Ailemizin imamı!

Ailemizin imamı!

Ailemizin imamı!Diyanet İşleri Başkanlığı, "Aile İmamlığı" projesini hayata geçiriyor. Bunun için pilot bölge seçilen...

A+A-

Ailemizin imamı!
Ailemizin imamı!

Diyanet İşleri Başkanlığı, "Aile İmamlığı" projesini hayata geçiriyor. Bunun için pilot bölge seçilen iller arasında yer alan Tekirdağ'da proje uygulaması başlatıldı.

Konuyla ilgili ayrıntıları Tekirdağ İl Müftüsü Mahmut Gürlen anlattı.

Tekirdağ Müftülüğü'nün, yalnızca Tekirdağ ile hizmetlerinin sınırlı olmadığı ve Balkanlara da açıldığından dolayı pilot bölge yapıldığını kaydeden Gürlen, "Aile İmamlığı" uygulamasıyla din hizmetlerini cami dışında da sürdüreceklerini belirtti.

Projenin amacının, din hizmetlerini cami dışına çıkarmak olduğunu söyleyen Gürlen, "Tabi ki din hizmetleri camide devam edecek fakat yalnızca camilerle sınırlı kalmayacak" dedi.

AVRUPA'YI ÖRNEK VERDİ

Söz konusu uygulamanın Avrupa'da papazlar tarafından yapıldığını belirten Gürlen şunları söyledi: "Kiliselerdeki papazlara, sadece kiliseye gelen cemaat değil, bölgedeki evler de verilmiş. Papazlar evlere giderek vatandaşları dini konularda bilgilendiriyor. Dini konuda her türlü problemi çözmeye çalışıyorlar. Başkanlığımız böyle bir projeyi düşünüyor. İnşallah yakında da uygulanacak diye düşünüyorum. Böylece imam da dışarıya açılmış olacak."

SORUNLARIMIZI İMAM ÇÖZECEK!

Gürlen, projenin, imamların görevini sadece camide ezan okumak ve namaz kıldırmakla sınırlamadığını, imamların çevresinde yaşanan sorunlara da çözüm üretmesinin yolunu açtığını kaydetti. "Din Hizmetleri Gelişim Projesi bunu amaçlıyor" diyen Gürlen, "Cami dışındaki insanlara da din hizmetlerini götürmenin yol ve yordamı aranıyor. Bu proje ile imamlardan, bir ayda ve daha sonra bir yılda ne yaptığı konusunda bilgi alıyoruz" şeklinde konuştu.

Aile İrşat ve Rehberlik Büroları vasıtasıyla özellikle kadınlara, kimsesiz çocuklara, cezaevindeki tutuklu ve hükümlülere din hizmetlerini etkili bir biçimde sunmaya çalıştıklarını söyleyen Mahmut Gürlen şöyle konuştu: "Camiye gelen insanlar genelde yaşlı insanlar. Aile İrşat Bürolarıyla gençlerimize, öğrencilerimize ulaşmanın yolları araştırılıyor. Konferanslar, panellerle de insanlara ulaşmanın yolu aranacak."

Birgün - 16 Ocak 2011

Namazı yönetmek yerine ülkeyi yönetmek

Bugün namazımı kılmak için cumaya gittim. Biz solcular hayatın her an her yerindeyizdir bilirsin. Pek alışık olduğum bir durum değildir gerçi ama ne hikmetse, sanki hocanın söylediklerini gidip de duymam için manevi bir güç beni o camiye götürdü. Her neyse...

Gittiğimde kendimi sanki hocayı değil de samanyolu tv'yi seyreder gibi hissettim.

Hoca ulaşım zammına değiniyor, ulaşım zammını protesto edenleri aşağılıyor, hedef gösteriyordu. Kendisinden bi cacık olmayan bu hocanın kıldırdığı namazdan da bi cacık olmaz edasıyla terkettim camiyi. Hoca Halkevlerini terörist grup olarak nitelemekte, bu grupla birlikte yer alanların birer devlet düşmanı olduğunu bütün cemaate duyurmaktaydı. Namazdan sonra camiye geri dönüp cami görevlisinden hoca ile ilgili bilgi aldım. Meğer bizim kendini bilmez hocanın ne kendisi resmi imiş ne de verdiği hutbe.

Buna yönelik aradığım Ümraniye Diyanetinde ise daha acı bir durum yaşadım. Hocanın resmi olmadığını, söylediği sözleri belirttiğimde ve bu hocaya karşı mahallenin örgütleneceğini belirttiğimde ise bir darbe de diyanet görevlisinden yedim.

Bu kendini bilmez kamu görevlisi şikayetimi dinlemek yerine bana öğüt vermeyi ve benim de hocanın söylediklerine karşı çıktığım takdirde terörist sayılacağımı söyledi.

Hocaların artık namazı yönetmek yerine ülkeyi yönetmek gibi bir heyecana girdiği bu ülke beni ürkütüyor.

Ümraniye/Tepeüstü Mahallesi/Güneysu Camisi
K.A. (BirGün okuru)

Birgün - 16 Ocak 2011

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.