AİHM tazminatına karşı vergi şiddeti
AİHM tazminatına karşı vergi şiddeti Gazi davası mağdurları AİHM’den tazminat kazanmışlardı. Devlet, davanın avukatlarından Sabri Kuşkonmaz’a...
AİHM tazminatına karşı vergi şiddeti
Gazi davası mağdurları AİHM’den tazminat kazanmışlardı. Devlet, davanın avukatlarından Sabri Kuşkonmaz’a “Sen misin davayı kazanan” diyerek, 13 bin lira vergi cezası kesti...
DEVLET GEÇMİŞİ UNUTMADI
İstanbul Gazi Mahallesi’ndeki olaylardan sonra polisler tarafından öldürülen yurttaşların davalarına bakan avukatların girişimleriyle Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’de 731 bin 430 TL tazminat ödemeye mahkûm oldu. Tazminatlar ödendi, avukatların işi bitti. Ancak devlet bu durumu unutmamış olacak ki davaya giren avukattan bugünlerde ödediği tazminatların vergisini istiyor. Devlet, tazminatlardan dolayı yaptığı incelemeler üzerine Avukat Sabri Kuşkonmaz’a faziyle birlikte 13 bin TL vergi cezası kesti.
‘DEVLET KISAS ANLAYIŞI İÇİNDE’
Kuşkonmaz, “Devlet, ‘kamu görevi’ yapmamıza rağmen savunma hizmeti veren avukatlardan KDV almak istiyor. Devlet döktüğü kanın vergisini bize ödetmeye çalışıyor” dedi. Kuşkonmaz, “731. 430 TL mağdur yakınlarınca bankadan çekildi. ‘Kanlı paraya’ fiilen ve hukuken dokunmadık. İstanbul Barosu’na, Gaziosmanpaşa ve Ümraniye Başsavcılıklarına dilekçe verdik, anlattık. Devlet, kısas anlayışı içinde şu an. AİHM’den doğan tazminatların bedelini ‘vergi şiddeti’ uygulayarak bizden çıkarma çabasında.”
Gazi Mahallesi’ndeki olaylardan sonra polisler tarafından öldürülen yurttaşların davalarına bakan avukatların girişimleriyle Türkiye, AİHM’de 731 bin 430 TL tazminat ödemeye mahkum olmuştu. Ancak devlet bu durumu unutmamış olacak ki davaya giren avukattan bugünlerde ödediği tazminatların vergisini istiyor. Devlet, tazminatlardan dolayı yaptığı incelemeler üzerine Avukat Sabri Kuşkonmaz’a vadesiyle birlikte 13 bin TL vergi cezası kesti. Avukat Sabri Kuşkonmaz’ın Avrupa Parlamentosu Başkanlığı’na yazdığı dilekçeyle ortaya çıkan durum hakkında Kuşkonmaz “Devlet, ‘kamu görevi’ yapmamıza rağmen savunma hizmeti veren biz avukatlardan KDV almak istiyor. Devlet döktüğü kanın vergisini bize ödetmeye çalışıyor” dedi. Kuşkonmaz’ın bir diğer itiraz noktasını şöyle açıklıyor:
“731.430 TL bizzat mağdur yakınları tarafından bankadan çekildi. Başka bir deyişle, ‘kanlı paraya’ fiilen ve hukuken dokunmadık. Hatta İstanbul Barosu’na, Gaziosmanpaşa ve Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılıklarına da dilekçe vererek durumu açıkladık. Devlet, bir kısas anlayışı içinde şu an. AİHM’den doğan tazminatların bedelini ‘vergi şiddeti’ uygulayarak bizden çıkarma çabasında.”
19 KİŞİ ÖLMÜŞTÜ
İstanbul’un Gaziosmanpaşa İlçesi Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995’de yaşanan silahlı saldırıda ilk gün 1, ikinci ve üçüncü gün çıkan olaylarda 13 yurttaş yaşamını kaybetmişti. Bu ölümleri protesto etmek için Ümraniye’de gerçekleştirilen gösterilerde ise 5 yurttaş daha hayatını kaybetmişti. Ölenlerin birçoğunun polis kurşunlarıyla öldüğü belirlenmişti.
Mağdur yakınları adına avukatlık görevini Çağdaş Hukukçular Derneği ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubeleri bünyesinde “Gazi-Ümraniye Olayları Hukuk Komisyonu” üstlenmişti. Komisyon toplumsal sorumluluk düşüncesiyle hukuksal işlemleri yürütmüştü.
Hukukçular, devlet görevlisi sanıklar hakkında dava açtı. Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanıklardan polis Adem Albayrak’a, Fevzi Tunç, Reis Kopal ve Dilek Sevinç’i öldürmekten toplam 3 yıl 24 ay hapis cezası verilirken, sanık Mehmet Gündoğdu’ya da Mümtaz Kaya’yı öldürmekten toplam 1 yıl 8 ay hapis cezası verildi.
