olduğunu unutmamamız gerekmektedir."
Genç Yönetici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu, işçilere reva görülen tutum şiddetle kınandı. Açıklamada, "GYİAD bu konuda taraftır, işletmelerimizi ayakta tutan işçilerimizin tarafındadır. 1 Mayıs işçilerimizi baş tacı edeceğimiz gündü. 1 Mayıs'ı kutlamak isteyen kişiler, herhangi bir suç unsuru meydana getirmeden sert bir müdahale ile karşılaşmışlardır. Demokrasinin yaşandığı, demokratik toplumların hiçbirinde, terör yaratmaya kalkışmamış, çevresine zarar vermemiş gruplara ve topluluklara, polisin can güvenliğini tehdit eder şekilde müdahale etmesi kabul edilemez. Bu durumun sorumluları hukuki olarak bir soruşturmaya uğramayacak olsalarda, bizlerin vicdanlarında işçilerimize karşı suç işlemişlerdir" denildi.
CUMHURİYET - 3 Mayıs 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.