Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, siyasete atıldıktan sonra uzun süre Erbakan’a en yakın isimlerden biriydi. Erbakan şu anda 82 yaşında.

Cumhurbaşkanı Gül, kayıp trilyon davası yüzünden aldığı cezayı evinde çeken Erbakan'ı affetti

ANKARA - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, siyasetteki ilk hocası Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan’ın ‘kayıp trilyon’ davası nedeniyle verilen 11 ay 2 günlük ev hapsi cezasını ‘sürekli hastalık’ nedeniyle affetti. Erbakan’ın mahkûm olduğu davanın sanıkları arasında yer alan Gül, daha önce milletvekili dokunulmazlığı nedeniyle, şimdi de Cumhurbaşkanı olduğu için yargılanamadı.

Kamuoyunda ‘kayıp trilyon davası’ olarak bilinen dava, Refah Partisi’nin (RP) ‘laiklik karşıtı odak haline geldiği’ gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’nce kapatılmasının hemen ardından gündeme gelmişti. Dönemin Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, RP’ye 1997 yılında yapılan Hazine yardımının yaklaşık 1 trilyonluk kısmının gerçekte harcanmadığı halde sahte belgelerle harcanmış gibi gösterildiği iddiasıyla Erbakan dahil partinin genel merkez ve il yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Dört kez erteletti

Ankara 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, eski Türk?Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘özel belgede sahtecilik’ hükmünü içeren 345’inci maddesi uyarınca, Erbakan’ı iki yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme, 139 adet sahte belgenin aynı kasıtla düzenlendiği gerekçesiyle Erbakan’ın cezasını eski TCK’nın 80’inci maddesi uyarınca altıda bir oranında artırarak iki yıl dört aya çıkarmıştı. Erbakan, bu cezası Yargıtay tarafından onandıktan sonra bazı sağlık sorunlarını gösteren rapor almış ve cezasının infazı dört kez ertelenmişti. Erbakan hakkındaki son erteleme kararı, 14 Temmuz 2005 tarihinde altı aylığına verilmişti. Bu süre 14 Ocak 2006’da dolmuştu.

Erbakan’ın Avukatları, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, bu arada yürürlüğe giren yeni TCK uyarınca davanın yeniden ele alınması için müracaatta bulunmuş, bunun reddedilmesi üzerine Avukatların Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptıkları itiraz başvurusu da kabul edilmemişti.

Avukatlar daha sonra Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını temyiz etmişti. Dosyayı inceleyen Yargıtay 11’inci Ceza Dairesi, 3 Nisan 2006 tarihinde, 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 6 Mart 2002 tarihli kesinleşmiş kararı bozmuştu.

Bozma kararının ardından Erbakan’a yine aynı cezayı veren mahkeme, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da değişiklik yapan yasa uyarınca Erbakan’ın iki yıl dört aylık hapis cezasını  11 ay iki gün olarak konutunda çekmesine karar vermişti. Söz konusu yasal değişiklik de geçen yasama döneminde Erbakan için AKP tarafından yapılmıştı.

Mayıs’ta evine kapandı

Erbakan, hakkında verilen cezayı Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk beldesindeki evinde 26 Mayıs 2008’de çekmeye başlamıştı. Erbakan bir süre önce de Cumhurbaşkanlığı’na af için başvuru yapmıştı.

Gül’ün af kararı dün şöyle duyuruldu: “Hastanelerce sürekli hastalıkları belirlenen ve bunlara ilişkin raporları Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından değerlendirilerek muayenesi yapılan Necmettin Erbakan’ın sağlık durumunun mahkumiyetinin devam etmesine izin vermediği yolunda anılan kurulca rapor düzenlenmesi ve dosyanın Adalet Bakanlığınca 15 Ağustos 2008 tarihinde Cumhurbaşkanlığına intikal ettirilmesi üzerine Sayın Cumhurbaşkanımız, Adli Tıp Raporu’nda ifade edilen durumun Anayasa’nın 104. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde sözü edilen ’sürekli hastalık’ kapsamında olduğunu dikkate alarak, ilgilinin kalan hapis cezasını, söz konusu madde uyarınca kaldırmışlardır.”

Kararın dün jet hızıyla Erbakan’a tebliğ edildiği öğrenildi

Gül yardımcısıydı

Cumhurbaşkanı Gül, ‘kayıp trilyon’ davasında affettiği hocası Erbakan ile birlikte sanıklar arasında yer alıyor. Gül, o dönemde RP  Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Başkan yardımcısıydı. Gül, daha önce milletvekili dokunulmazlığı nedeniyle, şimdi de Cumhurbaşkanı olduğu için sözkonusu davada yargılanamadı.

