Ailenizin imamı!..

Veli Bayrak / Evrensel

Yurdum insanı, din işleri ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması için çaba sarf ederken AKP hükümeti din işleri ile ev işlerini bir birine karıştırdı bile! Zira işin içine İmamlar da girdi. Bundan sonra Laiklik için “Din işleri ile devlet işlerinin birbirinden ayrılıp, din işleri ile ev işlerinin bir birine karıştırılmasıdır” şeklinde tanımlar yapılırsa hiç de şaşırmamak gerekir!...

Ne mutlu bu topraklara, aile hekimliği uygulamasından sonra aile imamlığı uygulamasını da kavuştu! Muasır medeniyetler seviyesi denilen şey bu olsa gerek! Gözaltıydı, şantajdı, seçimlerdi derken Diyanet İşleri Başkanlığı “aile imamlığı” projesini Adana’nın merkez ilçesi Sarıçam’dan başlattı bile! Geriye bir tek “aile mezarlığı” uygulaması kalıyor ki o da seçimlerden sonra kısa zamanda yurt sathına yayılır İnşallah!...

Öyle demeyin, bu üç uygulamanın da bir biri ile müthiş bir ilişkisi var aslında! Diyelim ki amansız bir hastalığa yakalandınız! Öleceksiniz ama bahane arıyorsunuz! Öyleyse aile hekimliğine müracaatınız yeterlidir! Bir aile hekimine yaklaşık üç bin beş yüz kişinin düştüğünü hesaplarsanız sonunuzun ne olacağını kısa zamanda anlarsınız artık! Bu durumda işin içine aile imamı da girmiştir ki iş işten çoktan geçmiştir! Zira yakınlarınız sizin için aile mezarlığından manzaralı bir yeri seçmeye başlamıştır bile! Bir tek geriye “Nasıl bilirdiniz” sorusu kalıyordur ki giderayak duyacağınız “İyi bilirdik” sözleri sizi teselli etmeye yetecekte artacaktır!...

Bu uygulamaya göre imamlar, sadece ezan okuyup namaz kıldırmakla kalmayacak, caminin dışına da çıkacak ve çevresinde yaşanan sorunlara çözüm bulmaya çalışacak. Bir nevi papazların kilisede yaptığını onlar evlerde yapacak!

AKP Hükümeti o çok öğündüğü sekiz yıllık icraatına bakmış ve görmüş olmalı ki ne yaparsa yapsınlar, Adalet Bakanlığı adaleti sağlamakta yetersiz kalıyor, hukuk sistemi hukuk sorunlarını çözmekte gecikiyor, sağlık işleri sağlıksız işliyor, trafik felç, ekonomi sallabaş, vergi kayıt dışı, eğitim zayi, imar harap ama tüm bunlara rağmen camiler dolup taşıyor. En iyisi işleri İmamlara yıkalım gitsin demiş. Ne de olsa Müslüman bir ülkeyiz! Birileri karşı çıkar ama zamanla onlar da alışır!..

Başbakan Erdoğan Türban meselesini “Ulemaya soralım” derken bilinçli olarak adres gösteriyormuş meğer! Bu gün gelinen nokta biraz da bu düşüncenin hayata geçirilmesi gibi aslında!..

Ama ufak tefek pürüzlerde insanın aklına gelmiyor değil hani! Geçtiğimiz günlerde gazetelerden, hasta karısına erkek hemşire iğne yaptı diye hastaneyi bir birine katan bir vatandaşın haberini okumuştuk! Bu durumu görünce insan ister istemez endişe ediyor, karısına doktor seçerken bayan olmasına özen gösteren bu beyinler, ya kendisi evde yokken kapısına dayanan imamlar için mahalleyi de bir birine katarlarsa!

Öyle ya yurdum topraklarında insan beşer bazen şaşar! Berbere giden rahip saçlarını kestirir. Tıraşı bitince teşekkür eder ve borcunu sorar. Berber “Siz din adamısınız sizden para almak bize yakışmaz” der. Rahip teşekkür eder ve gider. Berber ertesi sabah dükkanı açtığında kapının önünde 5 altın bulur!

Birkaç gün sonra bir Budist rahip berbere gelir. Tıraş olur ve borcunu sorar. Berber “Siz ruhani bir insansınız sizden nasıl para alırım” der ve gönderir. Berber ertesi sabah kapının önünde 5 yakut bulur!

Ertesi hafta berbere bir imam gelir. Saçını kestirir ve elini cüzdanına atıp borcunu sorar. Berber “Siz inanç adamısınız, sizden para almam, dükkanıma ve bana şeref verdiniz” der. Berber ertesi sabah dükkanı açtığında kapının önünde 5 imamın kendisini beklediğini görür!..

Olmaz demeyin, bu ülkede işin içine hesap kitap girdi mi olacağı budur. Bir süre sonra yurt sathına sahte hekimlerden sonra sahte imamlar da dağılırsa şaşırmamak gerekir:

- İyi günler Beyefendi, ben ailenizin imamıyım!

- Siz imamsanız demin giden kimdi?

- Doğrusu bilmiyorum! Lakin ailenizin yalancısı olabilir!    

İyi de bu uygulama, örneğin Alevi vatandaşlarımız için hiçbir şey ifade etmiyor ki? O kadar kurultaylar yapıldı çalıştaylar düzenlendi! Cem evlerinin ibadethane sayılması noktasında Alevi vatandaşlarımıza doğru dürüst cevap verilemezken, Cami imamlarının “aile imamı” olarak evlere sokulmaya çalışması hangi akla ve mantığa sığıyor ki? Çanakkale’de bir Alevi köyüne, İmamdan ve muhtardan başka kimsenin gitmediği bir cami yapıldığını gazetelerden okumuştuk! Akıl var mantık var, her türlü baskıya, zulme ve katliama maruz kalan ve yine de boyun eğmeyen Alevi vatandaşlarımız imama boyun eğer mi?..

Veli Bayrak

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy7198 = 'velibayrak' + '@';

addy7198 = addy7198 + 'gmail' + '.' + 'com';

var addy_text7198 = 'velibayrak' + '@' + 'gmail' + '.' + 'com';

( '' );

7198 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

Evrensel - 19 Mart 2011