HER ÖLÜM İÇİN 30 BİN AVRO
“Gazi-Ümraniye Olayları Hukuk Komisyonu” adına avukat Sabri Kuşkonmaz davayı AİHM’e taşıdı. Toplam 16 ölüme ilişkin yapılan başvuruyla ilgili 26 Ekim 2005’te kesin karar verildi. AİHM, sorumluların uygun ve yeterli soruşturma yapmadıkları, öldürme koşullarının uygun ve yeterli bir incelemesinin yapılmadığı yargılamanın ağır adımlarla ilerlediği, cezaların görece hafif olduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 2. maddesinin ihlal edildiği sonucuna vardı. Ayrıca, etkin bir soruşturma ve adli sürecin yapılmadığı bu nedenle AİHS’nin 13. maddesinin ihlal edildiği sonucuna da varıldı. Kararda, her ölüm olayı için 30 bin avronun mağdur yakınlarına ödenmesi hükmü yer aldı.
KUŞKONMAZ: PARA ALMADIM
AİHM’in kararı uyarınca 26 Ocak 2006’da T.C. Dışişleri Başkanlığı’ndan toplam 731 bin 430 TL ödeme avukat Sabri Kuşkonmaz’ın mağdur yakınlarına verdiği belgelerle bankadan tahsil edildi. İşte, her şey bu noktadan sonra başladı. Avukat Kuşkonmaz, Avrupa Parlamentosu’na yazdığı dilekçesinde yaşananları şöyle özetledi:
“731 bin 430 TL ailelere verilen yazılı talimatlarla bankadan çekmeleri sağlanarak ödenmiştir. ‘Kanlı paraya’ tarafımızca fiilen ve hukuken dokunulmadı. Gazi Olayları ve sonrasındaki hukuksal sürece savunma olarak yapılan hizmet, bir kamusal hizmetti. Avukatlık, makbuzla para kazanılan bir özel meslek değil. Ancak, Yeni Dünya Düzenini savunanlar, liberal sığ anlayış içinde, her türlü faaliyet ‘para’ gözlüğü ile değerlendiriyor. Devlet görevlisi polislerin kurşunuyla öldürülen kişilerin yoksul yakınlarına yaptığımız savunma hizmeti, aynı devlet tarafından paraya dönüştürülmek istenmekte. Başka bir deyişle, devlet ‘kısas’ anlayışı içinde AİHM kararı ile ödediği tazminat için, savunma hizmeti veren bizlerden KDV almaya kalkışmakta, devlet döktüğü kanın vergisini bize ödetmeye kalkışmakta.”
‘AİHM TAZMİNATI VERGİDEN MUAFTIR’
Benzer uygulamaların 12 Eylül darbesi sonrasında da görüldüğünü belirten avukat Sabri Kuşkonmaz “Askeri rejime muhalif tutukluların avukatları o dönemde bu yöntemle sindirilmeye çalışılıyordu. Ayrıca AİHM kararlarında, tazminatın her türlü vergiden muaf olmasına karşın, devlet hukuka aykırı bir uygulamaya imza atıyor” dedi.
‘DURUMU BAROYA BİLDİRMİŞTİM’
Avukat Kuşkonmaz, konuya ilişkin bir başka itiraz noktasına şöyle ışık tuttu:
“Devlet ilk etapta bana her müvekkil için aynı vergi cezasını kesecekti. Eğer öyle olsaydı 100 bin TL’nin üzerinde vergi ödemem gerekirdi. Ancak yaptığımız görüşmeler sonrasında bu rakam sadece bir davaya indirildi ve vadesiyle birlikte 13 bin TL vergi cezası kesildi. Halbuki 23 Ocak 2006’da İstanbul Baro yönetimine ‘vekillik yapmış olduğumuz bu dosyalardan vekalet ücreti almadığımızı bildirir, gereğinin yapılmasını talep ederiz’ şeklinde dilekçeyle bildirmiştim. Bugünlerde, hükümetin ‘Alevi Açılımı’, ‘Alevi Çalıştayı’ gibi girişimlerin aslında birer ‘politik manevra’ olduğu yoksul Alevilerin kanına biçilen KDV uygulamasından da anlaşılmakta.”
AVRUPA PARLAMENTOSU’NA BAŞVURDU
Avukat Sabri Kuşkonmaz, devletin yapmış olduğu uygulamadan dolayı Avrupa Parlamentosu’na başvuruda bulundu. Kuşkonmaz dilekçesinde “AİHS konuyla ilgili maddeleri gereği hukuka ve yasalara aykırı siyasal baskı amaçlı ‘kısas’ işlemine ilişkin şikâyette bulunuyorum” ifadelerine yer verdi.
BİRGÜN - ÇAYAN ETHEM - 10 Ekim 2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.