Ankara Başsavcılığı, ‘kayıp trilyon’ davasıyla ilgili olarak, Gül hakkında, “Mevcut anayasal sistem gereğince, iddia olunan eylemlerin kanıt ve unsurları tartışılmaksızın, yasal imkansızlık nedeniyle soruşturma yapılmasına gerek yoktur” diye karar vermişti. Savcı Kürşat Kayral tarafından yürütülen soruşturma sonunda Gül hakkında, kovuşturmaya yer olmadığına dikkat çekilerek, “Cumhurbaşkanının, seçilmeden önce işlemiş olduğu kişisel suçlarının takibine ilişkin Anayasada bir hüküm yer almadığı gibi TBMM İç Tüzüğünde de bir düzenlemenin mevcut olmadığı, demokratik rejimlerde Devlet Başkanının dokunulmazlığının kabul gören bir imtiyaz şeklinde oluştuğu” kaydedilmişti.

Savcı Kayral’ın verdiği takipsizlik kararına itiraz edildi. İtirazı görüşen Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, dosyanın Ankara  Başsavcılığı’na iade edilmesine karar verdi. Mahkeme, iade kararında Maliye Bakanlığı’nın taraf olduğu ve suçtan doğrudan zarar görmesi nedeniyle dosyanın karara bağlanmadan önce Maliye Bakanlığı’na da gönderilmesi gerektiğini ifade etti. Maliye Bakanlığı, takipsizlik kararına itiraz ederse, dosya yeniden Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek.

RADİKAL - 20 Ağustos 2008

'Gül, kendini de affetmiş oldu'

Erbakan affına CHP yorumu. CHP Basın Sözcüsü Özyürek, Cumhurbaşkanı Gül’ün, Erbakan’ı affetmesiyle bir anlamda kendisini de affetmiş gibi olduğunu söyleyerek, “Aynı davadan sayın Cumhurbaşkanı da sanık" dedi

ANKARA - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, kayıp trilyon davasından hüküm giyen Necmettin Erbakan’ı af etmesine ilk tepki CHP’den geldi. CHP Genel Saymanı ve Basın Sözcüsü Mustafa Özyürek, Erbakan için özel bir yasa çıkarılarak cezasını evinde ve yazlıkta geçirmesinin sağlandığını, Cumhurbaşkanı Gül’ün de aynı davanın sanığı olduğunu hatırlattı. Gül’ün, Erbakan’ı affetmesiyle bir anlamda kendisini de affettiğini söyleyen CHP’li Özyürek, “Aynı davadan sayın Cumhurbaşkanı da sanık. Bir anlamda sayın Gül kendisini de affetmiş gibi oluyor. Erbakan hangi dosyadan mahkum olmuşsa aynı dosyanın bir diğer suçlusu da sayın Gül’dür" dedi.

CHP Genel Saymanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, Cumhurbaşkanının yaşlılık ve sürekli hastalık nedeniyle mahkum affı yetkisi bulunduğunu hatırlattı. Buna karşın Erbakan için “özelö bir kanun çıkarıldığını ve çıkan bu kanunun ardından Erbakan’ın kayıp trilyon davasından aldığı cezayı evinde ve yazlığında geçirdiğini hatırlatan Özyürek, söz konusu af kararıyla Cumhurbaşkanı Gül’ün bir anlamda kendisini de affettiğini söyledi. CHP’li Özyürek, Cumhurbaşkanı Gül’ün de aynı davanın sanığı olduğuna dikkat çekti ve şunları söyledi:

"YAZLIKTA CEZA ÇEKMENİN SAĞLIĞA ZARARI YOKTU"

“Erbakan yapılan özel düzenleme ile evinde ve yazlığında bu hapis dönemini geçiriyordu. Bu durumun Erbakan’ın sağlığına zarar verecek bir yönü yok. Aynı davadan sayın Cumhurbaşkanının da sanık olması önemli. Bu kararla bir anlamda sayın Gül kendisini de affetmiş oluyor. Yani Erbakan hangi dosyadan mahkum olmuşsa aynı dosyanın bir diğer suçlusu sayın Gül’dür. Dokunulmazlık nedeniyle sayın Gül’ün durumu karara bağlanamamıştı. O nedenle de bu af yetkisini de kullanırken iki yönden dikkatli davranması gerekirdi. Bu karar hukuk ve siyaset açısından çelişkiler ortaya koyuyor. Yaşlı bir kimsenin ille hapiste yatması yönünde bir düşüncem yok. Ama bu davanın özelliklerine dikkat çekmek istiyorum. Kamuoyunun da buraya dikkat etmesi gerekir." (anka)

RADİKAL - 20 Ağustos 2008